Küçük bir toplantı yapmak için Erwin, Levi, sen ve birlikten birkaç asker toplanmıştınız. Masaya oturup konuşmaya başladınız. Herkes sırayla ortaya bir fikir atıyordu. Sen fikrini belirtirken, bir askerin seni baştan aşağı süzdüğünü gördün. Biraz rahastız olup sesini alçattığında, Levi olan biteni fark etmişti.
Senden sonra bir asker de kendi fikrini belirtirken, yanındaki asker bu kez göğüslerine odaklanmıştı. Sen rahatsızca kıpırdanırken, konuşan asker sözünü bitirir bitirmez Levi ayağa kalkıp sert bir şekilde, seni rahatsız eden askere bakarak elini masaya vurdu.
"Bu kadar yeter, dağılabilirsiniz."
Levi'nin baktığı asker büyük bir korkuyla herkesten önce odadan çıktı. Levi hariç herkes odadan çıkınca, sinirli olduğu için çekinerek Levi'a yaklaştın.
"Biri seni rahatsız ederse, bana söyle. Saklayacak bir şey yok."
Sen gülümseyerek onu başınla onaylayınca, Levi biraz olsun sakinleşmişti.
Bu olaydan sonra, o asker ne zaman seni görse başını yere eğip hızlıca yanından geçiyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Erwin
Erwin'in öncülüğünde uzun bir keşiften dönmüştünüz. Erwin ile atlarınızı bağlarken sana döndü.
"Bu akşam müsaitim, istersen bir şeyler yapabiliriz."
"Şey, aslında bu akşam için bizimkilere söz vermiştim. Başka bir gün birşeyler yaparız. Olur mu ?"
"Olur."
Erwin her ne kadar olur dese de oldukça sinirli görünüyordu.
Akşam Eren, Mikasa, Sasha, Jean ve Connie ile birlikte serin ağaçlık bir yerde oturup gülerek muhabbet ediyordunuz.
O sırada ağaçların arasında büyük bir figür size doğru geldi. Hepiniz bunun Erwin olduğunu fark edince ayağa kalkıp duruşunuzu düzelttiniz.
