#6

823 88 51
                                    


###

Lisa

Terden yapış yapış olan ellerimi kot pantolonuma sildim ve zile bir kez daha bastım. Yaklaşık on dakikadır Taehyung'un evinin önünde bekliyordum ve bu zile dördüncü kez basışımdı.

Onun için gerçekten endişeleniyordum. Normalde benimle uğraşmayı severdi fakat bir kaç gündür o kadar mutsuzdu ki dans ederken bile ağlamamak için kendini tutuyor gibiydi. Bu hallerine alışık olmadığım için benim de canım çok sıkılıyordu.

Derin bir nefes alıp tekrar zile basacağım sırada kapının birden açılması ile irkildim.

"Taehyung neden kapıyı açmıyor-"

Birden kollarını bedenime sıkıca sardığında sustum. Ne yapmalıyım bilmiyordum. Kollarım iki yandan sarkarken apartmanın loş ışığı altında duyulan tek ses Taehyung'un sessiz hıçkırıklarıydı. Sesi çıkmıyordu fakat ağladığını boynumdaki ıslaklıktan anlamıştım. Sonunda idrak edebildiğimde bende kollarımı sardım ona. Biz şuan gerçekten de sarılıyorduk?

Eğer bir kaç hafta öncesine kadar biri gelip bana "Kim Taehyung ile sarılacaksınız." deseydi büyük ihtimalle o kişiye doktora görünmesini söylerdim. Çünkü bana göre Taehyung ve benim değil  sarılmamız iki insan gibi muhabbet etmemiz bile imkansızdı. Tanıştığımızdan beridir kavga etmekten başka doğru düzgün diyalog kurmamıştık. Fakat kariyerimiz için yaptığımız anlaşma nedeniyle bu duruma bir süreliğine ara vermiştik.

Ne kadar süredir sarıldığımızı bilmiyordum. Sessizliği bozan taraf ben olmuştum ve yavaşça birbirimizden ayrılmıştık.

"Neyin var Taehyung.."

Ağlamaktan kızarmış olan gözleri yavaşça gözlerimi bulduğunda tekrar dolmuşlardı. İçimdeki ağlama isteğini zorlukla bastırdım ve ona doğru ilerledim.

"Bana anlatabilirsin."

Ufak bir tebessümle yüzüne baktım. Olabildiğince güven vermeye çalışıyordum. Çünkü Taehyung ve ben bu zamana kadar yalnızca aynı dans ekibinde, aynı apartmanda, karşılıklı dairelerde oturan,  birbirimizden hiç haz etmeyen ve nadiren iyi anlaşabilen insanlardık. Büyük ihtimalle de dans hocamız bizi aylar sonra yapacağımız büyük gösteride sergilenecek olan en özel dansı birlikte yapmamız için partner olarak seçmeseydi Taehyung ile konuşmazdım bile.

Partnerim olduğu için mi bilmiyordum fakat ondaki negatif enerji beni de çok etkiliyordu. Üzgün olmak ona yakışmıyordu.

Endişeyle yüzüne bakmaya devam ederken gözlerindeki yaşları sildi ve gülümsemeye çalışarak evin içini gösterdi.

"Gelsene, kapıda kaldın."

Aynı onun yaptığı gibi yüzüme sahte ama gözlerimdeki endişe ve üzüntüyü saklayamayacak bir gülümseme takınıp içeri girdim ve eliyle gösterdiği salona doğru ilerledim.

"Kahve yapıyorum, içersin değil mi?"

Kafamı olumlu anlamda salladığımda   dudaklarını birbirine bastırdı ve mutfağa doğru ilerledi. O mutfakta kahveleri hazırlarken bende oldukça şık ve zarif döşenmiş salonunu inceliyordum. Hayatım boyunca düşünsem Kim Taehyung'un bu kadar zevkli bir adam olduğu aklıma gelmezdi.

Hâlâ salonu incelemeye devam ederken elindeki iki kupa kahveyle bana doğru gelen bedene çevirdim bakışlarımı.

"Al bakalım limon kafa."

Ağzımdan bir "Hah" çıktığında gülmüştü.

"Eski haline bu kadar kısa sürede döneceğini tahmin etmemiştim Taehyung."

Elimdeki kupadan bir yudum aldığımda kendi kendine mırıldanmaya başlamıştı.

"Sana sarılmanın bu kadar iyi hissettireceğini bilseydim bunu daha önce yapardım.."

"Anlamadım?"

Kaşlarımı çatarak yüzüne bakmaya başladığımda göz devirerek sırıttı.

"Yok bir şey."

"Peki.."

Böyle yapmasından nefret ediyordum. Kendi kendine ağzının içinde bir şeyler söylüyordu. Üstüne üstlük onu anlamadığım için bana kızıyordu. Tanrı aşkına bana söyleyecek bir sözü varsa bunu daha yüksek sesle söyleyerek anlamamı sağlasaydı benimle dalga geçtiğini düşünmezdim. Fakat geçen senelerde de bu tür şeyler olmuştu. Taehyung yanımda kendi kendine mırıldanıyordu ve ona sorduğum zaman da beni tersliyordu. Benimle gerçekten alay ediyor olmalıydı. Tartışma sebeplerimiz de çoğunlukla bu sebepten dolayı ortaya çıkıyordu. Sessizce kahvemi yudumlamaya devam ettim. İkimiz de uzun bir süre konuşmayınca sessizliğimizi bozan taraf yine ben olmuştum.

"Seni üzen şey nedir Taehyung, bana anlatacak mısın?"

Oturduğu koltukta dikleşti ve elindeki kupayı sehpanın üzerine koydu. Ciddileşen yüz ifadesi beni daha fazla gererken konuşmaya başladı.

"Özel bir mesele, ailemle ilgili ve halletmekte zorlanıyorum. Zamanı gelince sana söyleyeceğim. Şuan daha iyi hissediyorum ve yapamadığımız pratikleri telafi edebiliriz. Tabii sende istersen?"

Bende elimdeki kupayı aynı sehpanın üzerine bıraktım yavaşça.

"Tamam ama gerçekten iyi olduğuna eminsin değil mi? Çünkü tekrar-"

"Lisa."

Ellerimi tutarak susmamı sağlamış ve gözlerimin içine bakmaya başlamıştı.

"Seninle dans edersem gerçekten daha iyi olacağım."

Gözlerim imkanı varmış gibi daha da büyürken vücudumun yanmaya başladığını hissettim. Bu durumda ona cevap olarak söyleyebildiğim tek şey sadece "Tamam" olmuştu.

###

Selam güzellerim~~

Bölüm nasıldı, sizce Taehyung Lisa'nın düşündüğü gibi onunla dalga mı geçiyor yoksa ciddi mi 👀
Çok beğeneceğinizi düşündüğüm bol taelice içerikli bölümler yaklaşıyor spoiler olarak sadece bunu söyleyebilirim size ;)

Lütfen yıldızı turuncu yapar mısınızz ^^

Sizi seviyorum, sonraki bölümde görüşelim mutlaka <3



disfruto ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin