Günlerden yine sıradan bir pazartesi günü, alarmın sesiyle gözlerimi açtım. Saate baktığımda 07.10 olduğunu gördüm. Neyse ki daha vaktim vardı, yatağımdan kalktım ve lavaboya girdim. Elimi, yüzümü yıkayıp aynada hafif sarı saçlarıma ve yeşil gözlerime baktım. Genelde insanlar severdi. Dişlerimi fırçalayıp saçımı salık bıraktım ve yatağımı toparladım. Ve siyah bir dar paça pantolon, üstüne gri bir sweet giydim. Birazcık da hafif makyaj yaptım ve hazırdım. Şimdi çantama okul eşyalarımı koyup saate baktım, 07.50 idi. Bir sigara yakıp ayazı aradım.
-Hazır mısın Ayaz Efendi deyip dalgaya vurdum.
-Evet Bulutum, hatta kapının önündeyim, beraber gideriz diye düşündüm.
-Tamam çıkıyorum deyip kapattım.
Dışarıda beni bekliyordu, beraber onun arabasına bindik ve okula sürmeye başladı. Yolda az muhabbet edip şarkı açtık. Daha sonra arabayı garaja park edip indik.-Bulut, senin ilk dersin ne? dedi Ayaz.
-Kanka temel tasarım seninki ne?
-Benim de öyle, o zaman beraber gidelim sınıfa.
“Tamam” deyip beraber sınıfa doğru gitmeye başladık, tabi bu arada ikimiz de iç mimarlık okuyoruz. Bu yıl ilk senemiz, umarım güzel geçer. Ben bunları düşünürken sınıfa girdik ve orta masaya oturduk. Hoca ise çoktan derse gelmişti. Dersin hocasına baktım ve üniversite öğretmeni olmasına rağmen çok gençti. Neyse, hoca kendini tanıtıp derse başladı. Ders gayet güzel geçti ve notlar aldım. Üçüncü ve dördüncü ders ise Türk Dili’ydi. Ona da girdim, nihayetinde zil çalmıştı.“Ayaz ben bir lavaboya gideceğim" dedim
O da başını salladı, ben o esnada okula da bakıyordum. Buraya gelmek için ikimiz de bayağı çalışmıştık ve okul da bayağı güzeldi. Bu da büyük mutluluk ve gurur veriyordu bana. Lavaboya girip işimi halledip çıktım. Sınıfa yürüdüm ve Ayaz telefonla konuşuyordu. Kiminle konuşuyorsun? diye kaş göz işareti yaptım, o da mimikleriyle “sessizce bekle” dedi. Ben de başımı sallayarak onayladım. Telefonu kapatınca cevap verdi.
"Aga, bu yeni bir kız ve beni akşam ****bara davet ediyor.
Ben de kırmadım, tamam dedim ve sen de benimle beraber geleceksin” dedi.
Ben de olur gideriz, azıcık stres atarız deyip göz kırptım ve hadi öğlen oldu, yemek yemeye gidelim dedim.
O da "tamam, hadi kalk" dedi. Okulun arka tarafında lahmacun yapan yer vardı, gidip iki tane aldım. Ayaz da üç tane aldı ve banklara oturup sohbet ederek yedik. Ardından birer sigara yaktık. İçtikten sonra da okula geçerek diğer derslere de girip çantamı aldım ve Ayaz’ı aradım.-Nerdesin lan, dedim.
-Çıkıştayım, seni bekliyorum olum, hadi gel dedi. Ben de tamam deyip garaja gittim. Arabaya binip benim evime doğru gidiyorduk. Ayaz yolda;
-kanka sekizde orada olacağız, ona göre hazırlanırsın, benim de biraz işim var bitirip seni alır, geçeriz oraya
ben de
-ne işi bakayım bu dedim.
-Ayaz: annem arayıp duruyor, yanına gideceğim.
-Selam söyle Fatma teyzeye dedim.
Eve varmıştık ve beni bırakıp o, yola devam etmeye başladı. Ben de çantamdan anahtarı alıp kapıya soktum ve açıp içeri doğru yürümeye başladım. Çantamı öylece fırlatıp odamı süzdüm. Amerikan tarzı bir mutfak ve onun hemen yanında oturma odası, koltukta oturan biri rahatlıkla mutfaktaki kişiye bakabilir. Bu da benim işime geliyordu ve iki oda daha vardı. Biri yatak odam, diğeri misafir odası gibi bir şey ama orda da piyanom vardı. Neyse, koltuğa oturup sigara yaktım ve telefonu elime alıp çağın en büyük hastalığı olan İnstagrama girdim, bakındım. Biraz kurcaladıktan sonra sigaram da bitmişti, odama girdim. Siyah ve yeşil tonlarında bir oda yaptırılmıştı. En sevdiğim renklerdi. İki kişilik yatak, büyük bir giysi dolabı ve ders çalışma masam vardı. Bir de balkonum vardı. Geceleri çıkıp orada yıldızları izlemeyi seviyorum. Neyse vakit kaybetmeden duş almaya gittim ve bornozla çıktıktan sonra akşama üstüme ne giysem? diye düşünmeye başladım. Beyaz bir gömlek ve kot pantolon giyme kararı aldım. Onları giyip ve yine hafif makyaj yapıp en sevdiğim parfümümü sıktım. Saçlarımı da salık bıraktım. Tabii karnım da o esnada guruldamaya başladı. Mutfağa gidip tost malzemelerini çıkartıp yapmaya başladım. Tostumun yapımı bittikten sonra kola ile birlikte tezgaha koyup bir güzel karnımı doyurdum. Daha sonra kirlenmiş bulaşıkları makineye dizdikten sonra bayağıdır gitar çalmadığım aklıma gelmişti, diğer odaya gidip onu elime aldım ve akor ayarları yaptım. Ve Emre fel gökyüzünde şarkısını söylemeye başladım.
Her şey bu tınılar eşliğinde gayet güzel ilerliyordu...Uykusuz gözlerle dolaştım gecelerce
Tek bir an bile yakınmadan
Duygusuz günlerde hep ağlaştım nefesimle
Ben bu şehirden kovulmadanKaybettim ben seni seninle kendimi
Bulunmaz bir yerdesin
Nefret ettim bu kavgadan durmaksızın aramaktan
Ve sıkıldım ağlamaktanİşte gördüm gök'yüzünde
Yıldızların ardındasınYalanmış dolanmış hepsi de fena başa bela
Yakalanmış ve saklanmışÖyle uzaklarda durma
Yaklaş artık biraz daha
Bak burdayım tuzağında
Yeniden inanırımYalanmış dolanmış hepsi de fena başa bela
Yakalanmış ve saklanmış
Yıldızlara....Söylemeyi bitirdikten sonra bir sigara daha yakıp oturma odasına doğru yürümeye başladım. Ve telefonumun sesini duydum gidip baktım Meltem arıyordu açtım.
-Naber güzellik dedi cıvıl cıvıl sesiyle
- Bende iyiyim sen nasılsın"
- "iyiyim bayadır konuşmuyoruz ve seni özledim"..dedi meltem
-Yaaa anladım iyi yapmışsın dedim biraz daha konuşup telefonu kapattım bir ara bu kızla buluşmak lazımdı güzel kızdı sonuçta ayıp olmasın... Neyse
Sonra Ayazı aradım.
-Ne zaman geleceksin bakim
-Geliyorum güzelim sen hazırlandın mı? dedi Ayaz
-Bende hazırım gel artık gidelim sıkıldım evde dedim ve telefonu kapattım biraz televizyonu açıp kanalları gezdim sonra kapının zilini duydum. Ayaz gelmişti bende kartlarımı anahtarımı, sigaramı ve telefonumu alıp çıktım. Arabaya bindik ve bara doğru gitmeye başladık. Vardıktan sonra indik ve içeri girdik içerisi baya kötü kokuyordu ama alışkın olduğum için o kadar da sorun değildi.
Birer bira aldık ve koltuklara oturduk ve uzaktan biri yanımıza gelip ayaza sarıldı ve sonra bana bakıp "merhaba ben Efsa senin adını ayazdan duymuştum tanıştığıma memnun oldum" dedi
Bende bulut tanıştığıma memnun oldum diyip sarıldık.
Biraz muhabbet ettik açıkçası Efsa iyi birisine benziyordu içim biraz ısınmıştı hadi bakim bunlar ayazla olabilir diye düşündüm ve önümdeki biradan iki üç yudum aldım biraz onlardan uzağa geçtik etrafı izledim karşıda gözüme kestirdiğim bir kız denk geldi oda bana bakıyordu ve yanıma yürümeye başladı yakından bakınca temiz ve güzel bir yüzü vardı fiziği de iyiydi..
-Merhaba dedi bende başımı salladım -merhaba dedim ama onun niyeti belliydi gözlerinden ki bende biraz yüz vermenin sorun olmayacağını düşündüm ve biramdan verdim ona içti vs
- yarış yapalım mı?
-tamam dedi ve başladık. Neyseki öyle kolay kolay sarhoş olmam ki oda öyleydi ikimizde mayoş kafasındaydık.. Sonra telefona baktım 12 olmuştu sonra kıza dedimki bize gidip kahve içer misin.. Oda tamam diyip biraz bekle arkadaşıma haber vericem dedim ve ayazın yanına gidip "knk ben eve geçiyorum sabah buluşuruz artık dedim oda seni gidi gidi yine güzel gacı bulmuşsun dedi bende güldüm sonra hadi kaçtım deyip kızla beraber bardan çıktık.
- Senin araban varmı Efsa?
oda var ileride dedi anahtarı istedim oda verdi ve arabaya binip eve doğru gittik kapıyı açıp eve girdik ve sen otur istediğin yere ben bir kahve yapıp geliyorum dedim hazırladım malzemeleri ve yaptıktan sonra onun yanına götürdüm onları muhabbet ederek içtikten sonra bana yaklaşmaya başladı bende gözlerimi onun dudaklarına çektim ve ondan önce davranıp dudaklarını öpmeye başladım oda gülmüştü anlamıştım bedeninden dudaklarını güzel kullanıyordu ben biraz daha öpücüğü sertleştirdim ve onu kucağıma alıp odaya çıktım ve gerisini siz tahmin edersiniz......Merhaba bu benim ilk kurgum hatalar olabilir affola neyse yorum ve yıldız atmayı unutmayın 🙃🙃
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulutlu Bir Gece GxG
Teen FictionYavaşça kulağıma yaklaştı ve kalbimi hızlandıran kelimeleri söyledi. "Geceye yakışan bir kadın Ben ona tutsak o bana sağır Geceme karışan bir kadın Yıldızları toplanmış saçlarına...