0.2 ♤ Fri/end

17 3 7
                                    

Tam da aklımdan geçtiği gibi aşırı saçma şeyler olacaktı. Bu yüzden o an o parka girmemem gerekiyordu fakat ben gitmek için can atıyordum. Bu gün ona maskemin bilmediği yüzlerinden birisini sundum ve diğerini de sunabilmeyi, buna izin vermesini çok istiyordum.

Kafa yorduğum ve fazla düşündüğüm için bunları fark etmiştim ve her şeyi bir düzene oturtma vaktinin geldiğini görmüştüm.

Birbirimizin sevgilileri olduğu zamanlarda nasıl tepkiler verdiğimizi, aslında birbirimize sadece 'çocukluk arkadaşı' olmadığımızı ona göstermek ona hissettirmek istiyordum. Ama eğer o da benim gibi düşünmüyor ise bu çok fazla canımı yakacak, sıkacak ve büyük problemler oluşturacak bir konuydu.

Ona aşık olmam suç muydu? Bir nevi evet aslında... Benden sakladığı şeyleri yüzüne vurduğum gecede bunu konuşmamız? Tam bir fiyasko ile sonuçlanacak bir facia.
Bu yüzden cesaretimi toparlamışken bunu bu gün bitirmem gerekiyordu.

Parka geldiğim zaman içimde bir anda çok fazla bir duygu karmaşası oluştu. Sır sakladığı için kırgınlık belki de güvenmediği için söylemediği ihtimali için ise hırçınlık barındırıyordu vücudum.

Damarlarımdan akan kanda kırgınlık, hırçınlık, asabilik ve sahip olmak istenilen bir özgürlük(?) akıyordu.

Ama bir yandan da henüz neden sakladığını bilmediğim için bunları hissediyor oluşumu da saçma buluyorum.

Ahh açıkçası bu kadar çok konuşmak zor... Bir de üşenmeden bunları yazanlar var değil mi? Kararlılık meselesi.

✧༺♥༻✧

Kaydı durdurdum ve lavaboya gitmek için ayaklandım. Klozete oturup telefonumu cebimden çıkardım ve gelen bildirimlere baktım.

♠︎Selenophile kişisinden bir yeni mesaj♠︎

Selenophile:
Konuşmamız gereken çok fazla şey olduğunu düşünüyorum.

Yoongi:
Ah ne tesadüftür ki ben de...
Ama daha yeni bir tartışma yaşamışken,
şu an duygusal olarak buna hazır
olduğumu düşünmüyorum.

Selenophile:
Öyleyse bir saat içerisinde düşün çünkü size geliyorum.

Yoongi:
Bakarız.

Selenophile:
Bak bakalım.

Telefonu cebime attıktan sonra temizlendim ve ellerimi yıkayıp aynadan kendime baktım. Saçlarım dağılmış ve yüzüm çökmüş, gözümün altındaki hafif morluk ise hala yerini korumakta ısrarcı gibi görünüyordu. Bir saat uzun bir süre aslında. Hızlıca bir duş alsam kimseye bir zararı olmazdı.

Üzerimdeki kıyafetlerden kurtulduktan sonra duşa kabinin içerisine girip suyu ayarladım ve ısınmasını beklemeden altına girdim.

Kendimi ve zihnimi şoklamam gerekiyordu, soğuğa ve üşümeye ihtiyacım vardı.

Yerde duran şampuan kutusuna uzandım ve saçımı bir kere şampuanladım. Saçımı köpürdükten sonra ise saçımın köpüğü ile vücudumu da köpükledim. Aslında bunu neden yaptığımı bilmiyorum zaten birazdan duş jeli ve lifle temizlenecektim.

Elime lifi aldım ve köpükledikten sonra boynumdan başlayarak tüm vücudumu köpükledim. Ardından saçımı durulamaya başladım. Yüzümü de temizleme jeli ile yıkadıktan sonra, musluğu kapattım ve bornozumu almak için askıya elimi attım.

𝐁𝐨𝐝𝐢𝐥𝐲 𝐒𝐚𝐜𝐫𝐢𝐟𝐢𝐜𝐞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin