Bu kitap, en değerlime doğum günü hediyesi olarak yazılmıştır. İyi ki doğdun güzelim. Seni çok seviyorum.
🐇🐇🐇
Taehyung, annesinin söylemeleri üzerine istemese de ödevini bitirmiş, sonunda bittiğine sevinirken rahat bir nefes vermişti. Minik elindeki kırmızı renkli kurşun kalemini çalışma masasına nazikçe bırakıp matematik işlemleriyle dolu defterini kapatmıştı.
Ona yüksek gelen sandalyesinden kısa bacaklarıyla dikkatlice indiğinde beklemeden odasının kapısına koşmuştu. Annesinin yaptığı çikolatalı kekin güzel konusunu aldığı andan itibaren ağzı sulanmış, hatta dersine zor odaklanmıştı. Şimdi ise o keki yemek istiyordu.
Açık olan kapıdan koçarak çıkmıştı. Merdivenleri zıplaya zıplaya teker teker iniyordu. Annesi, oğlunun geldiğini duyduğunda merdivenlerden inerken dikkatli olması gerektiği hakkında bir şeyler söylemişti. Tabiki Taehyung'un aklı leziz kekte olduğundan hiçbirini duymamıştı. Kafasında sadece lezzetli kek hakkında henüz bestelediği şarkıyı tekrarlıyordu.
Minik adımları mutfağa ulaştığında kısa boyu yüzünden tezgaha yetişmediğinden keki görebilmek için zıplaması gerekmişti. Birkaç zıplamanın ardından annesi onun çabasına gülmeden edememiş, kısa bedeni kollarının altından tutup tezgaha oturtmuştu.
Annesi kekin yanına birkaç bir şeyler daha yapmıştı fakat Taehyung tuzlu atıştırmalıkları sevmezdi. Onu sadece çikolatalı kek ilgilendiriyordu ki kocaman keki gördüğünde büyük gözleri ışıldamıştı.
"Yiyebilir miyim anneciğim?" demişti heyecanla. Genç kadın ise oğlunun bu tatlı haline gülerek karşılık vermiş, oğlunun yumuşak dalgalı saçlarını yavaşça sevmişti.
"Birazdan misafirlerimiz gelecek. Hep birlikte yeriz, olur mu?"
Taehyung hemen yemek istiyor olsa da annesini üzmek istemediğinden büzdüğü dudaklarıyla başını yavaşça sallayarak onaylamıştı annesini. Annesi ise oğlunun onayının ardından işine geri dönmüştü.
Taehyung kendine hakim olabilmek için karşısındaki keke bakmamaya çalışıyordu. Bacaklarını tezgahtan aşağı sallandırıyor, izlediği çizgi filmin şarkılarından birini mırıldanarak bakışlarını kaçırıyordu.
Fakat becerememiş, bir süre sonra keke odankanmıştı. Sinirle nefes vermiş, dayanabilmek adına keke doğru eğilip güzel kokusunu içine çekmişti. Ardından annesi bakıyor mu diye kontrol edip tekrar geri çekilmişti.
"Ödevlerini bitirdin mi tatlım?"
"Bitirdim. Çok kolaylardı"
Taehyung için her şey kolaydı. Akıllı ve yetenekli bir çocuktu. İkinci sınıfa gidiyordu. Dersleri onu zorlamıyordu fakat ders çalışmaktan ve dersi dinlemekten çok sıkılıyordu. Yine de yapması gerektiğini biliyordu çünkü Taehyung annesinin ve babasının sözünü dinleyen uslu bir çocuktu.
Annesinin neşeli mırıltılarını duyduğunda mutlulukla gülümsemişti. Annesini mutlu etmeyi seviyordu. Annesi de, oğlu derslerine her çalıştığında mutlu oluyordu.
"Kimin geldiğini merak etmiyor musun?"
Genç kadın, oğluna kısaca bakıp tekrar önüne döndüğünda Taehyung omuz silkerek "Hayır" demişti. Misafirleri sevmiyordu çünkü gelen misafirlerin çocukları sürekli Taehyung'un değerli oyuncaklarını kırıyordu.
