5.bölüm

306 58 10
                                    

Sabah kardeşim mutlu mutlu hazırlanıyor. Kahvaltıya indik. Ali masada yokdu. Bizi yalnız bırakdığını anladım. Benim gibi bir kızla hiçkimse hiçbiryere gitmek istemezdi.Yemeyimizi bitirdikden sonra arabaya oturduk. Ama şöför arabanı sürmedi.
Nazlı- neden gitmiyoruz?
Arabanın kapısı açıldı ve Ali arabaya oturdu.
Ali- beni bekliyordu onun için .
Nazlı- sendemi geliyorsun bizimle?
Ali- bensiz gitmekmi isteyordunuz ?
Sina Aliye sarıldı.
Sinan- çok teşekkür ederim
Alı onun başını okşadı.
Ali- bana söz ver iyi okuyacaksın. Sonrada üniversiteye gidiceksin.
Sinan- söz veriyorum.
Gözlerim doldu.Arabanın penceresinden bakarak göz yaşlarımı sildim. Nihayet okula geldik.Herkes ailesiyle gelmişdi.Kendimi onların arasına çok qarip hiss etdim. Elimle sağ yüzümü tutdum ve çok utandım. Geri çekildim ve yerimde durdum.Ali benim gelmediyimi gördü.
Ali- niye gelmiyorsun?
Nazlı-kardeşimin benim yüzünden utanmasını istemiyorum.
Bu sözümden sonra Ali beni anladı. Kardeşime sarılıb yanağından öpdüm.
Nazlı- Sinan sen Aliyle git.Ben gelmicem. Uslu ol tamammı?
Sinan-tamam.
Sinan Alinin elinden tutub okula giderken ben sadece bakıyordum. Gözümden akan yaşları hiçkimse görmesin diye siliyordum. Ali arakaya dönüb bana bakıyordu.Ağladığımı görüyordu.Oda bana acıyordu.
Ama kardeşime yapdıklarına için ona minnetdarım.
Ali- Gidelim
Nazlı- nereye gidiyoruz? Sinan nolucak?
Ali- o sınıf rehberi ve sını arkadaşlarıyla tanışıyor. Öğretmen 2 saatden sonra gelip ala bilirsiniz dedi.
Nazlı-şimdi nereye gidiyoruz?
Ali- bir kafe var burda. Gidelim çay içelim.Heyecanlanmışdım.İlk defa kafeye gidicekdim. Ama elimi yüzüme götürdüm.
Nazlı- gitmiyelim bence?
Ali- neden?
Nazlı- benim yüzümden utanmanı istemiyorum.
Ali- sen benim için endişelenme. Araba güzel bir kafenin önünde durur.Çok insan vardı. Arabadan inince yüzümü tutdum ve içeri geçdik.Sifariş verdik.Garsona çay ve benim sevdiyim pastadan bir dilim getirmesini rica etdim.Birsüre sonra geldi.Ben pastayı yerken Alide bana bakıb gülüyordu.Kaşlarımı çatdım.
Nazlı- neden gülüyorsun?
Ali- galiba tatlıyı çok seviyorsun.
Nazlı- evet çok seviyorum. Sen sevmezmisin?
Ali- çok sevmem. Açelyayla aynı yaştasınız ama o senden büyük görünüyor. Sen küçük kalmışsın.
Nazlı- ben büyümek istemiyorum.
Ali- Niye?
Nazlı- büyüyüb senin gibi olmak istemiyorum.elimle ağzımı kaparım
Nazlı-öyle demek istemedim.özür dilerim
Ali- ben kötümüyüm?
Nazlı- iyi insansın ama görünüşün deli ediyor.
Ali- ne varki görünüşümde?
Nazlı- burası neresi?
dirseğimi gosterdim.
Ali- dirsek
Nazlı- peki bura?
dizimi gösterdim.
Ali- diz. Bunları neden soruyorsun?
Nazlı- Bak bizim dirseyimizle, Dizlerimiz, Qollarımızla ayaklarımızı açılıb kapanmasına yardım olur. Sanki senin ne dirseyin var ne de dizin. Robot gibi düz yürüyorsun.
Ali kahkaha çekerek öyle bir güldü ki, Kafede olan her kes bize bakıyordu.
Nazlı- gülüşün çök kötü (çarpılıcan Nazlı HShshs)
Ali- demek bana bu yüzden robot diyordun.
Nazlı- birde şey takım elbisede gezmen sinirlerimi bozuyor.
Ali- Nazlı ben büyük bir şirketi idare ediyorum. Ben herzaman takım giyinib ciddi olmalıyım.
Nazlı- şirketin ne işle meşkul?
Ali- sen bilmiyormusun?
Nazlı- hayır nerden bileyim?
Ali- çok safsın. Senin yerinde kim olsaydı dedemin neyi var ilk olarak bunu araşdırırdı.Bizim tatlı fabrikimiz var.
Nalı- neyiniz var dedin???
Ali- tatlı fabrikimiz. Bak ne diyicem akşam fabrikde parti olucak. İstiyorsan sende bizimle gel.
Nazlı- gelmek olurmu?
Ali- elbette olur. Sende bu ailenin ferdisi.
Ben Açelaydan rica ederim senin hazirlanmana yardım eder.
Nazlı- Açelaynın partiye kadar beni öldürü hiç ölümüde bulamazsınız.
Ali- hiçbirşey yapmaz korkma.
Sinanı okuldan alıb eve geldik. Yolda Sinan sadece okuldan konuşuyordu. Çok sevmişdi okulu. Onu mutlu görmek benide mutlu ediyordu. Eve geldik. Ali Açelyanı yanına çağırmışdı.
Ali- akşamki partiye Nazlıda geliyor. Rica etsem onun hazırlanmasına yardım edermisin?
Açelya- Elbette seve- seve yardım ederim. Bu seve- seve sözü hiç hoşuma gitmedi. Bu kızdan ne desen beklenir.
Ali işe gitdi ve bizi orda bekliceğini dedi. Çok heyecanlıydım. Açelya bana kırmızı elbisesini verdi.
Açelya- bence bu yakışır Sana. Giyin gelib makyajda yapıcam sana.Şaşırmış halde Açelayaya bakıb neler olduğunu anlamaya çalışdım. Açelya bana yardım etmeye çalışıyordu. Bir az geçdikden sonra bana ayakkabısını getirdi.
Açelaya- bak bakalım ayağına oluyormu?
Bende giydim ve ayağıma olmuşdu.
Açelya- Geyin elbisenide gelib makyajını edicem senin.
Çabucak elbisemi giydim ve aynanın karşısına oturdum. Açelya getirdiyi çantanı aynanın karşısına koydu.
Açelya- Önce saçlarını toplayalım
uzun saçlarımı topuz yapmaya başladı.
Açelya- saçlarını yapdıkdan sonra makyaja başladı.
Açelya- hazırsın.
Odadan çıkmışdı.Açelya aslında iyi kızdı tek sorunu Beliz teyzemin kızı olması.Yapdığı makyajla yüzümdeki lekeyi gizletmişdi.İlk defa kendimi bu kadar güzel hiss ediyordum.Toplanıb partiye gitdik.
Herkesin bana bakdığını görünce çok utandım.Onların arasında Aliyi görüb seslendim. Ali beni görünce dondu kaldı yanıma geldi ve şaşırmış halde yüzüme bakdı.
Ali-çok güzel olmuşsun.
Nazlı-teşekkür ederim.sende iyisin yani herzamankı halin.
Gülümsedi.
Partide herşey normaldi.Açelaynın üstüne kahve tökdüğüm arkadaşlarıda ordaydı.bana öldürücü bakışlar atıyorlardı.bu sırada Ali yanıma geldi.
Ali-bu dansı bana lütfedermisiniz?
Heyecanlanmışdı hemde utanmışdım.ona yaklaşım
Nazlı -Ali ben dans etmeyi bilmiyorum.senide rezil ederim kendimide.
Ali aynı yakınlıkla söylendi.
Ali-sorun değil ayağıma basmamağa dikkat et yeter.
Dans etdik dikkatle ayağına basmamak için gayret ediyordum Alide bana bakıb gülüyordü.
Nazlı -ne var ya ne gülüyorsun?ilk defa dans ediyoruz heralde.
Ali-vayy demek ilk defa.İlk partnerin ben oluyorum o zaman.
Nazlı-buna neden bu kadar sevindinki senin çok olmuşdur partnerin.
Ali-çok konuşuyorsun küçük.Görünüşce büyüdün ama hala çocuksun.
Nazlı -o zaman çocukla dans etme.
Alini orda birakıb masaya döndüm.
Arkamdan seslensede dinlemedim.
Açelaynın arkadaşı bana yakınlaşdı.
Arkadaş-Oo korkunç suratını gizlemişsin bakıyorum.
Nazlı -sanane git başımdan.
Arkadaş-herkes sana hayran bakıyor ama gerçek yüzünü görmüyorlar.Ama ben göstermesini bilirim.
Elindeki makyaj temizleyici bezi hızlıca yanağımdakı yapatıcıyı sildi.Ne kadar itsemde olan olmuşdu artık.
Herkes yüzümü görmüşdü ve bana korkunç tiksinir gibi bakmışlardı.Gözyaşlarım dinliyordu.
Ali hemen beni çekişdirib çıkarmışdı ordan.
Nazlı -evet gitmek istiyorum lütfen.
Ali-tamam sakin ol.
Eve gelince direk odama kaçdım ve üzerimdeki elbiseyi çıkardım.duşa girdim.Odaya geri döndüm aynanın karşısına keçdim. Yine çirkinliyime nefret etdim. Aşağı indim Demir ordaydı yanına gittim başımı onun omzuna koydum ve sadece ağlamaya başladım. Onun yanında ben istediyim gibi ola biliyirdum.
Demir- ne oldu benim arkadaşıma?
Nazlı- insanlar neden böyle çirkin kalpliler?
Demir- bilmiyorum Nazlı. Önemli olan insanın kalbi güzel olsun.
Nazlı- ben neden bu kadar çirkinim? Nefret ediyorum çirkinliyime.
Demir- senin kalbin güzel. Sen benim çirkin Güzelimsin.
Başımı kaldırdım ona bakdım.
Nazlı- o nasıl oluyor? Hem çirkin hem güzel?
Demir- evet sen çirkin yüzlü güzel yürekli dostumsan.
Eve girdim herkes dönmüşdü yüzlerine bile bakmadım kimsenin.herkes odasına gitti.Nihayet Alide gelmişdi.
Ali-Nazlı ben çok üzgünüm
Nazkı- sorun değil. Ben yalnış yapdım size inandım.
Ali- benim ne suçum var?
Nazlı- sizin aileden iyilik beklemek imkansız.
Ali- benden hangi kötülüyü gördünki?
Aslında Alide Kötülük görmemişdim ama o da bu ailenin ferdi ve neler yapamiliceğini biliyordum.
Odama çıkdım bu günü unutmak istiyordum.
Sabah kahvaltıda ses çıkmıyordu.
Aliyle Açelya bu gün birlikde evden çıkdılar. Ali Açelyayı universitete bırakıcakdı.Alinin şöförü Demirdi.Doruksa onunla konuşmadığım için çok kötü olmuşdu. Önümü kesdi.
Doruk- Nazlı yeter artık böyle yapma. Nazlı- napıyorumki?
Doruk- benimle konuş söz ne istersen yaparım
Nazlı- demek söz veriyorsun.
Doruk- evet.
Nazlı -tamam seninle konuşucam
Doruk bana sarıldı. Bir abi sıcaklığı vardı.
Doruk-bu arada Alinin doğum günü yarın.Beliz sultan davet vericek kesin.
Nazlı -anladım odadan çıkmam .
Doruk-onu mu dedim ben şimdi yaa.
Kendi odama gidince Alinin odasına geçdim. Evde kimse yokdu. Ilk önce gardirobunu açdım. Aynı rengde siyah takım elbiseleri ve beya gömlekleri var idi.
Nazlı- sıkıcı .
O an aklıma güzel fikir gelmişdi. Dedemin verdiyi paralar işime yarıcakdı. Doruğu aradım acil gelmesini söyledim.
Doruk- noldu? Niye acil cagirdin eve?
Nazlı- yolda konuşuruz gidelim.
Doruk beni büyük bir ticaret merkezine götürdü. Ona yolda Alinin doğum gününe yeni stil giyiniceği şeyler alıcagımı dedim.
Doruk- Alinin giyicek çok şeyi var ya.
Nazlı- evet gördüm hepsi siyah rengde takım elbise. Ben ona sport stilinde olan giyimler almak istiyorum.
Onun ölcülerini sen bilirsin.
Dorukla ticaret merkezini gezib Aliye güzel hediyyeler aldik.
Hepsi güzel hediyye paketlerini eve getirdik. Beliz teyze neler aldığımızı sorunca Alimin doğum gününe hediyye aldığımızı dedik. Aldığım hediyyeleri öz odamdakı masaya koydum.Sabah erkenden Aliye vericekdim.
Akşam olmuşdu yine sessizlikdi.yemeğimizi yiyib odama gittim.hediyyeleri bırakdığım yere bakdım ama yokdu.heryere bakdım ama yokdu.Aşagıya indim Beliz teyzeye sordum.
Nazlı- hediyyeler nerde?
Beliz -hangi hediyyeler?
Nazlı- kendinizi bilmiyormuş gibi göstermeyin.
Beliz- ben hediyye görmedim hiç. Sinirden ayağımı yere vurdum.Allahım ben napıcam? Yarın Alinin doğum günü .bütün geceyi uyuyamadım.
Sabah kahvaltı etdikden sonra herkes işe gitti.Dorugun odasına geldim kapıya vurdum seslendim odaya girdim tenbel hala uyuyordu.
Nazlı- uyan Doruk kötü olay olub.
Doruk ne?noldu? Yine kime napdın?
Nazlı- bu defa Bana yapdılar.
Doruk- yeter Şakacı kız.
Nazlı- Alinin doğum gününe aldigim hediyyeler kayıp oldu. Koydugum yerde yok
Doruk- kim aldıki ?
Nazlı- bizim aldıgımız hediyye yok. hediyyenin bulmanın tek yolu senin annenin odasına bakmak.
Doruk- gidib baksana.
Nazlı- ben gidemem. Sen gidib bakıcaksın.
Doruk- neden ben?
Nazlı- annen mutfakda akşama hazırlık yapıyor. Sende çabucak odasına bak . Doruk- sen beni Beliz teyzene öldürtmesen yakamı bırakmicaksın.Doruk hiçkimsenin gelmediyini görüb annesinin odasına gitti.Hediyyeni bulub annesinin odasından çıkıb ve kendi odasına gelerek bana verdi. Ama ben hediyyeyi kendi odama götürmedim. Doruğun odasında sakladım ve akşam alıcagımı dedim. Beliz teyze akşama misafirler çagırmışdı. Ben bu gece misafirlerin yanına gitmicekdim. Ali doğum gününde hiç kimseyi korkutmaq istemiyordum. Pencereden bahçede hazırlanmış masaya bakıyordum. Alinin geldiyini gördüm. Misafirler gelmişdi artık. Herkes Aliniyi tebrik ediyorlardı.Ali kendi odasına gelince bende onun odasının kapısını tıklatdım.
Ali- gelin
Elimdeki hediyyei ona uzadım.
Nazlı- tebrik ederim
Onu yanagindan öpdüm. Sonrada utanarak odasında çıkdım.
Ali elini yüzün koyup sadece arkamca bakdı. Hediyyeni açıp bakınca Gülümsedi.
Ali- deli kız
Elbiseler Alinin dikkatini çekmişdi ve giymeye karar verir. aynada kendine bakdı. Ben mutfağa gidiyordum. Gözlerime inanamadım Ali benim aldıklarımı giymişdi.Ben kapıdan içeri girdim.
Ali- odaya girmeden önce izin istemek Lazım.
Nazlı- demek elbiseler hoşuna gitti.
Ali- evet bakıyım yakışıyormu?
Nazlı- yakışdı merak etme. Bir saç stilin uygun gelmiyor bu giyime.
Ali- neden?
Nazlı- ben şimdi onuda düzelticem. Alinin özenle taranmış saçlarını ellerımle biraz dağıtdim
Nazlı- bak bu saç giyimine daha uygun. Bir yürümeyi becerseydin süper olardu.
Odadan çıkardım onu.
Ali- napıyorsun?
Nazlı- bu gün senin doğum günün.
Hiç olmazsa bu gün takım giyme.Hem sana daha çok yakışıyor. Ali misafirlerin yaninda eylenirken ben herkese pencereden bakıyordum. Kadınlar güzel giyinmişlerdi, hayran hayran onlara bakdım. Beliz teyze Alinin üzerindekileri görüncə sinirle bana bakdı. Misafirler gidince herkes odasına dağıldı.Bende gizlince mutfağa indim. Buzdolabını açıb pastadan bir dilim kendim koydum. Çay yapıb oturuyordum.ses geldi birden.
Ali- hırsızı yakaladım
Korkudan yerimden atıldım.
Ali- korkdunmu?
Nazlı- evet korkutdun beni.
Ali- Hep sen bizimi korkutucaksın? Napıyorsun?
Nazlı- çay içiyorum.
Ali- pastamı yiyorsun?
Nazlı- napdığımı görüyorsun neden soru soruyorsunki?
Ali- söz söylemekde olmuyor.
Ben pastamı yediğimde Ali Bana bakıb gülümsüyordu.
Nazlı- isteyirsen sanada vereyim pastadan.
Kaşığı ona uzatdım.
Ali- hayır istemiyorum.
N- o zaman agzımın için bakma.
Ali- bunun pasta yemesine bak. Küçüksün hala büyümemişsin
Masadakı mendili alıp dudağımın kenarını sildi.
O pastayı dudağımdan silerken ben diqqatle onun yüzüne ve gözlerine bakıyordum.Güzel zeytin gözleri vardı Alinin.En çok diqqatimi çeken onun artık benden korkmamasıydı. Ve o benim dudağımı sildikce benim kalbim daha hızlı çarpıyordu. Çok yakındık.
İçimden birşey onu öpmem lazım diyodu.ve ben bu iç sese kulak vermişdim.Onu öpmüşdüm.

İçimdeki Güzellik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin