...
Teyzemin sözlerinden sonra uyandığım odanın farklı bir oda olması normal bir durum olsa da ben hiçbir duruma alışamadığım gibi bu duruma da alışamamıştım. Hissettiklerimin tamamı bana, "bana ait olan" eski dünyama yabancı şeylerdi.Yeni dünyam diye bir şeyden bahsetmem çok saçma olurdu. Çünkü yeni dünyamda bana ait hiçbir şey yoktu. Bana beni hatırlatan küçük bir hatıraya bile izin verilmemişti. Bakışlarım bana bile yabancı gelmeye başlamıştı.
Bu ben değildim. Benliğimi geri kazanmam için en azından babamın olmadığı bir ortamda yaşamam gerekiyordu. Elimdeki en iyi seçenek ise teyzemdi.
Misafir yatağı olduğunu düşündüğüm yatakta doğruldum ve derin bir nefes aldım. Gözlerimle odayı taradığımda bir yatak, komodin, uzun tülleri olan bir perdeden başka odada hiçbir şey yoktu. Daha fazla uyumak istemedim ve odadan çıktım.
Burası teyzemin eviydi. Şirin bir apartman dairesi. Burnuma yemek kokusu gelince teyzemin mutfakta olduğunu anladım ve mutfak kapısını araladım.
Teyzem, üzerindeki mutfak önlüğüyle bana annemi hatırlatmıştı. Bana olan içten gülümsemesi daha fazla dayanamayıp, ona sıkıca sarılmama neden olmuştu. Evet, teyzemin yanında kalacaktım. Ne kadar çok istese de bir çocuğu olamamıştı. Bana annem gibi bakabilirdi, beni annem gibi sevebilir, annem gibi gülümseyebilirdi.
Kollarımı serbest bıraktığımda beni yanağımdan öptü ve mutfak masasının sandalyesine oturttu. Karşımdaki sandalyeye oturduğunda her ne kadar ne söyleyeceğini bilsem de onu dinliyordum. Herkes o kadar çok öğüt veriyor ve o kadar çok konuşuyordu ki, kimseyi dinlememeye karar vermiştim. Ama teyzem hariç. Çünkü ciddi anlamda beni düşünen tek kişi oydu.
Derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.
" Canım kızım, beni iyi dinle. O adama güvenemiyorum, samimiyetine inanmıyorum. Seni mutlu edebileceği konusunda şüpheliyim. Biliyorum, o senin baban. Ama eski baban değil. Anneni kaybettikten sonra başka bir kadınla birlikte olmaya başladı. O kadınla yakında evlenecekler ve böyle bir aileyle ne derece mutlu olabilirsin bilmiyorum. Ne olur benim yanımda kal canım kızım, benimle yaşa. Babanı ikna edebiliriz."
Babamın başka bir kadınla birlikte olduğunu öğrenmek bana fazla bir şey hissettirmemişti. Sanki yaşadığım olaylar beni bu gibi durumlara dayanıklı hale getiriyordu. Teyzemin cevap bekleyen hali üzerine, daha fazla bekletmeyerek cevap verdim.
" Artık babamla yaşamak istemiyorum teyze. Asla başka bir kadına anne diyemem. Seninle birlikte kalmak benim için daha iyi olur. "
Teyzem duyduklarına çok sevinmişti. Önlüğünü çıkarttı ve bana tekrar sarıldı. Hüzünlü ifadesini yüzünden sildi ve tebessüm ederek konuşmaya başladı.
" Yeter bu kadar şahika. Artık mutlu olmaya bakalım güzel kızım. Yemek de hazır. Hadi masayı hazırlayalım, enişten de birazdan gelir. "
Başımı tamam anlamında sallarken ben de gülümsüyordum. Özkan eniştemi seviyordum. Aynı teyzem gibiydi. Hep güler yüzlü, iyiliksever, dürüst bir insandı. Teyzemle masayı hazırladıktan hemen sonra zil çalmıştı. Eniştem bu harika lezzetlere bayılacaktı. Gülümsemeyi, mutlu olmayı çok özlemiştim. Teyzemin yanında kalmak, bana ilaç gibi geliyordu.
Teyzeme fırsat vermeden hemen kapıya koştum. Kapıyı açtığımda, yüzümdeki gülümseme donmuştu. Açıkçası, babamı görünce afallamıştım. Hiçbir şey söylemeden salona geçti ve teyzemi görünce konuşmaya başladı.
" Bana haber vermeden onu buraya nasıl getirirsin? Derin'i almaya geldim."
Bana dönüp konuşmasına devam etti.
" Bak kızım son zamanlarda çok mutlu günler geçirmediğimizin farkındayım ama inan ikimizin de mutluluğu için uğraşıyorum. Seni çok seveceğin birisi ile tanıştıracağım. Uzun zamandır düşünüyorum. Didem teyzen seni çok sevecek, çok iyi anlaşacaksınız. Yeter ki sen eski Derin'e geri dön. Yeter ki bu aileyi kurmamıza olumlu yaklaş. Biliyorum, anneni kaybetmen seni çok yıprattı ama ölenle ölünmüyor güzel kızım. Hadi gel yeni evimize gidelim."
" Ne evinden bahsediyorsun sen ya. Bir de başıma cici anne mi çıktı. Baba! Ben bunları kaldıramam. Yeter artık. Ben nerede mutlu olup nerede olamayacağımı çok iyi biliyorum. Teyzemin yanında kalacağım. Ne olur artık beni rahat bırak "
Gittikçe kasılan yüzü hiç iyiye işaret etmiyordu. Öfkelendiğini görebiliyordum. Bir yandan burada kalma isteğimde kararlı olsam da bir yandan da Özkan eniştemin de huzurunu kaçırmak istemiyordum. Babamın yüzünde itiraz kabul etmeyen bir ifade vardı.
"Senin için yeni bir okul, yeni bir ev, yeni bir hayat... Her şey senin için. Ben ne dersem onu yapacaksın. Akşam Didem'le tanışacaksın ve artık hep beraber yaşamaya başlayacağız. Nankörlük etme. Artık bazı şeylere iyi tarafından bakmayı öğren"
Babamın beni burada bırakmayacağını biliyordum. Diretmenin anlamı yoktu. Gözlerimi kapattım. O sonsuz karanlık bana çok şey anlatıyordu. Yorulmuştum. Her şeyden sıkılmıştım. Babamın gözlerinin içine baktım ve tamam dedim. Hayır dermişçesine. İsyan edercesine. Hırkamı üzerime geçirip telefonumu cebime soktum. Arabayla yaklaşık on dakika yol aldıktan sonra büyük bir evin önünde durduk ve babam konuşmaya başladı.
" Bütün eşyaların yeni odana taşındı. Birazdan yeni evine gireceksin ve yeni hayatınla tanışacaksın. Lütfen Didem'le iyi anlaş. O benim için çok değerli. Yeni odana bayılacaksın"
Daha fazla bu sözleri duymamak için arabadan indim ve yeni evime doğru yürümeye başladım.
" Üzgünüm."
------------------------------------------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AFİTAP
Teen FictionKendimi arkamda bıraktığım yıllara ait hatıralarımı bir film şeridi gibi gözümün önünden geçirip, yaptıklarımın doğruluğunu tartarken buldum. Haksızlık ettiklerime özür diledim ve arsızca küfrettim bana haksızlık yapanlara. Çelişkide yüzdüğümün fa...