Kimsenin uyandırmasına gerek kalmadan kalkmıştım. Saate baktığımda 9.20di. Normale göre erken uyanmıştım. Yataktan kalkıp banyoda elimi yüzümü yıkayıp aşağı indiğimde kimsenin olmadığını fark ettim yani aslında şaşırmamıştım, yengem işe gitmiş olmalıydı. Derin ise, her yer de olabilir. Yavaş yavaş kahvaltımı yapmıştım, bolca zamanım vardı. Kahvaltımı toplamaya gerek duymadığım için kalkıp odama çıktım ve tabiki telefonuma uzandım. Mesaj vardı, hiç şaşırmamıştım. Kesin Berkti.
Doğruydu.Berk: Günaydın
Mesajı saat 9.00da atmıştı. Tam 1 saat önce falan.
Ben: İstanbulda mısın?
Berk: Ailen dışında konuşmayacağız hatta selam bile vermiyeceğiz dimi?
Karşılık vermeliydim. Bunun için üzülmüş olamazdı yani, bence.
Ben: Üzgünüm, selam
Berk: Neyse
Mesaj atmasını bekliyecektim. Yeniden soru yöneltmicektim.
Berk: Nasılsın
Ben: İyiyim, sen
Berk: İyi, halamlardayız yani İstanbuldayız.
Sormama gerek kalmamıştı bu yüzden sevinmiştim.
Ben: İyi
Berk: Görüşelim mi?
Oha ne? ne görüşmesi, ne diyecektim şimdi.
Ben: Bugün olmaz.
Berk: ?
Ben: İşim var
Berk: Bence önemli bir işin yok, erteleyebilirsin, bugün almaya gelicem, adresi ver ya da verme bulurum.
Ben: Erteleyemem.
Berk: Hazırlan
Ya tanımadığım biriyle bir yerlere gidemem.
Ben: Seni hala net tanıyor değilim, gelemem üzgünüm.
Berk: Tanıyacaksın.
Ben: Tanımadan gelemem.
Berk: Zorlama, geliyorum.
Kesin gelicekti, bari eve gelmesin ya.
Ben: Sonuçta evi biliyormuşsun, evin yakının da sahil var bari oraya gel.
Berk: 1 saate ordayım.
Oha hemen mi?
Hemen dolabımdan koyu yeşil kazagımı, siyah pantolonumu giyip saçlarımıda at kuyruğu yapıp çıktım. Yoldan çok geçmeden taksi gördüm ve durdurdum. Sahile gideceğimizi söyledikten sonra yengemin 1 saat sonra eve geleceği aklıma geldi ve yengeme mesaj attım
Ben: Yenge, arkadaşlarla bir kafedeyiz, bir kaç saate gelirim.
Yengem: Tamam, çok durmadan gel.
Saate tekrar baktığımda 13.30du. Daha yarım saat vardı ve ben nedenini bilmeden heyecanlanmıştım. Sahil evimize yakın olduğu için gelmiştik. Taksiciye parayı uzattıktan sonra indim.
Biraz yürüdükten sonra bir banka oturdum. Denizi izliyordum ki telefonum titreyene kadar.
Mesaj gelmiştiBerk: Çok güzelsin, prenses
Ben: Seni göremiyorum.
Berk: Beni tanımıyorsun, belki yan tarafta oturan amcayım.
Hemen sağ tarafa baktığımda amcayı görmüştüm. Ben onu tanımıyordum, o yüzümü nasıl biliyordu, çok düşünmeden annemlerin göstermiş olabileceği aklıma geldi.
Ben: Olabilir.
Berk: Evet, o amca benim
hahahahahaha:)
Ben: Gel ya da gidiyorum
Berk: Tamam prenses, geliyorum.
Ne prensesi ya!
Tam yazı yazacaktım ki, karşımda biri dikiliyordu ve bu çok yakışıklı biriydi. Oha. Oha.. ve gülümsüyordu ama çok değil, ve gözlerimin içine bakıyordu, birşeyler söylemem gerektiğini fark edince hemen "Berk?" dedim sorarcasına bakarken. Hızlıca "Hazal?" dedi, benim daha demin baktığım gibi bakıyordu. O prenses diyen çocuk bu olamazdı yani öyle şeyler diyecek birine benzemiyordu ve yardım edicek biri gibide değildi ama çok yakışıklıydı. Gülümsemesi geçmişti ve etrafına bakınıyordu sıkılmış gibiydi. Benim bir şeyler söylememi bekliyordu sanırım. "Otur" dedim. Bana tuhaf bir şekilde bakıyordu. "Yürüyelim" dedi. Başımla onaylayıp kalktım ve sol tarafına geçtim. Onun hızına ayak uydurarak gidiyordum. Hiçbir şey söylemiyordu, araya ben atıldım. " Niye bana yardım ediyorsun? " dedim. " Çok soru soruyorsun, prenses " dedi sırıtarak. İçime bir sevinç gelmişti. Prenses demesi hoşuma gitmişti. Aile konusunu hiç umursamıyordu belki de arkadaş olmak istiyordu, yani yardım etmiyecekti.
" Sanırım " dedim gülümseyerek. Mesaj atarken hep tersliyordum şimdi ise resmen gülüyordum. " Babanın tedavisi bittini duymuştum ancak annenin işleri çok iyi, ne zaman gelirler bilmiyorum. Babanla babam ortaktı, o zamanlar senden çok bahsediyordu, şuan ortak değiller işleri battı, baban çalışmıyor sanırım, ama yinede arada bir görüşüyorlar " dedi. Konuyu ne çabuk değiştiriyor . " Onları umursamiyorum, haber vermeden çekip gittiler ve hiç arayıp sormuyorlar " dedim, ona karşı açık konuşuyordum, iyi biri gibiydi. " Yardım etmeme gerek yok o zaman " dedi. Şimdi ne diyecektim. " Onları merak ettiğim için konuşmuştum. " dedim. " Ögrendin " dedi yani gidecekti. Nedense gitmesini istemiyordum. Niye onu görünce değişmiştim. " Sen demedin mi arkadaş gibi konuşmıyacak mıyız diye? " dedim oha bayya bayya gitme demiştim. Gülümsedi " Sen istemedin " dedi. Mesaj atan kişi değildi bu. Mesajlarında konuşkan birine benziyordu ya. Konuşmak için ağzımı açtığım da telefonu çalıyordu.
" Efendim "
" Tamam "
" Aç değilim "
" Tamam hala "
" Geliyorum "
Kısa kısa cevaplar vermişti, halası aramıştı. " Gitmeliyim " dedi. Uzatmadan onayladım. " Bırakabilirim seni evine " dediğinde " Biraz daha durucağım " dedim. Yürümeye başlayınca gülümseyerek el salladım.---
Nasıl? Yorum yapn :D
