"Eve geldiğime göre güle güle kankim"
"Şerefsiz Arel, kapat!" arkadaşımın dediğine gülüp telefonu kapattım.
Kapıyı açtıktan sonra sessizlikle karşılayan evimde direk odama ilerleyip eşyalarımı bıraktıktan sonra banyoya ilerledim, güzel bir duşun yorgunluğumu alacağından hiç şüphem yoktu. Banyoya ilerleyip direk kendimi sıcak suyun altına atıp kısa bir duşun ardından mutfağıma ilerledim.
Dolap bomboştu sınav haftam daha bugün bittiği için hiç market alışverişine hiç fırsatım olmamıştı, düzgün bir şeyler yemek için markete gitmem şarttı montumu ve anahtarlarımı alarak eve yakın markete doğru ilerledim.
Önceden bu marketi Erdem abi işletiyordu anlamadığım bir şekilde bir anda devredip kimseye bir şey demeden gitmişti şuan işleten kişide buz gibi kimseyle muhattap olmayan biri vardı o yüzden zor durumda olmayan kimse buraya uğramaz olmuştu.
Markete geldikten sonra araba alıp ihtiyacım olan şeyleri almaya başlamıştım aldıklarımda yeterli olduğunu düşünüp kasaya ilerlerken birden arabam itilmiş keskin bakışları üstümde hissetmiştim bakışlarımı benim iki katım olan iki adama çevirip ne olduğunu anlamaya çalıştım çünkü markete ilk geldiğimde kimse yoktu ve ne kapı açılma sesi ne ufakta adım sesi olsun duymamıştım. Ters ters bakan bakışların altında kısa bir özür mırıldanıp hemen yanlarından tabiri caizse kaçmış kasaya ilerlemiştim aldıklarımı poşetleyip ödemesinin ardından koşarcasına gitmiştim. Dışarda ilerlerken farkında olmadan birine çarpmıştım ama dönüp bakmadan evime ilerlemeye devam etmiştim.Acaba bugün bu markette kaderimin değişeceğini bilsem yine de gelir miydim
