TANITIM

210 29 5
                                    

Yeni bir yıl; yeni bir sayfa, yeni bir tazelik, yeni bir heyecan....

Her ne kadar "Doğum Günü" kutlamayı sevmeyip fazla gerekli bulmasamda, içimde bir şeyler kıpır kıpır olurdu. Ta ki suçsuz günahsız canım annemin gözlerimin önünde, bir katilin hedefsiz kurşunuyla yere serilmesine kadar.

Hatırlamak istemediğim o günden sonra hayatım tamamen değişti. Olurlarım olmazlarım , eğlencem nefretime dönüştü.

Bugün benim doğum günüm. Eskisi gibi olamıyorum. Annem bir saniye dahi aklımdan çıkmazken, bana olan son bakışı gözlerimin önünden ayrılmazken, gözyaşlarım beni esir almışken başka ne yapabilirim ki..

Kendimi arkamda bıraktığım yıllara ait hatıralarımı bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçirip, yaptıklarımın doğruluğunu tartarken buldum.

Haksızlık ettiklerime özür diledim ve arsızca küfrettim bana haksızlık yapanlara. Paradoksun farkındaydım.

Her isteğim hakkım değildir. Bilirim.
Ama kendimi hep daha masum görürüm, daha şanssız ve daha nasipsiz. Kendimi, sırtıma yükledikleri manevi işkencelerin fazlalığıyla mağdur hissederim.
Gerçekten öyle miyimdir? Bilmem...

Daha sonra yapmak istediklerimi ölçerim. Yapmak istediklerimi, yapmam gerekenlerle mukayese eder, yaptıklarımla kıyaslarım. Sonuçtan moralim bozulur. Hayallerime uzakta olmam canımı sıkar...

En nihayetinde mutluluğun kaynağını bulurum. Her yıl olduğu gibi tekrar mırıldanırım sessizce, "Elimden geleni yaptım diyebilmek." Her sabah uyandığında "Yaşayacağın günü son gününmüş gibi farz et ve ona uygun yaşa" diyebilmek...

Birkaç yıl öncedir, böyle düşünür olmuştum. Yeni tanışmıştım gerçeklerle. Annemin ölümü beni kendime getirmişti.

Annemin katilinin polisin elinden kaçıp kayıplara karışması beni çıldırtmıştı. Susuz kalıp çırpınmaktan nefesi kesilmiş biçare bir balığa dönüvermiştim.

Kimsesiz hissediyorum kendimi. Yalnız...

AFİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin