4. Bölüm

593 46 14
                                    

"İnşallah beğenirsin"
Genç kız karşısındaki kişinin önüne bıraktığı kutudaki kurabiyeleri beğenmesini ümit etti.

Çağan önünde duran kutuyu açtı ve içinden bir kurabiye seçti.

Kurabiyeyi iki parmağının arasına aldı ve yükselterek inceledi.
"Hmm görünüş idare eder."

Leya buna sinirlenmişti. Tüm akşam Çağan onu beğensin diye uğraşmıştı ama o 'idare eder' demişti.

Çağan kurabiyenin tadına baktığında Leya meraklı gözlerle bir yorum bekliyordu.

"Ama bu çok lezzetli!"

Leya yüzüne kocaman bir zafer gülümsemesi geçirdi.

Şu an okulun bodrum katındaki soyunma odasımdaydılar. Olayları kimsenin görmemesi için burada konuşuyorlardı.

Çağan soyunma odasındaki kendi dolabını açtı ve içerisinden kalp şeklinde bir kutu çıkarttı.

"Plan içindi değil mi? Biliyordum."

"Yine aşktan elin ayağın dolaşmasın diye istedim."

Leya ona sinirlensede kendini tuttu. Kollarını kavuşturmakla yetindi.

Çağan kurabiyeleri güzel bir şekilde kutuya yerleştirdi ve kapağını kapattı.

Yanında duran kalpli not kağıdını kapağa yapıştırdı ve eline bir kalem alıp yazmaya başladı.
"Bu kurabiyeleri senin için yaptım. Keşke Ülküden ayrılsanda sana daha fazla yapabilsem."

Leya Çağan'nın yazdığı şeye bakmaya çalışıyordu. Çağan yazdıktan sonra kutuyu çevirip Leyaya gösterdi.

Leyanın yüzü kızardı
"Ben asla böyle bir şey demem!"

"Senin dediğini bilmeyecek zaten Leya."

Leya bunu duyması ile derin bir nefes verdi.
"Bu arada yazını değiştirdin değil mi? Çakmasın."

Çağan göz devirdi.
"Tabiki"

"Peki bunu ben nasıl vereceğim."

"Bendolabına koyacağım. Sende bu gün dolaplardan uzak dur."

Leya 'tamam' anlamında başını salladı ama aklını kurcalıyan başka bir şey daha vardı.
"Peki Yağız sırf bir kurabiye için neden Ülküden ayrılsın? "

"Ayrılmayacak zaten bunu Ülkü gördüğünde sinirlenecek çünkü o pek hamarat değil."

Leya artık konuyu anlamıştı ve geri kalanı Çağana bırakmıştı.

...

Öğlen tenefüsünde Yağız kitaplarını birakmak için dolabına ilerledi.

Dolabını açtığında şaşırmıştı. Ülkü ile sevgili olduğundan beri hediye alması kesilmişti.

Heralde Ülkü yaptı. Diye düşünüp kutuyu eline aldı.

"Uff Yağız neredesin ya ağaç oldum."

Ülkü Yağızın yanına gittiğinde kutuyu farketti.

"Bu ne?"
dedi ve eline aldı kutuyu. Üzerindeki notu okuyunca onu çıkarttı ve elleri ile küçük parçalara ayırıp yere bıraktı.

Kutuyu açtı ve içinden bir kurabiye alıp ona bakanların karşısında yedi.
"Çok güzelmiş arada saf aşıklarının bir işe yarıyor. Sevindim."

Yedikten sonra ellerini çırparak temizledi.

Sonrada Yağızın koluna girip ona birşeyler anlatarak uzaklaşmaya başladılar.

Bunları gören Çağan sinirlensede belli etmemişti.'Bununda altından kalktı.' diye geçirdi içinden.

Leya ise 'saf aşık' ben miyim? diye düşünmeye başlamıştı:
'Hayır ya ben olamam. Çağan planladığına göre saf aşık Çağan. Evet, evet!'

Çağan işlerin bu kadar uzamasına sinirlenmişti artık yeni bir plana geçme zamanı gelmişti. Ülküyü rezil  bir şekilde ayrılması yerine Yağız onu sevdiği kız için terkedecekti.

--------------
Merhaba👋

Oy sınırı:20
Yorum sınırı: 15

Oy sınırı:20Yorum sınırı: 15

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Pretty SavageHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin