"Hyung baaak! Ben nasıl atlıyorum"
Minik Jeongguk, Taehyung'un ilgisini üzerinde gördüğü anda derin havuza bedenini bırakmıştı. Yüzmeyi üç yaşından beri biliyordu. Annesi henüz küçücükken kendisine, özel hocalar tarafından ders aldırmıştı.
Şimdi ise marifetlerini hyunguna sergileyip onu etkilemeye çalışıyordu. Taehyung da minik arkadaşını gururla izliyor, havuzun içine soktuğu bacaklarını suyun içinde öne arkaya hareket ettiriyordu. Kendisi yüzmekten yorulmuştu ama Jeongguk'un enerjisi bitmek bilmiyordu.
Salladığı ayaklarına bakıp Jeongguk'un havuzdan çıkmasını beklerken minik beden birden Taehyung'un karşısında belirmişti. Taehyung bunu beklemediğinden heyecanlı bir çığlığın ardından kıkırdamıştı.
Jeongguk ise hyungunu güldürdüğüne sevinirken suyun içinde bir atlı karınca gibi dönmüştü. Taehyung'a marifetlerini sergilerken karnı çok acıkmıştı. Kapalı havuzun üst katındaki kafeteryaya gitmek istiyordu. Kafeteryanın hamburgerleri kesinlikle bir numaraydı.
"Hyung suya girsene. Neden yüzmüyorsun?"
Bunları söylerken kendisi suyun içinde bir topaç gibi dönmeyi kesmemişti. Dışarıdan sadece kafası görünen minik beden, yaptığı bu hareketle fazlasıyla tatlı görünüyordu.
"Seni buradan daha rahat görüyorum Gguk"
Jeongguk aldığı cevapla mutlu olmuştu. Hyungunun onu izliyor olması ve izleyebilmek için yüzmüyor olması minik gururunu okşamıştı. Taehyung ufak bir beyaz yalan söylemiş olsa da Jeongguk bunu bilmiyordu.
Taehyung'un kendisini izlemesi için üstelemeden havuzun merdivenlerine doğru yüzdü. Esmer olan küçük arkadaşının sevimli yüzüşünü gülümseyerek izlemişti. Jeongguk, buradaki tüm çocukların toplamından daha sevimliydi. Cidden hayatında Jeongguk kadar sevimli ve güzel bir çocuk görmemişti. Minik arkadaşı etrafındaki herkesi tatlılığıyla büyülüyordu.
Sadece bir saat içinde on üç kişi Jeongguk'un tombul yanaklarını sevebilmek için yanına gelmişti. Taehyung bu konuda kendini çok şanslı hissediyordu çünkü istediği zaman Jeongguk'un tombul yanaklarını sevebiliyordu. Hatta ısırabiliyordu bile.
Jeongguk havuzun dışına çıkıp kendini bir kez daha havuza atmıştı. Havalı hareketlerinin ardından tekrar Taehyung'un yanına yüzmüştü. Kafasını suyun dışına çıkarıp hyungundan koca gözleriyle bir tebrik beklemişti.
Taehyung da onu ilgisiz bırakmamış, hayran kaldığına dair mırıltılarla minik arkadaşını alkışlamıştı. Jeongguk koca gözleri ve ıslandığı için birbirine yapışan kirpikleriyle fazla sevimli gözükürken bir de tavşan dişlerini göstererek gülümsemişti.
Taehyung, minik arkadaşını bu tatlılığı yüzünden ısırmak isterken arka tarafta oturan genç kadınlardan birkaç tuhaf ses çıkmıştı. Onlar da bir süredir Jeongguk'un sevimli hareketlerini izleyip tuhaf mırıltılar çıkartıyorlardı.
Fakat Jeongguk bu ilginin kendisi için olduğunu fark etmiyordu. Tek isteği hyungunun ilgisini çekmekti. Bunda başarılı olduğu için de fazlasıyla mutluydu.
Suyun içinde sırt üstü yatıp minik ayaklarını havaya kaldırmıştı. Yalnız başına sıkılmaya başlamıştı. Babasıyla havuzda oynamıştı ama babası da yorulduğu için kısa süre önce havuzdan çıkmıştı. Şimdi de Taehyung'un babasıyla bir şezlongun üzerinde hararetle sohbet ediyordu.
"Hyung, gelmeyecek misin?"
Taehyung, küçük arkadaşının büzdüğü dudaklarını görünce onu üzmemek için suya girmişti. Jeongguk'a doğru yüzüp minik ayaklarını tutmuş, kendisi yüzerken küçük olanı da önünde sürüklemişti.
![](https://img.wattpad.com/cover/273334325-288-k912780.jpg)