5

2K 140 46
                                    

Seokjin
Taehyung benim açık mor sweat'imi
gördün mü? Aradım ama bulamıyorum. Derse geç kalıcam

Taehyung yavasca olduğu yerden kalktı ve yarim saattir dolabın önünde dikilen Seokjin'in yanına ilerledi. Telefonuyla ilgilenirken göz ucuyla ona baksa da ne yaptığını anlamamıştı.

Taehyung
Başka renk giysen olmuyor mu?
Bak orada bir sürü sweat'in var?

Seokjin Taehyung'a döndü ve beyaz pantolonundaki cebinin üzerinde duran küçük mor yıldızları işaret etti.Uyumlu giyinmeyi seviyordu.

Seokjin
Bak burda mor yıldızlar var
O yüzden mor giyersem daha
hoş gözükür

Dedi neşeli çıkan sesiyle. Taehyung biraz daha dolaba bakindiktan sonra sol tarafın kapağını açti ve eline kendi mor kazağını aldı.

Normalde kimse bırakın giymeyi kıyafetlerine dokumazdı. Bu yüzden Kai'yi dövmüştü. Gerisini siz düşünün

Ama neden olduğunu bilmese de ona doğru uzattı. Seokjin kocaman olmuş gözleriyle Taehyung'a bakıyordu.

'Cidden bana kazağını mi veriyor?' diye düşünürken konuştu. Gercek miydi?

Seokjin
Bana mı? Yani şey?
Ben..eee...eminsin yani?

Taehyung bu davranışını tatlı bulmuştu. Hafif bir şekilde sırıttı ve alması için daha da yaklaştırdı.
Seokjin gülümsedi ve elindeki
kazağı aldı.

Seokjin
Teşekkürler Taehyung-ah

Taehyung sesleniş tarzına şaşırsa da ses etmedi ve rahatça giyinmesi için salona gitti. Seokjin de kapıyı kapatıp hızla üzerini değiştirdi.

Boydan aynanın önüne geçtikten sonra kendine bol gelen kapağa baktı. Çok güzel durmuştu üzerinde. Biraz daha baktıktan sonra odadan çıktı.

Çıkar çıkmaz Taehyung'la göz göze gelmişti. Tekrardan gülümsedi ve yerde duran çantasını eline aldı.

Seokjin
Dersim başlamak üzere
Yemek yemeyi unutma Taehyungie!

Dedikten sonra el sallayıp odadan çıktı. Biraz abartmış olabilirdi. Hem iki oldu isim takıyordu çocuğa. Ama karşılığında gülümsemekten
başka bir tepki alamıyordu.

...

Taehyung oturmuş mal mal kapıya bakmaya devam ediyordu. Ona isim takması ne kadar hoşuna gitse de aklına annesiyle olan anılarını hatırlatıyordu.

Düşünceleri yüzünden gözleri dolmaya başlamıştı bile. O sırada telefonunu onutan Jin daldı odaya.

Tabi ki de Taehyung'un böyle bir durumda olmasını beklemiyordu. Kapıyı kapattıktan sonra yanına oturdu ve aniden gelen cesaretle sarıldı.

Taehyung da hemen karşılık verdi. Nedense tanıdık gelmişti bu olanlar. Aynı Seokjin'e de olduğu gibi.

Seokjin ne kadar korksa da yavaşça elini kahve saçlara çıkardı ve okşmaya başladı. Şimdi hatırlamıştı. Bu gizemli  çocuktu. O gün sarılıp bir şey
demeden giden.

Taehyung'un ağlaması iç çekişlere dönünce geri çekildi Seokjin. Omzu göz yaşları yüzünden ıslanmıştı.

Seokjin
Beni hatırladın
mı Taehyung?

Hatırlamsini umuyordu sadece. Taehyung neyden bahsettiğini soracağı sırada aklına doluşan görüntülerle durmuştu. Seokjin, yurda gideceğini öğrendiği gün sarılıp kollarında ağladığı çocuktu.

Taehyung
Evet. Sarılmıştık

Seokjin gülümsedi ve ayağa kalktı. Derse geç kalmıştı çoktan. Yani bir an önce telefonunu alıp gitmesi gerekiyordu.

Seokjin
Taehyung derse geç kaldım gitmem gerek. Kendine iyi bak. Çıkar çıkmaz hemen gelicem tamam mı?

Dedikten sonra telefonunu masanin üzerinden aldı ve hızla odadan çıktı. Merak ediyordu Taehyung'un niye sürekli ağladığını.

Içi icçni yerken derslerine odaklanmaya çalıştı. Tabiki başarısız olmuştu. Sadece bir önce gidip onunla konuşmak istiyordu.

...

Taehyung lavaboya gitti ve ılık bir duş aldı. Eşofmanlarını giydikten sonra tekrar salona geçti.

Okula gitmek istemiyordu bu yüzden kendini koltuğa bıraktı ve bir film ayarladı. En azından Seokjin gelene kadar oyalanmak istiyordu.

Telefonuna arşı ardına gelen bildirim sesiyle filmi durdurdu ve
bildirime tıkladı.

Grup

Yoongi
Taehyung nerdesin

Jungkook
Okula gelmedin mi

Taehyung
Hayır
Istemiyorum

Yoongi
Keyfini bırak ve şuraya gel

Jungkook
Aynen
Hem sonrasında kafa dağıtırız

Taehyung
Tamam geliyorum

...

Taehyung elindeki telefonu koltuğa fırlattı ve yatak odasına gidip üzerini değiştirdi. Biraz kafasını dağıtsa sorun olmazdı. Babası yok sonuçta.

Saçına da şekil verdikten sonra kartını aldı ve odadan çıktı. Bir an önce içmek istiyordu. Az önce olanları unutmak...

...

Seokjin, dersu biter bitmez hızla odata yürümeye başladı. Taehyung'u deli gibi merak ediyordu. Ağladıktan sonra sakinleşebilmiş miydi?

Onun için neden endişelendigini bilmiyordu. Ama adımlarını daha da hızlandırdı. Bir an önce odaya varmak istiyordu.


Sonunda varınca nefeslerini düzene soktu ve kartını çıkarttı. Okutup içeri girdi. Seslenişleri arasında odayı aradı. Ama Taehyung yoktu.

...

Ehehehe selam. Ben Taehyung'un mor sweati. Nasılsın?

You are mine|Taejin|✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin