1.Bölüm -Ay gibi parla-

17 3 0
                                    



    Denizin verdiği huzur sayesinde biraz da olsa rahatlamıştım. Ağlamamak için kendimi tutmaya çalışmak çok zordu. Yaşadığım haksızlık karşısında ne yapacağımı bilemez halde duygularımı bastırıyordum. Zaten bunun için sahile gelmiştim. Bankta oturmak yerine denize daha yakın olmak istedim. İstemsizce sanki denize yaklaştıkça daha iyi hissedecekmiş gibi geliyordu.

     Yanımda yeni kovulduğum iş eşyalarımı da alarak kumlu alana yöneldim. Şuan işimi kaybetmiş olduğumu algılayamıyordum. O kadar emek sadece bir yanlış anlaşılma ile hiçe sayılmıştı.

       Yavaşça kumlara indiğimde etrafta kimse yoktu. Buraya çok kişi gelmediği için sürekli rahatlamak adına gelirdim. Bugün burası benim için tam olmam gereken yerdi. Denizden biraz daha uzakta olan kumlara oturacakken ayağım takıldı. Elimde ki kutunun içindeki her şey etrafa saçıldı. Ayağımı yakındaki bir taşa vurmanın etkisi ile zar zor eşyaları toplamaya çalışırken ağlamaya başladım. Hepsini teker teker koyarken kimsenin olmadığını bilmenin rahatlığı ile daha çok ağladım. Günün acısını çıkarıyor gibiydim.

     Yorulmuştum. Kardeşimin masraflarını karşılamak için gerekecek parayı tamamlamama az kalmıştı. Müdüre ne kadar yalvarsam da hatanın bende olmadığını anlatamadım. Daha fazla eşyaları toplamayı bırakıp tekrar mavi güzelliği ile büyüleyen denize baktım.

     Arkamda bir hareketlilik duyunca ağlamayı kesip oraya baktım. Yanaklarımdan gözyaşlarımı silerken benim yaşlarımda olduğunu tahmin ettiğim bir adam gördüm. Etrafa endişe ile bakıyordu. Koştuğu için nefes nefese kaldığını belli eden bir yorgunluğu vardı. Arkasından onu takip eden biri de yok gibi duruyordu. Tam kalkıp iyi olup olmadığını soracaktım ki ona doğru yaklaştığımda bakışlarımız kesişti.

      Denizle aynı tonda mavi gözleri vardı. Beni en çok şaşırtan bakışlarında ki korkuydu. Kahverengi saçlarını arkaya doğru atarken nefesini düzene sokmaya çalıştı. Korktuğunu anladığımda çok şaşırmış olsam bile ona yaklaştım.

       Biraz geri çekilince nazikçe " Sana sadece yardım etmek istiyorum. Peşinden biri mi geliyor?" dediğimde bir şey demeden bana baktı. Gerçekten etrafa şaşkınlık ile baktığını fark edince daha fazla rahatsız etmemeye karar verdim. Özür dileyerek tekrar kutumu doldurmaya döndüm.

      Adam bir süre hareket etmedi. Arada ona bakıp, iyi olup olmadığını kontrol ettim. Çok gergin göründüğünden sıkıntılı bir durumda olduğu gözle görülür bir gerçekti. Sonunda kutuyu toparladıktan sonra geri yerime oturdum. Denizi dinlerken gözlerimi kapatmayı eksik etmedim. O kadar iyi geliyordu ki sadece denizin sesine odaklandım.

      Yanımda bazı hareketlenmeler duyunca, gözlerimi açıp sesin geldiği tarafa baktım. Adını bilmediğim gergin adam, aynı benim gibi oturup gözlerini kapatmıştı. Titreyen ellerini fark ettiğimde tahminimden de fazla endişeli olduğunu varsaydım. Deniz sesini dinlerken gülümsedi ve çok geçmeden titremesi geçti. Rahatladığını görünce gülümsedim ve bende gözlerimi tekrar kapatıp sesin güzelliğine kapıldım.

       Ne kadar süre öyle durduk bilmiyorum ama ben işten atıldığımı artık kavrayabilmiştim. Gerçekliğe dönmüş ve kardeşim için yeni bir iş aramaya yarından başlamam gerektiğinin farkındaydım. Her şeyin bir hayırı olduğunu düşündükten sonra gerisi geliyordu. Belki de çok daha güzel bir işte çalışacaktım. Negatif olup kendimi üzmektense bazı şeylerde pozitif bakıp , kendimi yıpratmamayı bir gün öğreneceğimi umut ettim. En sonunda gözlerim kapalı ve denizin güzel sesi eşliğinde derin nefesler aldım. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 16, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mutluluğun Mavi TonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin