Merak...

14 5 0
                                    

"Ne tuhafmış, yaşarken ruhunu yitirmek..." dedi durupdururken, sonra derin bir iç çekiş...
Evet söylediği biraz fazla anlam yüklüydü. Kimisi uzaklara dalıp bu cümleyi düşünürken, hayatla olan karmaşasının içinde kaybolur, kimiside sadece duyar işte. Evet çok tuhaf yaşarken ruhunu yitirmek, tuhaf ve acı. Acıyan bedenin değil de zihnin, ruhun çünkü... Ölü değilsin ama ölüden tek farkının nefes alıp vermek olduğunu hissediyorsun. Evet gerçekten tuhaf, ve karmaşık. Bazen düşünüyorum da belki bende bu cümleyi anlayabilmek yerine sadece duyanlardan olmak ister miydim diye. Bunun cevabını hala bilmiyorum ve sanırım hiçbir zaman da bilemeyeceğim. :')

Ben bunları düşünürken bakım evinin orta yaşlı biraz sert mizaçlı ama aslında hiç öyle olmayan çalışanı Zehra abla gelmişti bile. Dedim ya o sert görünümüne rağmen ufak bi tebessümü içimi ısıtmaya yeterdi. "Nasılsın?" diye sordu, ilaçları hazırlarken. Bense az önceki karmaşanın üzerine bir çarşaf çekmiş aslında sadece geçiştirmek adına, "İyiyim ya sen?" dedim dolu dolu tebessüm ederek. Biraz yorgun olduğundan artık dinlenmek istediğinden işin zorluklarından bahsetti bir kaç dakika, onu duyuyodum fakat pek dinlediğim söylenemez çünkü demin çektiğim çarşaf gözüme ilişip duruyodu...
Ben yine düşüncelere kapılıp gidecektim ki... Dursun dede "Bu ilaçları almak istemiyorum" diye huysuzlanmaya başlamıştı yine. Zehra abla sert ve ısrarcı bakışlarıyla sonunda ilaçları içirebilmişti ona. Zehra abla "Görüşürüz, kendine iyi bak güzelim." deyip çıktı odadan. Ve o çıkar çıkmaz Dursun dede her zamanki gibi ilaçlarını odadaki pencerenin önünde duran menekşe saksının toprağına gömdü. Bunu ilk yaptığında onu Zeyra ablaya söylemeyi düşünmüştüm ama nedense sonra vazgeçtim :')
Dursun dede geri gelmiş aynı şekilde oturmuş ve yine uzaklara dalmıştı, bir kaç haftadır bir gariplik vardı. İlaçlarını almadığı için halsiz kaldığını düşünmüştüm fakat bu başkaydı, onun halsizliği ruhendi, başta da dediği gibi yaşarken ruhunu mu yitirmişti o da yoksa?
Hiç belli etmez ama beni çok sever. Hep huysuz görünür, yüzünde hep memnuniyetsiz bir tavır vardır ama sevdiğini de bi bakışıyla belli eder :))

Bana hiç hayatından bahsetmemiştir, onu bir yıldır tanıyorum. Tam olarak bir yıldır bu huzurevine geliyorum,hiç kendisinden hayatından bahsetmedi bana. İlk zamanlar yüzüme bile bakmazdı. Ama ben hep konuşup bir şekilde kendimi sevdirirdim ona, benden başka geleni gideni yok hiç. Hep düşünürüm hiç evlenmedi mi acaba? çocukları yok mu? diye. Ama benim gibi görevlilerde bilmiyor.

O uzaklara dalmış suskunluğunu korurken, bende yüzündeki ifadenin derinliğinde kaybolmuştum. Yerinden doğruldu ve yatağına doğru gitti. "Hadi git artık, yağmur başladı." Dedi. Yağmur bastırmış ama ben yine zihnimin içinde yuvarlanıp giderken fark edememişim. "Pekii" deyip bende kalktım çok sevdiğim ama gıcırtısından baş ağrıtan sandalyeden. "Haftaya yine görüşürüz, seni seviyorum dede" deyip, yanağına hafif bir öpücük kondurup çıktım odadan, tabi yine o huysuz ifade :))

Koridor boyunca yürürken zihnim yine beni ele geçirmişti. Dursun dedenin hayatını daha da çok merak ediyordum, Şu son bir kaç haftadır olan durgunluğu da beni bir hayli düşünmeye itmişti. Ama nasıl öğrenebilirdim ki daha önce bir çok kez sormuş olmama rağmen beni hep bir daha sormamam konusunda çok ciddi şekilde uyarmıştı. Ben bunları düşünürken koridorun sonuna gelmiş inmem gerekirken merdiveni geçmiştim. Gözüme üzerinde arşiv yazan, aralık duran bi kapı ilişti. İçerde ışık yanıyordu, odaya doğru ilerledim içerde bir temizlik işçisi vardı. Söylenip duruyordu ve haklıydı da yıllardır buraya kimse gelmemiş gibi içerisi muazzam şekilde karmaşıktı. Adam beni görmeden tam geri dönecektim ki arkamdaki kovaya çarpmamla beni fark etti. "Ne işin var burda, kimsin?" diye sordu. Biraz sinirliydi ıı ıı deyip durdum. Ve aklıma saniyeler içinde o muhteşem fikir geldi. Ona, buraya ziyarete geldiğimi ve kendisini fark ettiğimi yardım edebileceğimi söyledim. Hemen kabul etti. Aslında o odayı toplamak hiç istemesemde Dursun dedeye ve buraya gelmeden önceki hayatına dair bir dosya bulabilirim düşüncesi beni buna mecbur etmişti.

KülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin