Güney Afrika'nın pretoria şehrinde doğan bir bebek normal zenci olarak doğmasına rağmen zaman geçtikçe kafası ve yüzü beyazlamaya başlamıştır küçük yaşta önemsenmeyen bu durum zaman geçtikçe artmaya başlamış doktorlara götürülsede herhangi bi açıklama yapamamışlardır. Bu durumla birlikte ün kazanmış lakin çabuk unutulmuş olan bu genç Zoandı.
Bu durum gün geçtikçe Zoanın aklını iyice meşgul etmeye başlamıştır sabah akşam bunu düşünen Zoanın artık rüyalarıda bu durumla ilgiliydi her gece aynı rüyayı görmeye başlayan Zoan rüyasında yaşlı sakallı bilge görünüşlü bir adamın sürekli "Derdinin dermanı bende yanıma gel Mersine gel" diyordu.
Artık Afrikada umduğu çözümü bulamayan rüyasında ki bilgeyi dinlemeye başlar ve bu genç Türkiyeye gelmeye karar verir ve para biriktirmeye başlar.
Çeşitli yollar denedikten sonra umduğunu bulamayınca aklına seyyar arabayla nohut pilav satma fikri gelir. Ancak hiç parası olmadığı için araba alamaz. Birgün pazarda dolaşırken zabitalarin başka seyyar satıcıların arabalarına el koyduğunu görür ve zabitalarin arabalari nereye goturduklerini öğrenmeye çalışır.
En yakın arkadaşı olan Aasaf geçimini seyyar arabasıyla sokakta leğen satarak sağlamaktadır. Arkadaşıyla buluşma ayarladiktan sonra oturur iki çay içmeye başlarlar.Sohbet muhabbet derken zabitalar gelir ve Aasafı arabasıyla birlikte götürurler.Aasafi tutuklandiktan sonra Zoanin aklından türlü planlar geçmektedir bunun üzerine planının ilk aşaması olan arabayi çalmak için düşünmeye başlar.
Zoan karakola kadar zabitaları takip eder ve arabaları koydukları yeri tespit edip mekanın içine girip arabaların arasına saklanır gece boyunca ise arabayla birlikte nasıl çıkacağını düşünüp durmuştu nihayet sabah olmaya başlamıştı ama hala ne yapacağını bilmiyordu birden aklına cebindeki çakmak gelmişti bu çakmakla etrafı yakıp kargaşa çıkarıp o telaşede kendini kurtarmaya çalışacaktı. Güneşin doğmasına yarım saat kala arabaları yakmaya başlayan Zoan bi köşeye çekilip beklemeye başladı binadan dumanlar çıktığını farkeden zabıtalar hemen kilitli olan binanın kapılarını açarak yangını söndürmeye çalışırken ve arabaları çıkarırken Zoanda o telaşeden faydalanarak 2 tane arabayla binadan koşarak uzaklaşır.
Planı kusursuz işleyen Zoan evine gidip huzursuz bir şekilde dinlemeye başlamıştır çünkü arabaların yerini öğrenmek için en yakın arkadaşını sırtından vurmuş zabıtalara ispiyonlamıştır ve bunun vicdan azabını çekmektedir fakat hayalleri için bunu yapması gerektiğini düşünmekten kendini alıkoyamaz.Ertesi gün öncelikle en yakın arkadaşı Aasafın arabasını götürüp yengesine teslim eder ve şehrin sokaklarında turlamaya başlar.
Etrafı iyiden iyiye kolaçan eden Zoan zabıtaların şehrin hangi bölgelerinde gezdiklerini iyice öğrenmiştir ve ertesi gün arabasıyla nohut pilav satabilecekti. Bu iş aklına nerden gelmişti yaptığı girdiği bu kadar tehlikeye değecek miydi diye karamsarca düşünürken sonunda sokaklara çıkmaya başlıyor.
Artık yeni işinin ilk günüdür ve para kazanmaya başlamıştır.1 2 derken aylar geçer ve parasını denkleştirir artık nasıl Türkiye'ye geleceğini düşünmeye başlamıştır. Normal yollarla gelmek için pasaport ve vizesi olması gerekmektedir ama Zoan o kadar parayı bulamaz ve kaçak yollardan gitme planları yapmaya başlar. Gemide çalışan çocukluk arkadaşı olan Asamoah aklına gelir ve onun yanına gider. Hal hatır sorduktan sonra konuya gelir ve Asamoah'a sorar Asamoah ise ona çok zor bişey istediğini ve bunun için para gerektiğini söyler. Parasının olduğunu ve ne kadar zor olursa olsun gitmek istediğini söyler. Asamoah kaptanla konuşup haber vereceğini söyler ve ayrılırlar.
Zoan azda olsa umutlu olmanın sevinciyle evine döner ve uyumaya başlar. Uyandığında ise olan olmuştur. Evine hırsız girmiş ve bütün emeği olan hayallerine atacağı ilk adımı gerçekleştirecek olan parası çalınmıştır.Kara kara düşünen Zoanın parasını çalan ise gemiden ayrıldıktan sonra onu evine kadar takip eden Asamoahtır. Bunun üzerine tekrar çalışmaya başlayan Zoan için işler pekte iyi gitmemiştir cebinde zırnık parası olmayan Zoanın tek çaresi yine eski dostudur. Yüzü olmayarak ve utanç içinde eski dostunun yanına gider ve Özür diler ve niçin bunları yaptığını anlatır Aasaf ise hala yediği kazığı unutamamış olsa bile Zoanı affeder.
Zoan başına gelenleri Aasafa anlatarak ondan borç para ister. Aasaf eski dostunu kırmayarak bi miktar borç para verir ve Zoan tekrar eski düzenini kurmaya başlar parasını denkleştirince tekrar gemiye gider. Asamoahı aramaya başlar gemi kaptanınin yanına gider ve Asamoahı sorar Asamoah ise kaptana Zoandan paraları nasıl çaldığını kaptana anlatmıştır. Kaptan Zoana Asamoahın Zoan isimli birinin paralarını çalıp yurtdışına çıktığını söylediği an Zoanın başından aşağı kaynar sular dökülmeye başlamıştır. Çaresiz Zoan evinin yolunu tutar ve tekrar dostuna attığı kazık aklına gelir ve bu yüzden parasının çalındığını düşünmeye başlar. Artık Türkiye'ye gitmek için başka yollar aramak zorunda olan Zoan kara kara düşünmeye başlar.