0.1 ♤ Onset

19 3 10
                                    

Kamerayı kurup karşısına geçtim ve o gün olanları da anlatarak kayıt altına almaya başlamak için hazırlandım. Yazı yazmayı sevmiyor ve mecbur kalmadıkça kalem kullanmaktan sürekli kaçınıyor oluşumdan dolayı, günlük tutmak için videoları kullanıyordum. Yedi yıldır çektiğim bu video kayıtlarını zaman zaman izleyip, tekrarlamaktan korktuğum hatalarımı hatırlıyor, üzgünken ise aşırı iyi geçen bir günümü anlattığım videolarımı izliyordum.

Fazlasıyla eğlenceli bir aktiviteydi aslında. Çok fazla bilgisayar oyunu oynamayı sevmediğim için bilgisayar hafızamda bu videolar için fazlasıyla yer vardı zaten. Ama ben yine de kopyalarını yıl yıl flash belleklere kopyalamayı da ihmal etmiyor, edemiyordum.

Bu gün benim için fazla güzel bir gündü aslında. Diğerlerinden ayıracağım ve tekrarı için günlerce çabalayabileceğim bir gündü. Gitar çalmış şarkılar söylemiş ve bunu sık sık gidip bayılarak buzlu kahvelerini içtiğimiz bistro tarzı kafede yapmıştık. Kafeden ayrılana kadar her şey güzeldi fakat sonrasında bizim evin iki sokak arkasında ki parkta Hoseok ile kavga etmemizle her şey çığrından çıkmış ve kontrolünü kaybetmişti.

Jung Hoseok. Sanırım dokuz yaşımdan beri tanıyorum onu. En yakın arkadaşım, annemin kankasının oğlu, babamın komşu ve alkol arkadaşının çocuğuydu kendisi. Ailelerimiz de çok yakın arkadaş oluşu bizim hep bir arada bir hayat sürmemizi sağlamıştı ve çok güzel masum çocuklar olarak büyümüştük.

Her neyse. Aklımdaki düşünceleri dağıtmam gerekiyor sanırım çünkü videoyu artık başlatma zamanım gelmişti :

Sabah ailelerle yaptığımız kahvaltının ardından, işlettiğim müzik dükkanına doğru yürümeye koyulmuştuk. Yanımda her zaman ki gibi Hoseok vardı ve sürekli birbirimizle uğraşarak ve laf atarak adımlarımızın bizi dükkana doğru götürmesine izin veriyorduk.

Saatin henüz daha yeni dokuz oluyor olması benim için çok güzel bir fırsattı. Öğrencilerin gelmesine daha bir saat vardı ve parmaklarımı piyano tuşları üzerinde dans ettirebilmem adına mükemmel bir süre zarfıydı bu. Ama ilk olarak içeriyi süpürüp paspaslamam gerekiyordu.

Ben bunları yaparken Hoseok ise mikrofonları ayarlamaya çoktan başlamıştı bile. Küçük bir dükkan değildi ama bütün enstürmanlar raflarda olduğu için hiç zorlanmadan temizliği kolayca bitiyordu.

Bu gün ki ilk öğrenci Jung Wheein'di. Kendisi henüz on altı yaşında, fazlasıyla yetenekli genç bir hanımefendiydi. Vokaline ve kendisine olan güvenini çok iyi kullanıyordu ve bu yüzden en kısa sürede bir şirkete baş vurması gerektiğini önermiştim ona. Ritim kulağı çok gelişmiş olduğu için parçalarda metronoma çok az ihtiyacı oluyordu ve bu beni çok fazla şaşırtıyordu. Daha önce birçok farklı dans alanlarında eğitim aldığını söylediği zaman bu ritim kulağının nerden geldiğini çok iyi bir şekilde anlamıştım.

Şu an bunları anlatıyorum çünkü bu gün Wheein benim yanıma olması gerekenden kırk beş dakika erken ve elinde bir belge ile ağlayarak gelmişti. Beni çok endişelendirmişti. Ama göz yaşlarının sebebinin üzüntü olamadığını hatta çok mutlu olduğunu ve Rainbow Bridge World tarafından stajyerliğe kabul edildiğini söylemişti. Mamamoo adlı grubun çıkışı için hazırlanacağını ve o grup için dört kişi olduklarını da söylediğinde çok şaşırmıştım. Stajyerliğe yeni kabul edildi ama çıkış yapması için belirli bir alt grup olduğu mu söylenmişti? Seçmelerde neler yaptığı hakkında en ufak fikre sahip olmadığım için sormak istedim. Demi Lovato - Heart Attack şarkısını söylediğini, piyano da
ludovico einaudi - nuvole bianche parçasını çaldığını, dans kısmında ise baleye daha yakın karma bir gösteri sergilediğini söyledi. Bunlar göz önünde bulundurulduğu zaman zaten fazlasıyla normal gelmişti bu durum gözüme.

𝐁𝐨𝐝𝐢𝐥𝐲 𝐒𝐚𝐜𝐫𝐢𝐟𝐢𝐜𝐞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin