Batuhan'dan:
Bugün okulun ilk günüydü ve oldukça heyecanlıydım, son senemdi ve bu yıl benim için oldukça önemliydi. Emeklerimin karşılığını yıl sonu alacaktım, gece-gündüz çalışmaktan başka yaptığım hiçbir şey yoktu.
Saate baktığımda yeni 07.00 olmuştu, hemen banyoya girip kısa bir duş aldım. İşlerimi hızlı hızlı hâllediyordum, belime havlu bağlayıp banyodan çıktım. Sandalyemin üzerine geceden bıraktığım okul formasına baktım, bu kıyafetleri asla özlememiştim...
Aklıma gelen şeyle anlık panik yaşadım, sınıf öğretmenimiz hamile olduğu için okula ara vermişti ve yerine yeni bir öğretmen gelecekti. Yeniliklere kolay adapte olan bir insan değildim ve son yılımda öğretmen değiştirmek benim için oldukça zor olacaktı. Sınıf başkanı olduğum için özellikle benim daha fazla ilgilenmem gerekiyordu, stresten dudağımı dişledim ve elime okul formasını aldım. Giydiğimde boy aynasından kendime baktım, gayet iyi duruyordum.
Okul gömleğimin ilk iki düğmesini açık bıraktım, diğer türlü beni çok boğuyordu. Takı takmayı seven bir insandım bu yüzden 3 4 parmağımı eklem yüzükleriyle doldurdum, boynuma ince bir zincir taktım. Başıma bandanamı da bağladıktan sonra parfümümü sıktım, işte şimdi harika görünüyordum.
Çantamı alıp odadan ayrıldım, aşağıya indiğimde diğerleri çoktan çıkmıştı. Annemin hazırladığı kahvaltıdan biraz atıştırıp elime telefonumu aldım, Sergen'den bir sürü mesaj gelmişti.
Sergen: oglummm yeni sınıf hocası erkekmiş haberin olsun
uyanmadın mı heeey
ve genç bir öğretmenmiş öyle söyleniyor😉 | Görüldü, şimdi.
Son yazdığına göz devirip kısa bir mesaj attım.
Batuhan: Okulda görüşürüz kardeşim.
Kapının önüne geldiğimde vanslarımı hızlıca giydim, son kez aynaya baktım. öpücük atıp evden çıktım. Kendimi seviyordum ne yapayım? Okul evime yakındı bu yüzden yürüyerek gidiyordum. Boş yürümemek için Kulaklığımı takıp müzik açtım.
—Chase Atlantic, Friends.
Bu şarkıyı çok seviyordum, zaman öyle hızlı geçmişti ki okula ne ara geldiğimi bile anlamamıştım. Sergen kapının önünde beni bekliyordu, yanına yürüyüp ensesine şaplak attım.
"Günaydın güzellik, nasılsın?" Gülerek konuştuğumda Sergen sinirlenmişti.
"Bana güzellik deme ya, karizmamı bozuyorsun şerefsiz. Hem yazdıklarıma cevap bile vermemişsin, hoca diyoruum gençmişşş diyoruum"
Ağzını yayınca çok sinir olmuştum, göz devirdim.
"Ne yapayım Sergen Allah aşkına, nüfusuma mı alayım?"
Bir yandan konuşup diğer yandan bahçeye doğru yürüyorduk, boş bir çardak bulup oturduk. Oturur oturmaz Sergen'e soru sormaya başladım.
"Hocanın adı neymiş? Sınıfa gitmeden önce yanına gitmem iyi olacak. Hem sınıf hakkında merak ettiklerini sorarım."
Sergen sorduğum soruya dünden hazır olduğu için hemen cevap vermişti.
"Poyraz, Yiğit Alp Poyraz. İsmi çok güzel değil mi? Aşırı etkileyici birisi olduğunu düşünüyorum."
Sergen çok fazla boş yaptığı için hızlıca masadan kalktım.
"Ben Poyraz hocanın yanına gidiyorum, sınıfta görüşürüz güzellik!"
Güzellik kelimesini bağırarak söylediğim için çok sinirlenmişti, gülerek okulun içine doğru yürüdüm.
Öğretmenler odasına doğru yaklaştıkça heyecanlanıyordum, umuyordum ki çatlak birisi olmasın yoksa bu yıl hiç geçmeyecekti. Kapının önüne geldiğimde kalbim güm güm çarpıyordu, hafifçe kafamı sallayıp kapıyı tıklattım ve içeri girdim. Bu yıl bir sürü yeni hoca geldiği için çoğu yüz tanıdık değildi, sesimi ayarlayıp konuştum:"Poyraz hoca burada mı acaba?"
Sesimin titrememesine sevinirken arkadan bir ses geldi, gözlerimi o tarafa doğru çevirince gerçek olduğuna inanamadım. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi adeta.
"Evet buradayım, sen kimsin?"
_____________________
öncelikle herkese merhabaa💖 poybat'ı en başından beri shipliyordum ve dedim ki neden kitap yazmayayım? KFMAOSPGLEPAĞF ilk kitabım olduğu için çok fazla yanlışım olabilir, şimdiden hepinize teşekkür ederimm🙏❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
teacher love | poybat
Fanfictionbatuhan sınıf başkanı olduğu için yeni sınıf hocasıyla bizzat kendisi ilgilenecektir.