Uyanıp kahvaltımı yaptıktan sonra altınları bozdurmak için harekete geçtim. Elimde nakit olunca her şey daha kolay olacaktı. Ama önce bana bir arkadaş lazımdı. Asosyal olduğumu mu düşündünüz? Asla! Ona ulaşmak için de bir telefona ihtiyacım vardı tabiiki. Neyseki bana yardım eden güvenliğe önceden söylemiştim. Valizimdeki yepyeni telefonu çıkartıp baktım. Güzel gözüküyordu. Tam bana layık! Jelatinini söküp alığım hattı taktım ve ezberimdeki numarayı tuşladım. ikinci aramamda açıldı.
"Sen sağır falan mı oldun görüşmeyeli?"
"Ne alakası var lan? Tuvaletteydim."
sonra şaşkın bir nidayla bağırdı.
"Oha BAŞARDIN MI?"
"EVETT!"
sesimi alçaltıp sorumu sordum.
"Benimle alışverişe gelir misiniz Elif Hanım?"
"uçarak gelirim"
"Peh uçacakmış sen önce dizine bağladığın bezleri çıkar."
"Salak koşacağım mı dedik uçacağım dedik."
" Boş konuşma orsp."
" Sensin o 70 yaşına geldin bu ağzın düzelmedi!"
"Sanki sen çok farklısın ayrıca yaşımı büyütme. Sen yaşlısın diye ben de öyle olmak zorunda değilim."
"Aramızda BİR yaş var."
"Tamam işte moruksun" dedim gülerek.
"Kes uzatma kapatıyom işim var hadi baybay."
"Kırışıklarını mı kapatacaksın?"
"NAZ!! GÖRÜŞÜRÜZ."
"Tamam be görüşürüz."
Hazırlandım ve Elif'le buluşacağız yere geldim. Ayrıca değerli eşyalarımın saklanması için kiraladığım kimsenin bilmediği bir kasa vardı. Benim üstüme olmadığı için evraklarda gözükmemişti. Kasa Elif'in üzerineydi. Dava başladığında zekilik edip kiralamıştık.
"Görmeyeli yaşlandın mı ne?" Bana seslenen Elif'e baktım.
"Aksine! Kurtuldum ya gençleştim. Şehir değiştirmem lazım. Ama önce senin üstüne bir araba alacağız. "
"Ne?"
"Benim üstüme alırsak beni bulurlar. Geçi senin yanında olduğumu da tahmin edebilirler senin üstüne almasak mı?"
"Başka güvendiğin biri var mı?"
Kısa süre düşündüm.
"Yok."
"Ben de öyle düşünmüştüm."
"Hadi gidelim."
Naz'ın yeşil 2000 model arabasına bindim. Bu araba onun çocuğu gibiydi. Her gün yıkamaya verir içini güzelce temizletirdi. İçine güzel kokular asardı. Hatta içinde hayat mottosu olan çıkartmalar bile vardı.
"Bu senin beynin neden yaşlanmıyor?"
. Geldik."Bu arada Elif mükemmel araba kullanırdı. Eskiden yarışlara katılan tek kadın oydu. Tanıştığımız zaman bu hobisinden çok etkilenmiştim doğrusu.
"Gelsin bakalım paracıklar."
Kasayı sorunsuz bir şekilde açtıktan sonra içindeki eşyalara baktım. Kimi düğünümden kalmaydı kimi eski sevgilileri den nişan yüzükleriydi. Kimi de zamanında yaptığım yatırımlardı.
"O beynin bir kez yaşlı çalıştı ve işe yaradı. Ayrıca bu ne kadar yastık altı lan yastığa başını nasıl koyuyodun bunlar oradayken."
"Meslek sırrı. Hadi gidip bunları bozduralım."
"Ne kadar vardır burda?"
"Nereden baksan 2 milyon."
Elif çok olduğunu belirten bir ıslık çaldı.
"Evet zenginim." Nefes aldım ve Kocamın bana aldığı eşyalara baktım. Köstekli bir saat kolye nişan yüzüğümüz ve yıldönümünde alınan diğer şeyler. Bunlar manevi şeylerdi.
"Ama 1,5'u falan bizim. Bir kaçını satamam."
Anlayışla başını salladı.
"Ben de ekleyeceğim zaten üstüne."
Aynen anlamında başımı salladım.
Ellerimdeki parlak sarı altınlara parlak elmaslara baktım bunlar benim hayatımın yepyeni beyaz sayfasıydı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çatlak Karının Maceraları
Hài hướcBu gece planım gerçekleşecekti. Bu huzurevinden kaçıyordum.