1

3.1K 163 89
                                    


"Minho! Gel hadi~"

"Ne oldu? Yine ne var?"

"Lavaboya gidelim, lütfen~"

"Her yerim ağrıyor, Hyunjin. Bir de okul fantezisine katlanamam."

Bu cümleler üzerine dudaklarını büzdü, sarışın olan. Üzüldüğünü gören Minho, okulda ki homofobikleri umursamadan sevgilisinin üniformasının yakalarını tutarak kendisine çekti. Sarışın şaşırsa da sevgilisine ayak uydurmak daha cazip geldi o an.

"Hangi katın tuvaletine gidiyoruz?"

Sarışın soruya gülerken, sevgilisinin elini tuttu ve sürüklemeye başladı. Tabii ki de spor katını seçecekti. Orada Han Jisung ve gereksiz tayfası takıldığı için kimse oraya gitmezdi. Onların da az önce kantine gittiklerini gördüğü düşünülürse en mantıklı seçenek orasıydı.

Sonunda spor katına geldiklerinde önce işini sağlama almak için etrafı kontrol etti. Boş olduğunu anlayınca sevgilisine bakıp gülümsedi. Minho da mesajı alınca el ele lavabolara yöneldiler.

"Spor katı fantezisi, ha?"

Kıkırdayarak sorulan soruya cevap vermedi, Hyunjin. Onun yerine sevgilisinin belini kavrayıp sertçe kendi vücuduyla birleştirdi. Minho erkek arkadaşının sert tutuşuyla tıslasa da, dudaklarının üzerinde ki şehvete karşılık verdi. Koparmak istercesine birbirlerinin dudaklarını çekiştiriyor, elleriyle vücutların turluyorlardı. Kapattığı klozetin kapağına oturan Hyunjin, ellerini çektiği vücuda tekrar bağladı. Minho'yu kucağına oturtup daha derin bir öpücüğe davet etti. Alt dudaklarını ısırıyor, parçalıyorlardı. Hırçınca öpüşürken, Hyunjin'in eli kucağındaki bedenin pantalonunun içine girdi. Dolgun kalçaları yumuşak ama bir o kadar da sert bir dokunuşla avuçlarına hapsetti. Minho altındaki sertliği hissedebiliyordu. Birbirlerinin inlemeleriyle kutsadılar, kulaklarını. Sonunda ıslak ve sesli bir öpücükle ayrılıp, soluklandılar. Nefeslerini düzenlemeye çalışıp, birbirlerine gülümsediler.

"Sana doyabileceğimi sanmıyorum, Minho."

"Seni seviyorum, Hwang."

"Bende seni, güzelim."

Minho, önündeki saçları terden alnına yapışmış ve öpüşmekten dudakları daha çok şişen gence baktı. Yüzüne kelebek öpücükler bırakmaya başladı. Bunun üzerine sarışın kıkırtılarını sundu. Her şey harika giderken kapıdan gelen bir ses ile dikkatlerini oraya çevirdiler.

"Ow, aşk kuşları? Bölmedim değil mi?"

Yine bu salaklara yakalanmışlardı.

"Ne kadar komiksin, Changbin. Gülmekten karnım ağrıdı."

"Devam edin biz yokmuşuz gibi. Zevk aldım şahsen, canlı porno dönüyor."

"Ahh, uzakta kalma. Sende katılmak ister misin?"

Duyduklarına yüzünü buruşturdu. Homofobik bir gençti. Changbin, bunun bir laf yarışı olduğunu anladığında gülümsedi.

"Üzgünüm ama sizin gibi değilim."

"Hah! Ne varmış bizde?"

dance with the devil, hyunhosung.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin