Aşağı inerken yengem yukarı çıkıyordu, banyoya gidiyor olmalıydı. Televizyon açıktı, alt yazılı film vardı o yüzden değiştirme gereği duymadım. Telefonumu yukarda unutmuştum almak için giderken Derin'in kalmasını söyledim. Yukarı çıktığımda şok olmuştum yengem odamdaydı ve elinde telefonum oha. Hemen yengemin elinden telefonu çektim beklediğim gibi Berk'in mesajlarına bakıyordu. Bağırarak " yenge sen napıyosun! " demiş bulundum. Sinirden telefonu çekip koşa koşa dışarı çıktım.
Evin önünden taksi geçiyordu hızlıca durduruk hemen ilerlemisini söyledim. Ağlıyordum, yengemin görmesine değildi bu, annemi özlemiştim belki, bilmiyordum, neden böyle yaptığımı düşündüm, abartmış olamazdım. Taksicinin sesiyle daldığımı fark ettim. " Nereye gidiyoruz " dedi. Bende sahile gitmesini söyledim. Berk'in uzun süredir mesaj atmaması dikkatimi çekmişti. Ona birşey yazmiyacaktım. Mesajlarımızı okurken son yazışmaları benim yazmadığımı fark ettim
Berk: Selam, hazal.
Bende cevap olarak ' Selam canım ' yazmışım ki nasıl olur ya yengemden beklemezdim, devamını okumadan mesaj attım.
Ben: Ya yengem telefonumla seninle mesajlaşmış, bak ben değildim o biliyosun canım falan olmaz yani.
Berk: Tabi canım.
Ben: Kes, inan inanma
Berk: Tamam tamam inandım. Sana bir şey söylemeliyim.
Ben: Söyle
Berk: Nasıl söylesem bilmiyorum.
Ben: Ya uzatma söyle
Berk: İstanbul'a geliyoruz.
Bnne yani bnne. Sanki görüşücez, diye düşünürken annemle babam aklıma geldi, ama gelme ya gelme annemlerden nasıl haber alıcam ya nolur gelmesen. Uzun süre mesaj atmadıktan sonra mesaj atma gereği duydum.
Gelme diyemezdim, umursamiyor gibi yaptım.
Ben: bnne yani
Berk: Peki, yarın yoldayız bu arada.
Ne yarınmı ya olmaz
Ben: Of tamam.
Berk: Görüşürüz o zaman.
Ya ne saçmalıyo bu, ne görüşmesi komik yani gülüyorum, cevap vermiyicektim. Taksiciye baktığmda geldiğimizi söyledi. Parayı uzatıp taksiden indim. Biraz yürüdükten sonra bankların birine oturdum, düşündüm neden böyle oldu, niye gelip hayatımı mahvediyosun niye annemi aklımdan çıkartmama izin vermiyorsun BERK. Aslında merak etmeye başlamıştım nasıl biri, mavi gözlü falan mı
yaqusuklu mu yoksa, kendime gülüyordum, iç sesime gülmek nedir ya. Kendime gülerken yanıma biri oturdu. Yüzüne baktığımda Deniz'in olduğunu fark ettim ve bana selam bile demeden "sen buraya gelmezdin ne oldu da geldin " dedi, haklıydı birşey olmadan gelmezdim pek. " sıkıldım evde " deyip geçiştirdim. Güldü ve söylemem için zorladı, konuyu bildiği için anlatmam da bir sakınca yoktu sonuçta kardeşiz yani, Anlattıktan sonra sarıldı, bende sarıldım ancak fazla sımsıkı duramazdım " tamam çekil taksiyi çağırıcam " deyip ayağı kalktım
