BNHA Reactions/Tepkiler

Dabi

,,

FİRST DATE

_______________________________

Çok güzel bir geceydi çok şükür. Bütün hafta olduğu gibi bu gece de yağmur yağacak diye endişelendin. Güzel hava bu geceki randevunuz için tam zamanında geldi. Çok heyecanlıydın, randevuya çıkmayalı aylar olmuştu. Sevdiğiniz biriyle son etkileşiminizden bu yana çok uzun zaman geçti. Bu geceki plan Dabi'nin seni akşam 8'de alması, sonra festivalin yakınında akşam yemeği yemesi ve belki biraz gezintiye çıkmasıydı. Dabi çok tatlıydı, ilk tanıştığınızda festivalleri ne kadar sevdiğinizden bahsettiğinizi hatırladı. Sert ve katı görünebilir ve çoğu insanla arası fena değildi. Ama seninleyken, tamamen farklı bir insan gibi görünüyordu. Bu onunla ilk resmi randevundu. Elbette onunla birkaç kez kahve içmiştin, ama bunun gibisi yoktu. Saat 6:30'du, güzel, hala duş alıp hazırlanmak için zamanın vardı. Hızlıca saç ve yüz maskesi uygulayarak duşa başladınız. İşe gitmen gereken vanilyalı vücut kremini alıp duşta festivali ve Dabi'yi düşünerek geçirdin. Festivalleri de sever miydi, gezmeyi sever miydi, yemek için nasıl bir yer seçerdi? Onu çok merak ettin. Sana yabancı olmasa da bir gizem gibi görünüyordu.

Dabi, festivalleri, eğlenceleri, tatlıları, ışıkları ve genel atmosferi nasıl sevdiğinizi hatırladı. İlk tanıştığınızda bahsettiğiniz bir şey. Çok tatlıydın, herkese karşı çok naziktin, dünyaya çok olumlu bir bakışın vardı. Onda olduğu gibi senin yanmamış bir dünyan vardı. Ve bunu asla yaşamak zorunda kalmamanızı sağlayacak, sizi güvende tutacaktı. Bu randevu, bunu yapmak için sizi uzaklaştırmanın ilk adımıydı. Bu randevu sizi Dabi'nin kollarına götürecek, bu randevu doğru giderse parmağına dolanacaktınız. doğru gitmesi gerekiyordu. Seni kaybedemezdi.

 Ünlü bir kötü adamken, çok halka açık bir ortamda bir randevuya hazırlanmak zordu. Dabi her şeyi denedi. Maskeler? Hayır, insanlardan ve mikroplardan korktuğunu düşünürdünüz. Güneş gözlüğü? Hayır, karanlık olacaktı, sana bir ahmak gibi görünürdü. Sanırım güzel ole şapka ve balıkçı yaka ile gitmek zorunda kaldı. Yiyecek almak için seçtiğin yerin festivalin dışında olması iyi bir şey. En sevdiğiniz yemeği de verdiler. Dabi ona söylediğin her şeyi hatırladı. Gerçekten açık bir kitaptın. Bir şeyleri öğrenmek çok kolaydı. En sevdiğiniz yemek, gittiğin okul, çocukluğunuz ve çok daha fazlası gibi. Seni sadece birkaç haftadır tanıyordu. Dabi sana aşık olmasaydı, tüm bu bilgileri istediği gibi sana karşı kullanabilirdi. Çok güvenen, çok saf ve tamamen onun.

Şimdi saat 7:30 ve sen giyinmeye başlamıştın. Şirin bir şeyler mi giymelisin? Belki günlük? Ya da belki daha flörtöz bir şey? Randevular neden bu kadar karmaşık olmak zorunda ki? Belki sevimli ve flört ile karışık bir şey? Evet, bu güvenli bir seçenek gibi görünüyordu. Vücudunu saran ama çok fazla olmayan şirin bir elbise aldın. En sevdiğin renkti, sade ama çok sevimli görünüyordu. Saate baktığında 07:55 olduğunu anladın. Kahretsin, bir kıyafet seçip giyinmen o kadar uzun mu sürdü? Kahretsin, Kahretsin, her an burada olabilirdi. Ceketinizi ve ayakkabılarınızı almak için hızla koştunuz. Çantanızı kaparken, ihtiyacınız olan her şeye sahip olduğunuzu kontrol ettiniz, telefonunuz, cüzdanınız, bazı rötuşlar için gerekli şeyler. Evet, her şey oradaydı. Şimdi tek yapman gereken Dabi'yi beklemek.

Sonunda saat 8:00 oldu. Dabi kapını çaldı. Dakik insanları severdin, değil mi? Bu daha önce bahsettiğin bir şeydi. Dabi o olabilir, senin neye ihtiyacın varsa o olabilir. Kapıyı açınca düşüncelerinden sıyrıldı. Tek yapabildiği sana bakmaktı. O elbisenin içinde cennet gibi görünüyordun, tam vücudunu sarıyordu. Belki çok iyi, belki de seni dairene itip o elbisenin ona ne yaptığını göstermeli. Mutfak tezgahının üzerine eğil, o elbiseyi kıçının üzerine kaldır. Ona ne yaptığını sana gösterecekti, meydan okurcasına sana ona ait olduğunu gösterecekti. Bu randevuya bile gerek var mıydı, şimdi seni alıp kendisininkini yapmak varken. "Hey Dabi, iyi misin?" Sesiniz onu düşüncelerinden ayırdı. Sesin çok endişeli geliyordu, çok terliydin. "Kapıyı açarken beni gafil avladın" Dabi yalanının inandırıcı olmasını umarak küçük bir kahkaha attı. "Gidelim mi?" Siz çocuklar oradan ne kadar hızlı ayrılırsanız, o anda ve orada sizi becermesi o kadar az olasıydı.