1. Bölüm

321 25 51
                                    

İlk ficim, çok güzel olmayabilir :") Eleştirilerinizi ve önerilerinizi belirtirseniz sevinirim. İlk bölümlerde biraz boş yapacağım çünkü Y/N'nin Miya'yla tanışıp yakın arkadaş olması, sonra da Reki, Langa, Cherry, Joe ve Shadow'la tanışması gerekiyor. Tanışmalar biraz uzun sürebileceğinden sıkılırsanız belirtin lütfen.
İyi okumalarr

~Yazar-chan

•~•

1. Şahıs bakış açısı: Y/N
Patenlerimi giydim ve okula doğru sürmeye başladım. 6 yaşından beri paten sürüyordum, artık yapmak istediğim hareketleri kafamda canlandırmam yetiyordu.

Okulun bahçesine vardığımda çantamın fermuarını açtım ve kaldırıma oturdum. Çantamdaki poşetten yeni spor ayakkabılarımı özenle çıkardım.

Patenlerimi çıkardıktan sonra ayakkabılarımı giydim ve bağcıklarını bağladım. Okula kaykayla gelen benim yaşlarımda kısa, siyah saçlı bir çocuk gördüm. Patenlerime ve sonra bana bakıp gözlerini kaçırdı. Kaykayından indi, normalce okulun bahçesinden içeri girdi.

Okulda otobüs veya yürümeden gelen benden başka tek öğrenci oydu galiba. Aynı sınıftaydık, sırası benimkinin hrmen önündeydi. Onu akşamları da sürekli görüyordum. Yanında iki liseli çocuk oluyordu genelde. Birinin saçları kızıl, diğerininki mavinin açık bir tonuydu.

Sonunda sınıfıma vardım ve çantamı sıranın kenarına astım. Siyah saçlı çocuk kendine birkaç arkadaş edinmişti.

Dersten sonra

Derin bir oh çektim, kaykaycı çocuğun telefonuna bir göz attım. Biriyle mesajlaşıyordu. Kolunu dürttüm.

"Merhaba, ben Y/N Y/S. Arkadaş olmak ister misin?"

Beni iyice süzdü. Biraz gerildim, nasıl bir kişiliği olduğunu bilmiyordum bile. Sadece kaykay yapması, kaykaycı arkadaşlarının olması ilgimi çekmişti.

"Miya Chinen. Memnun oldum"

Nasıl bir hisle bunu dediğini anlayamadım, bu sinirlerimi bozdu. Duygularını çok iyi mi saklıyor yoksa duyguları yok mu? Belki de yeni insanlara ısınmakta zorlanıyordur.

Çantamı toplarken onunla biraz daha konuşmaya çalıştım.

"Kedileri sever misin?"

"Ne?"

"Kediler diyorum, sever misin?"

Biraz düşündü veya düşünüyormuş gibi yaptı.

"Kedileri çok severim."

"Ben de!"

Biraz düşünceli durdu sonra heyecanlı bir şekilde sordu.

"Paten sürüyorsun değil mi?"

"Evet-"

"Ben de kaykay sürüyorum!"

Güldü. Ama alaycı değil, ortak noktalarımız var dercesine.

"Seni akşam liseli arkadaşlarınla görüyorum, kaykay mı sürüyorsunuz? Ben de katılabilir miyim?"

"Duruma göre değişir."

"HADİ AMA"

"Tamam ama hep değil"

Hedefime ulaşmıştım. Pis pis sırıttım.

"Bu akşam yine buluşacaksanız ben de gelebilir miyim, hem kaykay kaymayı öğrenirim belki."

"Olur, Reki'ye sormam lazım."

"Telefon numaran ne? Buluşacaksanız yazarsın bana."

Telefon numarasını hemen rehberime kaydettim. Mutluydum çünkü okulda iyi anlaşabileceğimi düşündüğüm bir arkadaş edinmiştim.

Telefonumu çantamın iç cebine sıkıştırdım ve defterlerimle kitaplarımı dolabıma koydum. Dolabın kapısını kapatıp kilitledim ve Miya'ya seslendim.

"Birlikte eve kayalım mı?"

"Tamam sümük"

Eski haline döndü. Kediler hakkında sohbet ederken Okulun çıkış kapısına vardık bile. Yine çantamdan patenlerimi çıkardım. Patenlerimi giyerken Miya bana telefonundaki bir resmi gösterdi ve sırıttı.

"PFFT- Baksana şuna"

Resimde o kırmızı ve mavi saçlı çocuk el ele tutuşmuş bir korkuluktan kaçıyorlardı. Güldüm. Çok yakışıyorlardı. Kendimi tutamayıp sordum.

"Onlar çıkıyor mu?"

"Evet ama ikisi de daha bunu bilmiyor."

"Nasıl yani?"

"İkisi de birbirini seviyor ama bunu göremiyor"

"Sinir bozucu-"

"Değil mi ama"

Bıkkın bir surat ifadesi takındı. Kendimi tutamadım ve güldüm.

"Patenlerimi giydim, gidelim mi artık?"

"Tamam, seni sümük"

Miya kendi evine varınca bana el salladı ve evine girdi. Evim biraz daha ilerideydi, bu yüzden bir süre daha kaymam gerekti.

Evime varınca Miya'ya mesaj attım.

Y/N: Miyaaaaa 😩

Miya: Ne var

Y/N: Arkadaşlarınla konuştun mu?

Miya: Reki ve Langa mı?

Y/N: Her kimlerse işte 😡

Miya: Evet konuştum

Y/N: Bugün dışarıda kaykay sürecek misiniz?

Miya: Evett

Y/N: Ben de geleceğim öyleyse değil mi?

Miya: Tabii ki gerizekalı

Y/N: OLEYY

Telefonu kapadım ve yatağa atladım. Mutfaktan annemin sesi yankılandı.

"Y/N! Yemek hazır gel hadi."

Gözlerimi kocaman açtım ve telefonun saatine baktım. Saat 18.30'du. Zamanın bu kadar çabuk geçebileceğini bilmiyordum. Yatağımdan bıkkınlıkla kalktım ve anneme seslendim.

"Geliyorum anne!"

Bu bölüm biraz kısa ve sıkıcı/saçma oldu diğer bölümlerde ne yapayım önerilerinizi yazar mısınız?
*yazarınız cringe oldu*
Bölüm yazmak çok vakit ve emek istiyor arkadaşlar lütfen oylar veya hikayemi paylaşır mısınız? Şimdiden çok teşekkürler

~Yazar-chan

Miya Chinen x Reader + Renga || Sk8Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin