Jisoo
Kızlarla yaptığımız kaçamak iyi gelse de sabah sanki kemiklerim kırılmış gibi bir hisle uyandım.Ama yine de çok güzeldi.Güzel anılar biriktirdik.Hızlıca hazırlanıp evden çıkacaktım ki annem karşıma geçerek beni durdurdu.Elleri belinde beni bir süzdükten sonra."Kahvaltı yapmadan nereye bakayım küçük hanım."
"Anne okulda yerim ben hadi ka-
Babamın sesini duymakla lafım yarıda kesilmişti.
"Hadi kızım uzatma ailece birlikte güzel bir kahvaltı yapalım."
Kafamı sallayıp onları kırmamak için sofraya oturdum.Hızlıca tıkınırken Babam " Yavaş boğulcaksın" derken yavaşça yutkundum harbi boğulcaktım.
Annem sitemli bir sesle " Ye yavrum ye stajerken annenin yemeklerini çok arıyacaksın.İdoller için çok katı bir diyet anlayışı var." deyip cık cıkladı.Ona hak verdim ama şimdi bunları düşünmek için erken sayılırdı.İkisini de yanaklarından öpüp yola koyuldum.Fazla uzak değildi bu yüzden yürüyerek gidiyordum.Kulaklıklarımı çıkarıp şarkı dinlemeye başladım.Acaba kendi şarkılarımı da dinleyeceğim zamanlar gelecekmiydi.Yanımdan bir bisikletlinin geçmesiyle önümde durması bir oldu.Bu Taehyungtu.Havalı bir hareketle durmuş.Dalgalı saçlarını düzelterek meşhur kare gülümsemesini sergiliyordu.
Taeyle tatlı bir arkadaşlığımız vardı.Onun erkek arkadaş grubuyla benimkisi o kadar yakın olmasa da onları da arkadaş etmeyi başarmıştık.
"Hey Kim Jisoo boş boş bakmaya devam mı ediceksin yoksa arkama atlamayı düşünüyormusun?"
Gözlerimi devirip arkasına atladım.Ve okula ilerlemeye başladık.Tae neşeli bir sesle şarkı mırıldanıyordu.Bende ona eşlik ettim.
"Belime daha sıkı sarıl.Birazdan hızlanacağım." diyince dediğini yaptım.Ve birkaç dk sonra okula vardık.Girişte bizi taenin arkadaş grubu karşıladı.Hepsinin yüzünde bir ima vardı neden olduğunu anlamayarak yüzlerine boş boş baktım.Sonra gözlerim kollarıma ordan da taenin beline kaydı.Tabi ya...Hadi ama arkadaş olduğumuzu biliyorlar erkek milleti işte.Jungkook ilk alay eden kişi oldu (her zamanki gibi) 'Ooo bakıyorumda çok güvenli bir yolculuk olmuş ha jisoo-shi Tae o kadar hızlı sürmez ama' dedi yüzünde piçimsi bi sırıtışla.Cevap vermek yerine göz devirmekle yetindim.Ve ellerimi hızla çekip aşağı atladım.Diğer çocuklar Jkden sonra laf etmedi.Yeterli olduğunu düşündüler heralde.Namjoon aralarında en olgun olanıydı.Sanki hepsinin abisi gibiydi.Jkye onaylamaz bakışlar atıp omzuna vurdu.Onun bu hareketine kıkırdadım.Sınıfa ilerleyecekken arkadan birinin gözlerimi kapatmasıyla olduğum yerde kaldım.Klasik ben kimim sorusunu sormadan kim olduğunu anlamam zor olmadı.Saçlarından gelen yoğun muhteşem çiçek kokusu burnumu doldurdu.Elleri hafifçe gözlerimin üstündeyken yavaş bir hamleyle ellerini belime yerleştirip kafamı omzuna yastladım.Tatlı mandu yanaklarıyla diş etini göstererek içten bi şekilde gülen bu kız Jennie Kimden başkası olamazdı.Bende ona gülümseyerek baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Love You Forever and Ever
Fanfiction☆Hikayemiz bir idol okulunda başlıyor sonrasında gelişen olaylarla bol ters köşe olabilir bilmiyorum. ☆Genel olarak ana tema jensoo olacaktır. ☆İki yakın arkadaşın birbirini sevme ve ardından bağlanma zamanla da aralarında tutkulu bir aşk gelişecek...