kiraz dudaklar

701 63 64
                                    

Poyraz'dan:

Mesleğimin henüz 2. yılında okul değiştirmek beni fazlasıyla üzmüştü, suçum olmadığı hâlde okuldan atılmak koyuyordu. Böyle bir şeyin başıma geleceğini bilseydim asla öğretmen olmak istemezdim... Ne hayallerle kurduğum mesleğim artık beni cezbetmiyordu, hayattan soğutmuşlardı çünkü. Ama pes edemezdim, bu bana yakışmazdı çünkü. Her başlangıç yeni güzellikler ve yenilikler demekti, bu kadar yıl verdiğim emekleri bir anda çöpe atamazdım, ucuz yırtmıştım diyebilirim.

Kendime koyduğum tek bir kural vardı, asla öğrencine aşık olma. Evet zaten bir öğretmen neden öğrencisine aşık olsun ki? Bu delilik. Kendimle çelişirken oflayıp yataktan kalktım. Bugün yeni okulumda ki ilk günümdü, sıkıntılı insanlardan uzak durmaya çalışacaktım. Tabii bir sınıfım olacaktı, damarıma basmadıkları sürece hepsiyle iyi anlaşacağımı düşünüyordum, zaten yaş farkı pek yoktu.

2 saat sonra;

Okula geldiğimde etrafı inceledim, bahçesi kocamandı ve gayet güzel görünüyordu. Arabamı park edip hızlıca indim, öğrencilere göz attım. Bir anda ilginin üstüme toplanmasına şaşırmamıştım. Beni ilk defa görüyorlardı nasıl olsa ve tabii yakışıklıydım da. Hepsine gülümseyip okulun içerisine doğru yürüdüm, büyük ve oldukça karışık olması alışmam konusunda beni epey zorlayacaktı. Öğretmenler odasının 2. katta olduğunu bildiğim için hemen merdivenlere yöneldim, odaya girdiğimde dört-beş öğretmen vardı. Sanırım erken gelmiştim, hepsine tek tek kendimi tanıttım. Güzel ve koyu bir sohbete başladık, zamanın nasıl geçtiğini bile anlamadım. Kahkahalar atarken birden ismimi seslenen bir genç ile bakışlarımı kapıya doğrulttum.

Öğrenciydi, hadi ama nasıl bu kadar yakışıklı olabilirdi ki? Hem okulda takı takmak yasak değil miydi? Sert görünümüne rağmen yüzü bebek gibiydi, bu hali gülmemi sağladı. Yanıma gelip elini uzattı, temas etmeyi seven birisi olduğum için hemen elini sıktım. Yeni sınıfımın başkanıymış... bu harika diye geçirdim içimden.

Ondan okulu gezdirmesini istediğimde kabul etmişti, beraber kalkıp en alt kata indik. Kütüphaneyi heyecanla anlatıyordu, kıkırdadım sessizce. Bir an hiç susmayacağını sandığım için elimle ağzını kapattım, şaşkın ifadelerle bakarken ona bir bebeğe benzediğini söyledim. Hâlâ şaşkın bakıyordu, gözlerim bir an dudaklarına kaydı. Çok güzel görünüyordu, aynı kiraz gibi.

Odağımı düzeltip gözlerine baktım.

"Ders Başlayacak birazdan, gitsek iyi olacak. İlk dersime geç kalmak isteyeceğim son şey."

Beni onaylarcasına kafasını salladı, kediye benziyordu. Aklıma gelen şeyle tekrar ona döndüm ve konuşmaya başladım:

"Okulda takı takmak yasak değil herhalde, bu kadar şey taktığına göre."

Tek kaşımı kaldırıp konuştuğumda panik yapmıştı.

"12. sınıfların son yılı olduğu için her şeyden muafız, merak etmeyin hocam."

Gülümseyerek konuştuğunda kafamı sallamakla yetindim, bu cevapla tatmin olmuştum. Bakışlarımı yüzüklerine çevirdim, elini ellerim arasına aldım. Ellerim arasında minicik kalmıştı, hafifçe sırıttım.

"Şu yüzüğünü alabilir miyim? Çok hoşuma gitti."

Çıkartıp verdiğinde gülümseyip parmağıma takmıştım, yakışmıştı.
Hadi gidelim dercesine kafamı salladım, önden yürümesini istediğim için elimle belinden tutup hafifçe öne ittirdim.

"Hadi sınıfına, benden sonra derse girersen almam seni."

____________________
Merhabalarrr, Poyraz'ın ağzından da yazmak istedim her şey daha netleşsin diye. Bu yüzden geçiş bölümüydü, umarım beğenirsiniz🙏💗

teacher love | poybat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin