3. Bölüm

676 44 18
                                    

"Ya çok özür dilerim ben bi an öyle şeyler düşününce bir garip oldum. Bana böyle görevler verme!"

"Seni de zorladım özür dilerim."
Çağan elini çenesinin altına koymuş tahtaya baktı.

"Öf bende yerin dibine battım. Hiç bu kadar utanmamıştım."

"Üzülme zaten tanışmıyordunuz sanırım. Bir daha görmezsin olur biter."
Bu arada kurabiye yapmayı biliyor musun?"

Leya karşı karşıya kaldığı soru ile şaşırdı.
"Kurabiyeyi ne yapacaksın?"

"Yiyeceğim başka ne yapabilirim ki?"

"Ahh ben plan zannetmiştim. Sorun değil çok güzel yaparım. Çok lezzetli ve süslü püslü."

Çağan bunu duyması ile gülümsedi.

"Hadi sende git biraz Yağız ile ilgilen."

Leya kafasını hafifçe salladı ve bahçeye çıktı.

Tam tahmin ettiği gibi Yağız okçuluk çalışıyordu. Leyada izleyici koltuğuna geçip izlemeye başladı.

Dirsekleri ile bacaklarından destek aldı ve avuçlarına başını yerleştirip karşısındaki genç çocuğu izlemeye başladı.

Yağız, Tayfun ve Ayberk bu okulun okçuluk grubuydular. Genelde başka okullarla turnuvalara katılırlardı. Onlar sayesinde okul bir çok ödül kazanmıştı.

Leya, Yağız oklarını toparlarken yanına gitti ve okları toplamasına yardım etti.

"Merhaba Leya nasılsın?"

"İyiyim sen?"
Yağız 'bende' anlamında kafasını sallamıştı.

"Ülkü ile arkadaş olmak istiyorum. Sence bunu nasıl başarırım ve o nasıl biri?" Evet Leya bu soru için kendisi ile gurur duyuyordu. Bu sayede Yağızın Ülkü hakkındaki gerçek düşüncelerini öğrenebilirdi.

"Ülkü çok şımarık ve hep kendini düşünüyor. Hatta bazen beni bile kendi saçma oyunlarına dahil bile ediyor."

Leya bu duydukları ile çok mutlu olmuştu ama bunu pek belli etmiyordu.

ve genç çocuk devam etti
"O gerçek bir baş belası ama ben onu yinede seviyorum."

"Peki ya o zaman niye onu seviyorsun?"

Yağız bir an afalladı
"Bilmiyorum onun şarkı söylediğini duyduğum ilk an büyülenmiş gibi oldum. "

Yağız sadece sesi için onu sevmişti ama bu Leyaya göre hiçbir anlam taşımıyordu çünkü sevgi ona göre kişilikler ve duygular ile ilgiliydi. Sevginin bir yeteneğe bağlanması ona göre çok saçmaydı. Bu sayede Yağızın gerçek duygularını kolayca anlamıştı. Yağız genelde yalan söyleyen bir tip değildi zaten.

"Onunla arkadaş olmak istiyorsan onunla ilgili bir şiir yazabilirsin."
dedi ve kıkırdamaya başladı genç çocuk  Leyada onunla beraber mutluluğunu paylaşıyordu.

...

Çağan gerçekten sinirleri bozulmuştu. Şu an tek yaptığı şey intikam aldığındaki Ülkü'nün yüz ifadesini hayal etmekti.

Bunun için tek ümidi ise Leyadan başkası değildi.

...

Okul çıkışında Leya hava durumunu kontrol ettiği halde yağmura tutulmuştu.

Leya bir ayağını yere setçe vurup. Öfleyip duruyordu.

Genç kızın saçları hafif ıslaktı. burnu ve yanakları ise ķıpkırmızıydı.

Genç kız yağmur damlalarının üzerine daha az gelmesi ile şaşırmıştı. Çünkü önünde yağmur hissettiğinden çok daha fazlaydı.

Arkasına baktığında Yağızı gördü. Yağız elindeki kitabı Leyanın başının üzerinde tutup onu yağmurdan koruyordu.

Şu an kalbi çok hızlı atmaya başlamıştı. Bu yaşadığı şey başına çok nadir gelebilecek bir şeydi. Neyseki zaten kızarmış olan yanakları sayesinde kendini kamufile edebilmişti.

Oda ıslanmıştı ve şu an kitapla kendi yerine Leyayı koruduğu için dahada ıslanıyordu.

Yağız Leyanın ona bakmasından sonra biraz kıvırcık olan saçları ile oynadı. Gözlerini genç kızdan kaçırırken konuştu.
"Böle giderse hastalanacaksın haydi bitene kadar şu durakta bekleyelim."
Bunu söylerken birazcık utanmış gibiydi.

Leya karşısındaki gencin yüzüne bakamayarak başını sallamıştı.

Yağız ise karşısındaki güzel kızdan etkilendiğini belli etmemeye çalışıyordu.

------------
Merhabalar💫

Oy sınırı:17
Yorum sınırı:12

Oy sınırı:17Yorum sınırı:12

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Pretty SavageHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin