7

321 30 11
                                    

Medya Frenkie

Harry Niallın pankartını okuduktan sonra kendine biraz zor gelmişti. Louis sinirli bir şekilde Nialla baktığını gördükten sonra Niall için dua etmeye başlamıştı. Maçtan sonra Niall Louisten kaçacağı için elindeki kartonu almayı planlıyordu. Orda Louisin şaheser olan poposu vardı onu kimseye bırakmaya niyeti yoktu.

Harry aynı gülümsemeyle maçı izlemeye başladı. Louis koşarken poposuna bakmamak için zor duruyordu. Maç şuan 2-2'ydi ilk golü Louis atmıştı ikinci golü Michael denen bir çocuk atmıştı. Son dakikaları oynuyorlardı ve şuan gergin bir hava vardı.

Karşı takımda olan sarı saçlı mavi gözlü adının Frenkie* olduğunu öğrendiği bir çocuk sürekli Harry'e bakıyordu. Top ayağına geldiğinde hızla sürmeye başladı. Kendi okullarının kalesine doğru hızlı bir şekilde koştu Louis önüne geçti topu almaya çalıştı ama topu alamadı aynı hızla koşarak topu kaleye attı ve gol oldu. Frenkie kafasını kaldırdı ve Harrye göz kırptı. Louis bunu gördüğünde hızla göğsünden ittirdi. Neden yaptığını bilmiyordu ama yapmıştı işte.

Frenkie dengesini sağlayamadı ve yere kapaklandı. Louis tekrar üstüne yürüdü ama takım arkadaşları Louisin kolundan tuttu. Herkes gol attığı için sinirlendiğini sanıyordu ama Harrye göz kırptığı için sinirliydi.

Hakem gelerek Louise sarı kartı gösterdi. Maç şuan,3-2'ydi. Louis kızgın bir boğa gibiydi önüne gelen herkesi dövmek istiyordu. Maçın son düdüğü duyulduğunda Louisin sinirleri daha çok tepesine çıkmıştı. Hem maçı kaybetmişti hem de piçin biri Harrye göz kırpmıştı.

"Ben ortadan kaybolayım Louis önüne geleni sikicekmiş gibi bakıyor sizi seviyorum"

Niall koşarak sahayı terk etti. Harry bende ortadan kaybolayım diye düşünürken Louisle göz göze geldiler. Harry hemen ayağa kalkarak sahadan dışarı çıkmak için kapıya yöneldi.

Sahadan çıkıp okula girdi. Tam merdivenlerden yukarı çıkacakken bir el onu merdivenlerden aşağıya çekti. Harry kendisini tutan ele baktığında kolumu tutan kişinin Louis olduğunu gördü. Şimdi öldüm diyerek içinden geçirdi.

İkisi birlikte bodrum kata inerek sağ tarafa yöneldiler. Sol tarafta soyunma odaları vardı ve iki takımda oraya gidiyordu. Louis Harrynin kolunu bırakmadan koridorun sonuna kadar yürüdü.

Louis Harryi koridorun sonuna fırlattı ve kendisi önüne dikildi. Harry düşerken kafasını vuracakken duvara tutunarak kafasını korudu. Sinirli bir şekilde ayağa kalktı ve Louisin karşısına dikildi.

"Sen neden ikide bir beni fırlatıyorsun acaba ya!"

Belki diklenmesi şuan iyi değildi ama birisi bu çocuğa dur demeliydi. Louis Harry'e hala sinirli bakıyordu. Sağ eliyle Harrynin boğazına yapıştı ve yüzlerini birbirlerine yaklaştırdı.

"Sen bana bağırmazsın sen kimsin. İbnenin tekisin erkeklerden hoşlanan oruspunun tekisin hayatımda senin kadar gereksiz bir insan görmedim. Önce kardeşimi hapse gönderdin şimdi de okulda götümüzü korumamızı sağlıyorsun"

Harrynin gözleri dolmuştu ve hatta ilk damla düştü sonra diğer damla sonra ise diğer damla...

Louis çok ağır konuşmuştu. Başta pişman oldu ama dediklerinde haklı olduğunu savunarak kendini kandırıyordu. Harrynin boğazını daha fazla sıkmaya başladı. Harry boğazındaki elden dolayı nefes alamıyordu. Elleriyle Louisin ellerini boğazından çekmeye çalışsa bile Louis çok güçlüydü.

Sonra arkadan bir el Louisin elini Harrynin boğazından çekti. Sonra yumruğunu Louisin gözüne savurdu. Louis yere düşerken Harry Louisi kaldırmak için eğildi ama sonra vazgeçti. Bu çocuk daha yeni onu öldürmeye çalışmıştı.

Light in the dark|LARRY✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin