chapter 4

459 72 95
                                    

kelime sayısı: 1630

Sunoo stresle etrafına baktı. Jake, Jungwon ve Riki'nın ısrarları ile şu an oturdukları kafeye gelmiş, diğer üçü iştahla menülere bakarken o dudaklarını dişleyerek boş bakışlarla oturuyordu.

Dondurma veya herhangi bir tatlı bir öğünlük kaloriye eşitti neredeyse ve buna asla ihtiyacı yoktu. Üçünün zorlamasıyla buraya gelmişti ve şimdi keşke gelmeseydim diyordu kendi kendine.

''Ama bu ne ya? İnsan biraz daha koyar, hepsi minicik bu porsiyonların.''

Jungwon, Jake'in son üç dakikada belki beşinci kez tekrarladığı isyanına göz devirdi.

''Ne bekliyorsun Jake, o porsiyonlardan daha büyük olsa şeker komasına girersin.''

''AHA!'' diye bağırdı Jake, Jungwon'u hiç ama hiç takmayarak.

''TARÇINLI RULO BULDUM FAVORİ TATLIM HEYOO.''

Riki, Jake'e güldü. ''Onun porsiyonu da küçücük değil mi senin gibi beş mideli bir canavara göre?''

Jake menüsünü masaya bıraktı ve alıngan alıngan baktı Riki'ye.

''Ben? Canavar? Kırılan kalbimin sesini duydun mu Riki?''

Bunun üzerine Riki, Jake'in masaya bıraktığı menüyü önünden aldı ve Jake'in kafasına vurdu hafifçe. Kendisini dramatik bir şekilde masaya attı Jake.

''Önce kalbim sonra kafam, kırmadığın bir yerim kaldı mı?''

Riki buna göz devirirken Jungwon kendisini kucağına atan Jake'e önce güldü sonra kafasını ittirdi.

''Eğer üstümden kalkmazsan kafanı bir de ben kıracağım Jake.''

Jake ona köpek yavrusu gözleriyle baktı. ''Sen de mi kalbimi kırdın, sen de mi brütüs?''

Jungwon onu bir daha ittirince kalkmak zorunda kaldı. Arkadaşlarından gördüğü tavırlara karşın kırgın gözlerle Sunoo'ya döndü.

''Bak ne biçim insanlarla yaşıyorum.''

Sunoo hafifçe gülümsedi. ''Hak etmiyorsun diyemem.''

Bu samimi ortamda Jake ile uğraşmaya kendisi de katılsa garipsenmez diye düşündü. Aksi halde kesinlikle sesini çıkarmaz, kafa sallar geçerdi.

Jake'in gözleri kocaman açılırken Sunoo'nun hemen yanında oturan Riki kahkahayı bastı. Riki ve onunla gülen Jungwon'un kahkahaları hem Jake hem Sunoo'da gülme isteği yarattı.

Sunoo kendisine yalan söyleyemezdi, böyle gülmeyi çok özlemişti ve şu yemek konusunu saymazsak evli üçlünün yanında kendisini güvende hissediyordu tahmin edemeyeceği bir şekilde.

Dörtlünün kahkahaları kahverengi saçlı garson kızın masalarına yaklaşmaları ile kesildi. Kız az önceki anlara şahit olduğundan gülümsüyordu.

''Karar verdiniz mi?''

Jake hızla başını salladı.

''Evet ama tarçınlı rulolardan kaç tane geliyor bir porsiyonda?''

''İki tane" diye cevapladı kız.

''O zaman ben iki porsiyon tarçınlı rulo alayım lütfen.''

Kız jake'in siparişini yazarken başıyla onayladı.

''Ben de iki top naneli ve iki top çikolatalı dondurma alabilir miyim?"

Riki'nin siparişine kısık sesle iğrenç diyen Jake'i dürttü Jungwon.

something super sweet  ⋆୨୧˚sunkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin