Little Jeongguk ✨

2

(Sabah Magic'e mv geldiğinden beri evin için oh it's just a magic diye geziyorum yine mv de gelince iyice güzelleşmiş şarkı.)

En son yazdığım Jikook kurgusuna mı buna mı part iki yazayım diye kararsız kalıp ikisine de aynı anda yazdım part ikiyi ama ilk bunu atayım dedim.Diğerini de düzenleyince atarım en kısa sürede.✨

(Yarına sınıfça piknik ayarlamıştık her şeyi hazırladım falan ama yarın yağmurlu gösteriyor iptal etmedik yine de yarın sabahtan havanın durumuna göre kötüyse iptal olacak. Umarım iptal olmaz çünkü hazırlıklarım boşa gider ağlıyorum yine...)

...........

Gece yaşananlardan diğer hyunglarımın o kadar gürültüye rağmen uyanamamaları sebebiyle sabah kahvaltısında haberleri olmuştu.
Tae hyung tüm yaşananları diğerlerine de anlatmıştı.Little olduğumu öğrendiklerinden beri bana bakabilmek için can atan hyunglarımın benim de hepsinin bakıcım olmasını kabul ettiğimi duyduklarında kahvaltı masasında küçük bir kargaşa yaşanmıştı.
Tüm hepsinin sevinçle beni kucaklarına almaya çalışma girişimleri Namjoon hyungun savaşı kazanarak beni kucağına almasıyla son bulmuştu.

"Millet sakin olun bir!"

"Bugünlük müsaitim.Koo'ya bugünlük ben bakacağım ve eğer yapamadığım bir şey olursa zaten herhangi müsait olan birinizden yardım etmesini isterim.Sıra sıra hangimiz müsaitse o gün müsait olan kişi tüm gün Koo ile ilgilense nasıl olur? Hepimiz yedi yirmi dört evde bulunmuyoruz zaten boş olduğumuz zamanları sıra sıra Koo için değerlendirebiliriz.İlk gün hak kazanan benim üzgünüm siz önce davranacaktınız."

Namjoon hyungun sözleri üzerine diğer memnun olmadığını sözleriyle belirten hyunglarımla şaşırmıştım.Hepsi benimle ilgilenmek için bu kadar istekliler miydi? Namjoon hyungun beni daha rahat taşımak için kucağında zıplatmaya başlamasıyla hyunglarımın kucağında olmayı sevdiğimin farkına varmıştım.Namjoon hyung benimle birlikte mutfaktan ayrılırken diğer hyunglarımdan da işi olanlar evden ayrılmıştı.

Merdivenleri de Namjoon hyungun kucağında çıktığımda sağdaki odamın kapısını açmıştı.Artık little olduğumu öğrenip bakıcım olduklarından sonra odamı daha fazla kilitli tutmama gerek kalmayacaktı.

Hyungumun ne zaman hazırlayıp elinde getirdiğini bilmediğim süt dolu biberonumu yandaki sehpaya koyduğunda fark etmiştim.Kucağında benimle birlikte yatağa oturduğunda sütü fark etmemle birlikte kucağında rahatsızca kıpırdanmaya başlamıştım.Şimdi süt içmek istemiyordum ki.Bana içireceğini bildiğimden kucağından kurtulup kaçmaya çalışmıştım ama çabalarım başarısızdı.Kaçmaya çalıştığımı anladığında tutuşunu sıkılaştırmıştı.

"Koo bebeğim neden seni bırakmamı istiyorsun? Sütünü içirmem lazım sana sonrasında seni bırakacağım ve istediklerini yapacağız beraber."

Sonrasında istediklerimi yapacağını duyduğumda sevinçle gözlerim parlamıştı ama bu sabah canım süt çekmiyordu ve içmeyecektim.

"Namcun huung ama beyn şüt içmek istemiyoyum ki şimdi.Canıym çekmiyoy."

"Bebeğim zaten kahvaltıda da yaptığımız patates püresini yemedin ama bari sütünü iç.Her zaman ne hazırlarsak yiyordun bu sabah iştahın mı yok Koo?"

"Bilmiyoyum Namcuunie içmeyeceyim beyi bırayk!"

Sabah da patates püresini yememiştim çünkü tadını beğenmemiştim.Çoğu zaman yemekleri Jin hyung hazırlıyordu ve en güzel o yapıyordu bu sefer Hoseok hyung hazırlamıştı ve Jin hyungun yaptığı gibi güzel olmamıştı bu yüzden yememiştim.Namjoon hyungun bana o sütü zorla içireceğinden emindim.