Oyun Başlasın

1.GEÇMİŞİN PEŞİNDE

Mart 2017

Çantamdan çıkardığım anahtarla kapıyı açıp eve girdim. Ev normal halinden daha sessiz boş duruyordu. Sanırım babam şu sıralar olduğu gibi yine çalışma odasındaydı. Bana yansıtmamaya çalışa da işlerinde yolunda gitmeyen şeyler vardı. Ağır adımlarla merdivenden çıkıp koridorun sonundaki odama girip çantamı yere bıraktım.

Antrenmandan döndüğüm için duşa ihtiyacım vardı. Antrenman demişken savunma dersleri alıyordum. Babamın ısrarları sonucu tabiki. İleride gerekli olurmuş öğrenmem gerekiyormuş. Kendi kendime göz devirip üstümdekilerden kurtulup kendimi ılık suyun altına attım. Kısa süren duşumun ardından havlumu vücuduma sarıp odama döndüm ve elime geçen tişört ve taytı üzerime geçirdim.

Saçlarımı sadece tarayıp odamdan çıktım. Babamın çalışma odasının kapısına gidip tıklattım. Babamın gel komutunu duyduktan sonra kapıyı aralayıp odaya girdim. Babam başını kaldırıp beni görünce yorgunca gülümsedi.

"Gel kızım."

Babamın gülümsemesine karşı bende hafif bir tebessüm gönderdim ona. Eskiye göre saçları kırlaşmış ama sert duruşundan bir şey kaybetmemişti.

"Nasılsın baba, çok yoğunsun şu sıralar sorun mu var?"

Adımlayıp yavaşça masaya yaklaştım dosyalara göz gezdirdim. Ben yaklaşınca açık olan dosyaları yavaşça kapatıp odağını bana verdi.

"Hayır sorun yok sadece yoğunum biraz ihale ile ilgileniyorum."

Bakışlarımı dosyadan çekip babama döndüm.

"Ne ihalesi bu baba?"

Masasındaki dosyaları toparlarken gözleri üzerimdeydi.

"Her zamanki işler kızım rakip şirket de ihaleyle ilgileniyor bu yüzden yoğunum ama almalarına imkan yok."

Derin bir nefes bırakıp babama yaklaştım.

"Bende yardım edeyim sana diyorum izin vermiyorsun."

Yer yer kırışıklıkları olan yüzündeki sakinlik yerini kendini belli eden bir sinire bıraktı ve kaşları çatıldı.

"Asla da izin vermeyeceğim sen bu işlere bulaşmayacaksın."

Kurduğu cümleyle birlikte kaşlarım şaşkınlıkla havalandı.

"Bulaşmak ne baba alt tarafı şirket işleri."

Sert bir nefes bırakırken kravatını gevşetip yutkundu. Tepkileri beni daha da meraklandırırken vereceği cevabı bekliyordum.

"İşte şirket işlerine girme zor demek istiyorum zaten kızım."

Oflayarak babama baktım. Bana daha fazla itiraz istemeyen gözlerle bakıyordu. Bu yüzden sessiz kalıp başımı sallamakla yetinmiştim. Oturduğu yerden kalktı ve bana doğru geldi.

"Gel söyle güzel bir yemek yiyelim seninle."

Gülümseyip başımı salladım ve kollarımı babamın gövdesine sardım. Kolunu bana sarınca odadan çıktık. Aşağıya inip mutfağa girdik. O sırada gelen birkaç el silah sesi ve evin kırılan camları telaşla babama dönmemi sağladı. Babam ağzında biseyler gevelemiş beni yemek masasının altına sokmuştu. Doğrulup gideceği sıra kolunu tuttum.

"Nereye gidiyorsun baba gel hemen yanıma."

Telaşla bağırıp babama baktım. Kolunu benden kurtarıp saçımı okşadı.