ONYAZ - 2 | SENİ SEVİYORUM

6.5K 118 31
                                    

Sabah çalan alarm ile uyanıp hemen hazırlanmıştım. Aynada kendime bakarken Onur'un aramasını bekliyordum.

Telefonuma Onur'dan mesaj gelince krem rengi ufak bir çanta alarak odamdan çıkarak oturma odasına oturan anneme çıktığımı haber verip evden çıktım.

Bahçe kapısını açıp çıktığımda Onur arabasına yaslanmış beni bekliyordu . Gözleri beni bulduğunda baştan aşağı bir süzdü. Ona doğru yaklaşıp önünde durdum. "Elbisene bayıldım." Alaycı sesi kısık ama etkiliydi. Elinin tersini elbisenin açık bıraktığı gerdanıma sürttü. "Direkt evime geçeceğiz, böyle zamanlarda bu elbise seçimlerine ayrı bayılıyorum."

Gergince bir nefes verip dudaklarımı ısırdım. Evet, galiba biraz kısa ve dekolteli bir elbise seçimiydi. Ama kendime yakıştırdığım için giymiştim ki ben!

"Bugün beni kışkırtmak için ayrı bir çaban mı var?" Dediğinde ısırdığım dudağıma baktığını gördüğümde dudaklarımı dişlemeyi bırakıp arabaya doğru ilerleyip kapıyı açtım. "Hadi gidelim artık." Telaşla söylediğim şeye karşı serseri bir gülüş sunup-  "Gidelim tabii."

O da arabaya bindiğinde arabayı çalıştırıp normalden daha hızlı şekilde sürmeye başladı. Kırmızı ışıkta durduğunda gözleri oturunca daha da kısalan elbisenin açık bıraktığı bacaklarıma değdi. Ardından gözleri yukarı tırmanıp elimle çekingence okşadığım boynuma çıktı. "Yapma şunu!"

"Neyi?" dediğimde gözleriyle elimi gösterdiğinde hızla elimi çektim. "Tamam."

Daha sonra yol boyunca konuşmadık. Evinin önünde durduğumuzda emniyet kemerlerimizi çıkarıp arabadan indik. Birlikte evin kapısına doğru ilerlerken uzanıp elini tuttum.

Şaşkınlıkla ellerimize baktığında dudaklarında bir gülümseme oluştu. Bir eli benim elimdeyken diğer eliyle cebinden anahtar çıkarıp kapıyı açtı ve içeri girdik.

Önden ben girerken o da arkamdan giriyordu ama ellerimiz ayrılmamıştı. Kapının kapanma sesi ile benim elimden çekilip sırtımı kapıya vurmam ve Onur'la kapı arasında kalmam bir oldu. Yüzü boynuma giderken kulağıma fısıldadı. "Bugün seni çok yoracağım."

Ardından dudakları dudaklarıma kapandığında inledim. Ağzımı araladığımda içeri giren dili ile ateşli bir şekilde öpüşmeye başladık.

Aceleci dudakları, dudaklarımı bırakıp boynuma yöneldiğinde kasıldım. O bana daha önce tatmadığım tüm duyguları tattıran adamdı.Dudakları benden uzaklaştığında beni belimden tutup salona getirdi ve sert bir şekilde kendine çekti. Ellerinden biri boynuma çıkıp dudaklarımı dudaklarına hizaladı, diğer ile ise elbisemin üstünden kalçamı sıktı, İnledim.

"Seni özledim." Diyerek dudaklarıma yapıştığında ellerim boynuna gitti ve ondan destek aldım. Her an yere düşüp bayılacak gibi hissediyordum. Üstümde öyle bir hakimiyet kurmuştu ki, bunu bozmak istedim. Bir anda kendimi ondan geri çekip, ellerimle bedenini koltuğa ittirdim. Boşluğuna geldiği için afallamıştı ve koltuğa düşmüştü. Yangın alevi misali gözleri bendeyken ona ilerleyip kucağına yerleştim.

Kucağına oturduğumda dudaklarımı bu sefer daha narin bir şekilde ben birleştirdim ve dudaklarını sulu ve yavaş şekilde öpmeye başladığımda boğazından bir hırıltı kaçtı. Dudaklarını bir şeker gibi emerken, onun elleri ise elbisemin eteklerine giderek onu üzerimden çıkarmaya başladı. Kafamdan çıkarmak için dudaklarımızı ayırdığımda artık sadece iç çamaşırlarımlaydım.

Kucağında biraz daha ona yaklaştım ve tam erkekliğinin üzerine yerleştim. Kendimi ona sürttüğümde başım arkaya doğru düştü. Onur haz içinde inlerken, kendimi ona sürterek tatmin ediyordum.

Elleri belime gelerek beni kendine daha fazla bastırarak sürtmemi sağladığında inlemelerimi durduramadım. "Bebeğim tüm gün inleteceğim seni!" Sert ve hırıltılı sesi kulaklarıma dolduğunda ona da sert bir şekilde bastırdım kendimi. "Siktir!"

"Tüm gün inleyecek olan sensin gibi gözüküyor." Dediğimde ona meydan okumam onu sindirmemiş, daha da gaza getirmişti. "Yazgı, Yazgı, Yazgı... Ateşle oynuyorsun ama o ateşte seni yakacağımdan bir habersin.

"Bu söylediği beni gaza getirdiğinde ellerim kabanına gitti. O da bana yardım ederek soyunmaya başladığında titreyen ellerim gömleğinin düğmelerini açmaya çalışıyordu fakat lanet düğme asla açılmıyordu!

Sinirlendiğimi hissettiğimde gömleğinin iki yakasından tutup bir anda çekeledim. Gömleğin düğmeleri aniden kopup yerlere düşerken Onur şok içinde bana bakıyordu. Onu umursamayarak gömleği üzerinden çıkardığımda sıra pantolonuna gelmişti. Üstünden kalkarak ona eğildim ve kemerini, ardından pantolon fermuarını açarak çıkarmasını bekledim. Pantolonunu çıkardığında yere düşen kemerini alarak koltukta üstüme doğru geldi. Arkama geçerek ellerimi arkamda birleştirdi ve basit bir hamle ile kemerini kelepçe haline getirerek ellerimi bağladı. Arkamdan beri kulağıma eğilerek, "Seni okşamamı ister misin? Sertçe!"

Söyledikleri kadınlığımda kasılmalaya sebep olurken uysalca kafamı salladım. "Uslu kız." Diyerek koltukta beni kendine doğru çekti. O arkamda ben önünde iken sırtım karın kaslarına değiyordu. Elleri sütyen kopçamı açtı ve sütyeni yere fırlattı. Göğüslerim önüne serildiğinde keyifle mırıldadı ve ellerinden biri sağ göğüs ucumu okşarken diğeri ise kilodumun üstünden kadınlığımı okşamaya başladı. Kafamı aldığım zevk ile omzuna koyarken yüzüm yüzüne hizalandı. Dudaklarıma kısa bir sulu öpücük bıraktı. "Nasıl da ıslanmışsın, küçük cennetin benim için nasıl zonkluyor, hissediyor musun?"

Parmaklarını kilodumun üstünden kadınlığımı sertçe okşamaya başladığında sesli bir şekilde inledim. "Onur!

"Meme ucumu ve kadınlığımı aynı anda sertçe okşarken kendimden geçmiş şekilde inliyor, onun kucağında kıvranıyordum. Eli kilodumun içinden kadınlığıma değdiğinde tamamen kendimden geçmiş haldeydim.

Yavaş yavaş sona yaklaştığımı hissederken, Onur dudaklarını dudaklarıma kapadı ve sona gelerek boşalmıştım.

"Seni seviyorum."

"Seni seviyorum."

Kimden ilk itiraf geldi o an anlamadık ,ama mutluyduk .

Yeni bölüm için sınır:
Vote-35
Yorum-20

ONYAZ 🔥 ASDOR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin