+7+

613 73 58
                                    

Ne yapıyorum ben?

Ginny, Potter ailesiyle yemek yerken kendini daha önce hiç bu kadar rahatsız hissetmemişti. Yaptığı şey tamamen yanlıştı. Burada kendi öğrencisinin kariyeri hakkında ailesiyle resmi bir akşam yemeği yiyor olması gerekiyordu, yalancı erkek arkadaşından hesap sormak için değil.

Lily Potter onu akşam yemeğine davet ettiğinde geri çevirmek istemişti fakat bir şekilde içindeki susmak bilmeyen vesvese kabul etmesine sebep olmuştu. Harry hakkında daha çok bilgi öğrenebilmesinin en temiz yolu ailesiyle tanışmaktı.

Ancak hiçbir şey planladığı gibi olmamıştı. Harry nin ailesi gayet düzgün insanlardı. Hatta beklediğinden biraz daha iyi çıkmışlardı. Violet i kırmak haksızlık gibi geliyordu, bu insanların Harry ile aralarında geçenlerden haberleri yoktu. Tamam, kendisinin de dürüst davrandığı söylenemezdi fakat Ginny en azından kendi adını ve mesleğini dolaylı yoldan itiraf etmişti. Kendini sanki hiç tanımadığı bir yabancının evinde gibi hissediyordu.

Bu yüzden Harry hakkında sorular sorup onları sıkıştırmak yerine tamamen davet ediliş amacına odaklanmaya karar verdi.

" Davetimi kırmayıp geldiğiniz için teşekkür ederim Miss Weasley." dedi Mrs. Potter sohbetin ortalarına doğru.
" Violet sizden o kadar bahsetti ki ayaküstü konuşmak yerine eve davet etmenin daha uygun olacağını düşündüm. Umarım yemekleri beğenmişsinizdir."

" Evet, her şey çok güzel, zahmet etmişsiniz." dedi Ginny. " Ve bana Ginny diyin lütfen Mrs. Potter. Bu şekilde rahat edemiyorum."

" Peki, nasıl istersen. Nerede yaşıyorsun Ginny?"

" Tottenham." diye yanıt verdi Ginny.

" Ailenle birlikte mi yaşıyorsun?" bu kez soruyu yönelten Mr. Potter dı.

Ginny biraz şaşırmadan edemedi.
" Hayır, ailem Ottery de yaşıyor. Birkaç ay önce yanlarından taşındım. Ulaşım yüzünden okula daha yakın bir yerde yaşamak zorundaydım."

" Oh, ne tesadüf." dedi Mr. Potter eğlenerek. " Benim restaurantım da Tottenham da. Uğramamış olman mümkün değil."

Ginny sadece gülümsemekle yetindi.

" Ailen ne işle uğraşıyor canım? Tabii yanlış anlamazsan... Sadece sohbet etmek için soruyorum." dedi Mrs. Potter.

" Hayır, problem değil. Ailemin evimizin yakınında bir çiftliği var. Annem bahce işleriyle uğraşanlar için bitkiler yetiştiriyor. Babam ise binicilikle uğraşan kişilerin atlarını-"

" Sen de at biniyor musun?" dedi Mr. Potter merakla.

" E-evet, küçükken ben-"

" Ee, bölmek istemiyorum ama," Violet araya girdi. Anne ve babasına kızgın bir gülümseme verdi. " Bu yemeğin benim için verildiğini sanıyordum, başkası için değil..."

Mrs. Potter boğazını temizledi. " Ah, doğru evet, haklısın tatlım... Sanırım laf lafı açınca biraz konudan saptık. Violet in geleceği konusundaki tavsiyelerinizi öğrenmek istiyoruz."

Ginny Mr. ve Mrs. Potter arasında dönen tuhaf bakışmanın sebebini anlamasa da devam etti." Violet i derslerimde yetenekli görüyorum gelecekte seçeceği meslek konusunda yardımcı olmak isterim. Kızınız çok yeteneklu ve bu yeteneği görmezden gelmek büyük bir hata. Ona bu süreçte vereceğiniz destek çok önemli. Maddi kısımdan ziyade manevi kısımdan söz ediyorum. Violet e yardım etmeyi önerdim çünkü gençken bu konuda etrafımda bana yol gösterecek insanlar yoktu. Nasıl hissettirdiğini gayet iyi biliyorum ve baştan sağlam bir adım atmanın yararlı olacağını düşünüyorum."

Mr. Potter " Eğitimi konusunda nasıl bir yön çizmesi gerekiyor? Londra da bunauygun bir okul var mı? Üniversitesi ya da..."

