Küçük çocuk elindeki oyuncağı bırakıp uykulu gözlerini minik elleriyle ovuştururken küçük ağzını açarak esnemişti. Yeni taşındıkları büyük malikanede ilk gecesiydi ve arkadaşı olarak gördüğü oyuncaklarıyla evin her köşesini gezmişti.
"Jeongguk! Yatmadın mı sen hala?" İçeriden seslenen annesiyle hemen elindeki ayıcığı bay boby'i yere bırakarak yatağına koştu.
Annesi ışığı kapının altından süzülen odaya girdiğinde minik bedenin yattığını görerek sevinmişti. Oğluna yaklaşarak bir süre tebessümle izlediğinde sevimliliği karşısında içi sıcacık olmuştu. Bembeyaz teni, yastığa dağılmış yumuşak koyu kahve saçları, nefes almak için araladığı minik dudaklarıyla jeongguk kesinlikle çok güzel bir çocuktu.
"İyi geceler bebeğim." Çocuğun başını hafifçe okşadıktan sonra yorganını düzeltti ve ışığı kapatarak odadan çıktı.
Annesinin gittiğini anlayan minik beden önce tek gözünü açarak emin olduktan sonra kendini yeniden yataktan atmış, yerde ters bir şekilde uzanan bay boby'nin yanına gitmişti.
Uyumamak için kendini zorlayıp oyuncaklarıyla oynamaya devam ederken odanın köşesindeki büyük kahverengi dolaptan gelen sesle irkilmişti.
Jeongguk, ufak bedenine tezat büyük cesaretiyle yerden kalmış dolaba doğru ilerlemişti. Bir süre baktıktan sonra açmak için uzattığı eli havada kalarak dolabın kapağı kendiliğinden açıldığında korkuyla geri çekilmişti.
Dolaptan çıkan bedeni karanlıktan dolayı başta seçemese de üzerine doğru gelince ayın yansıması görüntüsünü netleştirmişti.
Neden çığlık atmıyordu hala bilmiyordu. Belki de sadece annesinin onun uyumadığını anladığında vereceği tepkiden daha çok çekinmişti.
Dolaptan çıkan beden karşısındaki küçük çocuğun güzelliyle bakakalmıştı. Korkuyla açılmış iri gözleri kendi siyahlarından ayrılmazken onu öldürmek istememişti.
"Siz de kimsiniz bayım? Ve neden benim dolabımdasınız?" Güzel çocuk titreyen sesiyle konuştuğunda kulaklarına ilişen yumuşak sesle farkında olmadan gülümsedi.
Yüzyıllardır bu eve giren onlarca kişiyi saniyesinde cehenneme yollarken, bu ufak şey karşısında ilk defa kendini savunmasız hissetmişti.
Ne yapacağını bilemezken dizlerinin üzerine eğilerek küçük çocukla boylarını eşitledi.
"Adım Taehyung ufaklık." Burnuna dolan yoğun çiçek kokusuyla gözlerini kapamamak için direnirken devam etti. "Arkadaşın olmamı ister misin?"
uuuu
yerim sizi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
haunted, taekook
Fanfictionjeon ailesi yüzyıllardır lanetli olan kim malikanesine taşınır.
