Vampirler Kralı

200 30 49
                                    

"Ne yani, vampirlerin de mi Kralı var?"

"Herhalde. Onca kişi kendi kendine bir şeyler yapamaz"

Yeji, Hyunjin'in sorularını bir bir yanıtlarken aynı zamanda ona uygun kıyafetler ayarlıyordu. Birazdan onu bütün vampirlerin kralı olan, bu 'salgın'ın da sebebi olan Kim Taehyung'un yanına götürecekti.

(Yazar: Tae'de çok pis vampir tipi var bence)

"Vampirler üçe ayrılır. Bu üç kısım de kendi içinde 3 katmana ayrılır. Bu katmanlar da kendi içinde birkaç parçaya ayrılır. Yani çok fazla detaylı bir şey ama ufaktan bahsedeceğim, sonra alışırsın zaten"

"Tamam, dinliyorum"

"Bir, doğuştan vampirler. Bunlar soylu vampirlerdir. Çok az vampir soyludur. Yani doğuştan vampirdir.

İki, soylular tarafından dönüştürülmüş vampirler. Yani sen burada oluyorsun. Soylu bir vampir bir insanı vampire dönüştürürse burada olur. Çok az kişi soylular tarafından seçilip özellikle vampir olur. Ben başka bir soylu tarafından seçildim, sen ben tarafından seçildin.

Üç, bu 'salgın' sayesinde vampir olanlar. Onların işi tamamen şansa kalmış, çok önemli değiller.

Güç sıralaması olarak bakarsak en üstte soylular, daha sonra soylular tarafından seçilenler, en son da salgın kurbanları. Soylular tarafından seçilenler soylu sayılır çoğu zaman. Diğerlerinden ayrıcalıklılardır.

Anlamadığın bir şey varsa sor, hazır mısın sen?"

Hyunjin Yeji'yi başıyla onaylayıp son kez aynaya baktı. Kapüşonunu kapadı ve Yeji'nin yanından yürümeye başladı.

Kısa bir yolculuğun ardından harabe gibi duran 3 katlı bir binaya geldiler. Birkaç saniye durup binanın dışını inceledi Hyunjin. Kırık camları, dokunsan dökülecekmiş gibi duran duvarları, çevresindeki kurumuş ağaçlar ve bütün bunlara ters düşen oldukça güzel ve görkemli olan bina kapısıyla ürkütücü görünüyordu.

İçeri girdiklerinde ise bütün düşünceleri tersine döndü. Oldukça bakımlı duruyordu içerisi. Yerlere serilmiş kırmızı-siyah halılar, duvarlardaki tablolar, duvarlara monte edilmiş şamdanların içinde yanan mumlar ve yukarı doğru kıvrılarak çıkan merdiven oldukça güzeldi.

En üst kata çıktı ikili. Burada bir sürü kapalı kapı vardı. Koridorun en sonundakinin önünde durup kapıyı çaldılar. İçerden bir ses gelince kapı açıldı ve içeri girdiler. Pencereden dışarı bakan uzun boylu, kumral saçlı bir adam yavaşça onlara döndü.

"Hoş geldiniz, hoş geldiniz"

Hyunjin biraz korkmuştu. Oldukça ürkütücü görünen adam karşısında hiçbir şey demedi. Yeji ise adamı başıyla selamlayıp oturacak bir yer aradı. Hyunjin'in kolunu dürtükleyip kendisiyle birlikte gelmesini sağladı.

"Yeni çocuk bu mu? Ayrıca hoş geldin. Güzel vakit geçirirsin"

"T-teşekkürler"

Hyunjin kekelediği için içinden kendine ufak bir lanet okudu.

"Kim Taehyung ben. Biliyorsundur gerçi. Senin adın?"

"Hwang Hyunjin"

"Yeji ile kardeş misiniz?"

"Hayır ama kardeş gibiyiz. Beraber büyüdük"

"Anladım. O sana gerekli açıklamaları yapar zaten. Alışırsın yakında. Burası yönetim binası. Genelde soyluları, yani yönetimde söz sahibi olanları burada bulabilirsin"

"Tamam, teşekkür ederim"

"Rica ederim. Başka bir şey yoksa çıkabilirsiniz"

İkisi de tekrar Taehyung'u selamlayıp çıktılar. Yol boyu yine Hyunjin sorular sordu, Yeji ise onları cevapladı.

"Hey Yeji, son bir şey sorabilir miyim?"

"Sor"

"Dün gece gerçekten tuhaf bir rüya gördüm. Sen de oradaydın. Ama sanki rüya değil de... Gerçek gibiydi. Daha önce olan bir şeyi hatırlıyor gibiydim"

"Biraz anlatır mısın?"

"Bir adam vardı. İkimize bir şeyler söylüyordu. 'Her şey size bağlı' gibi bir şeydi. Sonra bir şeyler oluyor, biz başka bir yere gidiyorduk. Orada herkes bağırıyor, ağlıyordu. Sanki cehennem gibiydi. Sonra birileri geliyor, yine bir şeyler diyordu ve en başa dönüyorduk. O adamın olduğu yere gidiyorduk tekrar. Çok tuhaftı"

Yeji kaşlarını çatarak yanındakine baktı. Gözlerini birkaç saniyeliğine kapatıp açtı.

"Aynı şeyi ben de gördüm"

O an, ikisi de birbirine boş boş bakarken sanki onları kendilerine getirmek istercesine aralarından biri geçti ikisine de çarparak. Baktıklarında aynı Yeji'ninki gibi kızıl saçları vardı. Fiziği de oldukça ona benziyordu. Kıza bakmayı bırakıp tekrar birbirlerine döndüler.

"Tuhaf şeyler oluyor. Hem de çok tuhaf şeyler"

"Kesinlikle. Kız senin kopyandı resmen!"

"Hyunjin, kolyeni çıkartıp bana verebilir misin?"

Hyunjin başıyla onaylayıp kolyenin çıkartma yerini bulmaya çalıştı. Bulamayınca öylece çekerek çıkartmayı denedi. Olmayınca ipi kopartmayı denedi. Her bir denemesi başarısız oldu. Sanki çıkmaması için yapıştırılmış gibi ne yaparsa yapsın çıkmıyordu.

-----

Biraz yaşam belirtisi göstereyim dedim ve bölüm attım alkış banaa

İnanıyorum, bitecek bu kurgu. Harcayamam güzelim konuyu.

Geleceğin Temsilcisi┆2Hwang ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin