something super sweet ⋆୨୧˚sunki

chapter 1

⚠️ bu fic kilo problemleri, diyet, self hate gibi ağır konular içerdiğinden bu konularda hassasiyetiniz varsa okumamanızı tercih ederim.

kelime sayısı: 2340

Aynadaki yansımasına baktı Sunoo. Siyah duvar ve gri tavanın da etkisi ile loş bir havaya sahip olan dans odasında sinirli adımlarla koreografiyi çalışıyordu. Olmuyordu, daha sert, daha keskin bir dönüşe ve sağlam bir bitirişe ihtiyacı vardı. Yapamadığı her dönüş sonrasında içinde biriken öfke kat kat artıyor, dikdörtgen şeklindeki dans odasının üç duvarını çevreleyen aynaları ve destek olması için asılan barları sökmek, dağıtmak, parçalamak istiyordu. Bir daha denedi. Hayır olmamıştı yine. Elini sertçe en yakınındaki bara çarptı. Bu barı alıp aynadaki yansımasını parçalamayı o kadar istiyordu ki. Aynada kendine attığı bakışlar kendinden ne kadar nefret ettiğini belli etmeye yeterdi. Barı sıkıca kavradı ve derin bir nefes aldı. Az mı çalışıyordu? hayır. peki mükemmele yakın seviyeye gelebilir miydi? hiç sanmıyordu.
Aldığı tekrarlar yüzünden yerde oluşan ayakkabısının izlerini inceledi. Yaslandığı barlardan doğrulurken tuttuğu nefesini seslice dışarı verdi ve telefonundan gelen melodiyle kapının yanına monte edilmiş raflara yöneldi. Okula gitmesi için alarmı çalıyordu. Telefonunu rahatsız etme modundan çıkarıp bildirimlerine bakması ile her sabah annesinden aldığı mesaja göz gezdirdi.

"lütfen bugün bir şeyler yemeye çalış. akşam da eve gelmeni istiyorum, konuşmamız gerek."

Sunoo iki gündür eve gitmiyordu. geceleri pratik yapmaya devam ediyor, bu şekilde hayalini kurduğu noktaya geleceğine inanıyordu. Bilmediği bir şey vardı, böyle yapması kendine zarar vermekten başka bir şeye yaramıyordu. Zaten zayıf olan bedeni isyan ediyordu fakat Sunoo o kadar hırslıydı ki; her uyandığında dönen başı, yemek yemek yerine pratik yapmaktan bayılacak seviyeye gelmesi ya da yaptığı ağır diyetlerin vücuduna ihtiyacı olan yeterli enerji miktarını sağlayamaması umurunda bile değildi. Onun için tek önemli olan mükemmel olmaktı. Mükemmel ne demekti ki? Bir gram yağ içermeyen bir vücut? Kusursuz cilt? Harika dans teknikleri? Kendini bu noktadan çok uzak görüyordu Sunoo ve kendisiyle çelişmesine rağmen bir şekilde ulaşacağını düşünüyordu. İşin ucunda ölüm olsa bile, kim ne derse desin yine bildiğini okuyacaktı. Ağır adımlarla soyunma odasına gitti ve terden sırılsıklam olmuş lacivert tişörtünü çıkarıp yeşil sweatshirtünü üzerine geçirdi.

Sunoo pencereye çarpan yağmur sesiyle oraya döndü. Odadaki buğulu camın içerisini pek de aydınlattığını söyleyemezdi fakat seslerden anlaşılacağı üzere dışarıda sağanak yağıyordu. "Harika. Yanıma şemsiye almadığım zaman yağ böyle değil mi." diyerek gözlerini devirdi. Çantasını  toparlarken bir yandan kilit ekranındaki ders programından bugün uyuyabileceği bir ders olup olmadığına bakıyordu. Kapıdan çıkmadan hemen önce sweatshirtünün kapüşonunu geçirdi sanki bir işe yararmış gibi. Kulaklıklarını çıkardı ve okulun yolunu tuttu. Müzik açıp açmamakta bir saniye tereddüt edip açmamaya karar verdi. Yine de kulaklıklarını taktı ama. Böylece insanlar onun müzik dinlediğini düşünür ve kimsenin dırdırını çekmek zorunda kalmazdı.

Okulu dans salonundan çok uzakta değildi. İki sokak ya var ya yoktu. Bu gidişle sırılsıklam olacağım diye düşündü. Yaşasın. Sırılsıklam olmak hastalığa neden olurdu ve hastalanmak ihtiyacı olan en son şeydi, hele okul dans takımı seçmelerinden önce. Okulunun muhteşem bir dans takımı vardı ve o takıma girmek Sunoo'nun en büyük amacıydı şu anda. Bu takım hem dansları hem de muhteşem görünüşleriyle acayip ünlüydü. Uyumları, kareografileri ve görünüşleri insanı onlara hayran bırakıyor, onları izledikten sonra ağzınızı kapatamıyordunuz. Bir aya takım seçmeleri vardı ve şu anda Sunoo'nun en büyük hedefi o seçmeleri yıkıp geçmekti. Dans takımı hayal edebileceği her şeydi ve oraya girmek hayatında şimdiye kadarki en çok istediği şeydi. Haliyle o kadar mükemmel olan bir takımın seçmeleri çok zordu. Bir sürü kriter vardı ve Sunoo özellikle görünüşünün iyi olması için çok sıkı diyetler yapıyordu. Diyeti yapmasının nedeni sadece grup değildi, kendisi de her aynaya baktığında bedeninde yeni bir kusur buluyor, zaten az olan iştahı daha da azalıyor ve yemek yememeye yemin ediyordu. Dans ederken yemek yemeyin de göreyim sizi. Gereken minimum miktarda yiyordu. Ve gayet iyiydi. Hayır, değildi.