Benim dünyam da büyü gücüne sahip olmayan insanların giremeyeceği bir orman var . Orman tanrıçasının ve onun halkının bölgesi , büyülü yaratıklar , periler ve ruhlar orada yaşayan tüm canlılar onun halkıdır . Ancak orman tanrıçası uzun bir süredir bu dünya da değil yüz bin yılı aşkın süre önce dünyayı korumak için kendini feda etti ve enerjisini dünyanın köküne verdi . O zaman dan beri tanrıça'nın gücü , yaşadığım dünyaya hayat veriyor.
Ben tanrıça ormanın da yaşanlardan biriyim daha doğrusu büyülü yaratıklardan biriyim . Ben nadir görülen safkan beyaz bir kurdum yüksek bir ruh gücüne sahip olmam dışında fiziksel gücüm ve hızım da yüksek . Büyülü yaratıkların nadir sınıfın da olan çoğu yaratıkta insan formuna dönüşme özelliği vardır tabii bu periler için geçerli değil onlar uzun , ince ve bembeyaz olan varlıklardır , her birinin kanat rengi kullanabildiği büyü türünün rengini alır .
Ormanın dışında olan insanların kralı , Tanrıçanın bedeninin ormanın derinlerinde saklandığına inanıyor ve büyük bir gücün o bedende olduğuna bu yüzden periler ve kralın askerleri sürekli bir savaş halinde , bu beni pekte ilgilendirmese de yaşadığım ormana hasar vermelerini sevmiyorum üstelik diğer yaratıkları da avlıyorlar .
İşte benim dünyam da böyle şeyler oluyor , ha ? Ben mi ? Ah doğru ya benim adım Serene doğduğum dan beri baya zaman geçti galiba , biraz daha yaşarım sanıyordum öldürülmeyi kimse beklemez sonuçta ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ormanın Varisi
FantasyBen yaratıkların nadir türlerinden biri olan beyaz bir kurdum uzun yıllar boyu büyülü ormanda yaşadım ve tek gerçek arkadaşım olan bir peri tarafından ihanete uğrayarak öldürüldüm . Tanrıçam bana bir şans daha verdi ve ... sanki biraz küçüldümü ne ?