•7•

181 8 5
                                    

Doğum günü evine Yolculuk sakin geçti benim için.Furkan canımın sıkkın olduğunu anladı herhalde bilmiyorum ama sürekli bir şeyler konuşuyordu.

Dinlemediğim bir şeyler.

Zaten bir süre sonra konuşmayı bırakıp telefonla ilgilenmeye başladı.

Bugüne kadar çok kez aşık oldum.Nerde yakışıklı çocuk görsem zaten aşık oluyordum.Elli çocuktan otuz yedisi benden hoşlanıyordu ama diğer yirmi üçü karşılık vermiyordu ve karşılık almadığımda asla böyle hiss etmiyordum.

Şimdi çok farklı hissediyorum.İçimde sürekli bir huzursuzluk var.

Gülüyorum ama içimdeki küçük kız çocuğu oturmuş bir köşede dizlerini karnına çekmiş yüzünü avuçlarıyla kapatıp her kese küsmüştü.

Sohpet ediyorum ama içimdeki küçük kız yatmış yatağa kimseyle konuşmamak için kafasını yastığın altına saklamış.

Neşeliydim ama içimdeki küçük kız karanlık ve bom boş bir odada huzursuzca o baş bu baş geziyordu.

Evden nasıl çıktığımı sorarsanız özel bir güç gerektiren bir şey yapmadım.Çantamı alıp Altemurun gözüne baka baka tek kelime etmeden odadan çıktım.

İki arabayla gidiyorduk.Ben ve Sevgi abla Furkan'ın, Nilgün teyze ve kızlar Altemurun arabasıyla.

Yaklaşık 20 dakikalık yolculuktan sonra giriş kapısı pembe balonlarla süslü olan evin önünde durduk.

Altemur arabasını bizim arabayla karşı karşıya park etti.Nilgün teyze ve kızlar arabadan indiler.Kızlar koşar adım eve ilerlediler.Nilgün teyze arkalarından kafasını sağa sola oynatıp söylenerek içeriye geçti.

Altemur sigara içiyordu.Bir eli direksiyonda diğer kolunu kapiya yaslamış,parmak uçlarında bitmek üzere olan sigarasından gözlerini gözlerimden çekmeden derin bir nefes aldı.Sonra kafasını geriye yatırıp sigaranın dumanını yavaş yavaş serbest bıraktı.

Sevgi ablanın inip kapıyı kapatma sesine kendime geldim.Boğazımı temizleyip bende arabadan indim.Benim inmemle Furkanda inip peşimden eve ilerledi.

Bu ev Nilgün teyzelerin evinden çok farklıydı.Duvarlarda orijinal olup olmadığını bilmediğim portreler,yerlerde desenli halılar,mobilyalarda altın işlemeler ve daha bir sürü şey vardı.

Salondan bahçeye açılan kapıdan uzun masa,masanın etrafında oturan misafirler ve bahçede koşuşturan çocuklar görünüyordu.

Yavaş adımlarla bahçe kapısına doğru ilerlemeye başladığımda arkamdan gelen parfüm sigara karışımı kokudan Altemurun arkamdan geldiğini anladım.Deli gibi dönüp bakmak istiyordum ama kendime engel olmayida başardım.

Bahçeye ilk çıkan kızlar oldu, peşlerinden Nilgün teyze ve Sevgi abla onların peşinden Furkan ve ben çıktık.

Bahçe komple pembe balonlar pembe tüylerle süslenmişti.Sandalyelerde pembe tütü,tabak altlarında pembe peçeteler vardı.

Ben etrafı incelerken ev sahibi olduğunu düşündüğüm bir kadın ve Sinan bize taraf kocaman gülümseyerek gelmişlerdi bile.

"Hoşgeldiniz" yaşlı olmasına rağmen bakımlı olan kadın asker yeşili bol kumaş Pantalon ve bol gömlek giymişti.Saçları beyazdı boya yoktu,omuzlarına kadar gelen saçlarını açık bırakmıştı.Hafif kiloluydu.

"Hoşbulduk canım"Nilgün teyze ve adını bilmediğim diğer kadın samimi bir şekilde bir birilerine sarıldılar.

"İyi mi hissettiriyor acaba hep assolist gibi en son teşrif etmek" Ah Sinan Sinan...

"Oğlum bak bizim evden kaç kadın hazırlanıp çıkıyor anca yetişiyoruz ne yapalım"Nilgün teyze mahçup gülümseme ile açıklama yaptı.

"Şaka yapıyorum Sultanım, sizlere de bu yakışır zaten."deyip Nilgün teyzeye sarıldı,sarılırken de bana göz kırpmayı ihmal etmedi.

"Her zamanki gibi kendi yaptığın şaka olduğuna kendini inandırdığın iğrenç şeye kendinden başka kimse gülmedi"Altemur Sinana takılıp yanımızdan geçip gitti.

"Oğlum selam verseydin"Nilgün teyze Altemurun arkasından seslendi ama bey efendi aldırmadan masaya taraf yürümeye devam etti.

"Biz bugün karşılaştık onunla"adını bilmediğim teyze Nilgün teyzenin omuzuna dokunup gülümsedi.

"Küçük! Hoşgeldin" Sinan bana taraf yürüyüp sanki yıllardır tanışıyoruz gibi kolunu omuzuna atıp adını bilmediğim kadına baktı.

"Anne bu İstanbul'dan misafirimiz"yüzünü bana dönüp konuşmaya devam etti "ve benim en yakın arkadaşım"

Ben ne ara Sinan'ın en yakın arkadaşı olmuştum acaba.

"Öyle mi! Hoşgeldin kızım"Adını bilmediğim Sinan'ın annesi olduğunu öğrendiğim kadın bana kollarını açıp gülümsedi.

Kadının samimi ve içten tavrına karşılık verip "Hoşbuldum teyze"deyip sarıldım.

Nihayet Sinan'ın annesi"Geçin lütfen ayakta kaldınız"deyip bizi masaya taraf yönlendirdi.

Biz masaya yürümeye başladığımızda Fulya ayağa kalkıp yanımıza gelerek "Hoşgeldiniz"dedi.

Hoşgeldiniz seremonisine nefret ettim.

"Hoşbulduk canım"

"Hoşbulduk Fulya abla"

Ben sadece gözlerimi devirdim.

"Seni yanıma oturtacaktım ama vaz geçtim"Sinan yine kolunu omuzuna atıp benimle masaya yürüdü.Sesinde eğleniyor gibi bir tını vardı.Kollarimi göğüsümde birleştirip durdum, yüzümü Sinana dönüp 'anlamadim' dermişcesine baktım.

"Seni tam karşımda oturtucam küçük."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 27, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ateş ile BarutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin