Kendimi çok kötü hissetmiştim, ağladığımı duymuştu sanırım Deniz.
İçeri girdi ve hızlı adımlarla yaklaştı, "ağlama diyorum, safmısın sen? " dedi, mesajı gördüğünde benden daha büyük tepki vericekti, ona elimdeki telefonu uzattım, öylece kalmıştı, biliyodum onunda duyguları karışmıştı, ne hissettiğini bilmiyordu, sarıldık ve bana " kendimi çok suçlu hissediyorum " demişti. Deniz kapıyı kapatmamıştı, yengem sesimizi duymuş olmalı ki yanımıza geldi. İkimizde birden yengeme döndük, yengeme açıklama yapmak zorundaydım, ben tam söylemek için azımı açtığımda, Deniz " Hazal sevgilisinden ayrılmış, o ağlayınca dayanamadım " dedi. Deniz'e sinirli bir şekilde baktım. Yengem pek inanmasada " Doğru söyliyorsunuzdur umarım, neyse üzülmeyin yemek hazır, aşağı gelin " dedi ve çıktı. Deniz'e " Sen git ben aç değilim dedim. O da kalmak istesede zorla aşağı indirdim. O sırada Berk'ten mesaj vardı, ona baktım.
Berk: Umarım ağlamamışsındır, çünkü baban çok iyi.
Ben: Neyi vardı?
Berk: Bilmiyorum ama tedavisi bitti, kısa sürede gelirler.
Ben: Tamam ailemi tanıyorsun, numaramı kim verdi?
Berk: Ya o biraz karışık, sonra anlatırım
Ben: Ya neyi sonra anlatıyorsun! benim ailemi bilen tek sensin, seni kaybetmek istemiyorum merak ediyorum, tek umudum sensin anlıyormusun, ben ailemi bulmak ulaşmak istiyorum.
Berk: Amerika'ya gel o zaman. Aileni görmek istiyorsan gel.
Ne diyordu bu ya, saçmalık. Ben Deniz'i yengemi kimseyi bırakıp gidemezdim.
Ben: Saçmalık
Berk: Ney saçmalık? anneni görmen mi?
Ben: Hayır, oraya gelemem.
Berk: Niye?
Ben: Öyle
Berk: Bana net cevap vermiyorsun
Ben: Kapamalıyım
Berk: Peki bb
Telefonu kapatırken yengem bana sesleniyordu, hızlı hızlı aşağı indim. "Hadi artık anlatın" dedi. Belli etmemek için çabalıyordum, Deniz. "Neyi yenge?" dedi. Yengem bana baktı, benden cevap bekliyordu, bende Deniz'e katıldığımı söyledim. "Peki" diyerek cevap verdi. Bu kadar kolay olucağını sanmıyordum hiçbir şey söylemeden yukarı çıktım. Kulaklığımı taktım ve en sevdiğim müziği dinlerken mesaj gelmişti umarım Berk değildi. Mesaj kutusunu açtım ve mesajın Derin'in attığını görünce rahatlamıştım.
Derin: Nasılsın?
Ben: Aynı.
Derin: Buluşalım mı?
Ben: Peki, bize gel.
Derin: Görüşürüz.
Hızlı hızlı aşağı indim ve Derin'in geleceğini yengeme söyleyip koltukların birine yayıldım. Televizyonu açtım ve bir filmde durdum, çok geçmeden kapı çaldı, Derin gelmiş olmalıydı. Kapıyı açtım ve Derin'i görünce sarıldık, içeri girdikten sonra yengeme yukarı çıktığımızı söyledim. Derin arkamdan geliyordu, yukarı çıktığımızda ilk işim mesajları göstermekti, telefonu açtım ve Derin'e verdim okumaya başlamıştı, bazen duraksayıp yüzüme bakıyordu o da şaşırmıştı, okumayı bitirdikten sonra telefonu bana verdi hiç birşey söylememişti biliyordu benim üzülme gibi şeyler denmesini söylenmesini sevmediğimi. Konunun değişmesi için "film izliyelim mi? " dedim. Başıyla onayladı ve aşağı indik
---------
Yorumlarınızı merak ediyorum jfçgj