Ginny sorularını tek tek yanıtladı. Girmek zorunda olduğu sınavlardan, alacağı eğitimden veya karşısına çıkacak zorluklardan uzun uzun fark etti. Nedense anne ve babanın kızlarına attıkları gururlu bakış Ginny i Violet ten daha fazla memnun etti.

" Violet bana birkaç çizimini göstermişti." diye devam etti Ginny.
" Moda tasarımcısı olmayı düşünebilir. Geleceğinin parlak olacağını düşünüyorum. Kendini geliştirebilmesi için ona daha profesyonel kurs verebilecek birini tanıyorum. Ismi Luna Lovegood. Kurs ücretleri biraz pahalı fakat Violet için bir şeyler yapmasını isteyebilirim."

"Luna Lovegood?" Violet yanlışlıkla çatalını tabağına düşürdü. " Dırdırcı nın geçen hafta bahsettiği çılgın moda tasarımcısı Lovegood sizin arkadaşınız mı?"

" Eh, evet... Şu günlerde çılgın olarak anıldığı doğru." dedi Ginny gülerek.
" Sen de mi öyle olduğunu düşünüyorsun?"

" Hayır, kesinlikle hayır... O kadın çılgın olmaktan çok uzak. Lovegood bir dahi. Tasarımlarına bayılıyorum!" dedi Violet heyecanla. " Beni kabul eder mi ki?"

Ginny " Neden olmasın?"

" Size nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum Miss Weasley..." dedi Violet, Ginny yerinden sıçramaya hazır görünen kızın aniden göz yaşlarına boğulduğunu görünce şaşkınlığına engel olamadı. " Sizin kadar iyi birisine bunu nasıl yapar??"

Ginny " Violet... Sen kimden-"

" Kızımın çok duygusal bir yapısı var. Mutluluk göz yaşları." Mrs Potter araya girdi. Gülerek ayağa kalktı.
" Violet, canım neden yukarı çıkıp elini yüzünü yıkamıyorsun? Bende tatlıyı getiririm."

Violet sandalyesini arkaya sürüp yerinden kalktı, mutfakta gözden kayboldu. Ginny Mr. Potter ile masada başbaşa kaldı. Tanrım, Harry e ne çok benziyor, diye düşünmeden edemedi. Adamla tuhaf bir bakışma paylaştılar.

Mr. Potter " Ee, biraz daha salata?"

.....................................................................

" Harry, bu kızı nereden buldun bilmiyorum ama şimdi içeri geçip ona gerçekleri anlatmazsan bundan sonraki hayatında kimseye anne diyemezsin."

Mutfağa girer girmez annesinin ilk kurduğu cümle bu olmuştu. Harry saatlerdir yaptıkları sohbeti dinliyordu. Kaşlarını büzdü. " Bu biraz ağır olmadı mı anne?"

" Içeride onunla konuşurken ne kadar vicdan azabı çektiğim hakkında bir fikrin var mı?" dedi Lily sıkıntıyla. Ellerini beline koydu. " Üstelik karşımda kardeşin için bu kadar iyilik yapıyorken. Ne yap et, Ginny nin kalbini kırmadan konuyu tatlıya bağla. Yalanına daha fazla ortak olamam. Şayet baban bana böyle bir şey yapmış olsaydı asla doğmazdın-"

" Tamam, tamam!" Harry yanaklarını şişirdi. " Tanrı aşkına anne, kendimi daha fazla suçlu hissettiriyorsun."

Lily yanaklarını avuçlayıp gülümsedi.
" Güzel. Çünkü anneler böyle günler için var." yüzü birden ciddi moduna geri döndü. " Simdi içeri git ve her şeyi anlat."

Harry yorgun bir nefes verdi. Kendi sorunlarıyla tek başına gayet iyi idare ediyordu. Ne diye ailesini bu işe bulaştırmıştı ki?

Harry, annesi böyle bakarken daha fazla erteleyemeyeceğini biliyordu. Kaderine razı gelip salondan içeri girdi.

......................................................................

Devam Edecek...

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın ❤

Burada kestiğim için kusura bakmayın ama olabildigince bol bölüm atmaya çalışıyorum, çünkü finale yakınız :)
Sizin kadar ben de bitmesini istemiyotum.

Haftasonu bilerek bölüm atmadım, sınava giren arkadaşlarımız vardı. Nasıl geçtiğini sormayacağım, siz şu stresten kurtuldugunuza bakın :D Hepinize geçmiş olsun.

Umarım beğenmişsinizdir.

Sihirli ve evde kalın!

LIARS #HinnyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin