kelime sayısı: 1008
Bıkkınlıkla çantasını yere attı kapıyı kapattıktan hemen sonra. Ellerini saçlarının arasından geçirdi yatağına doğru sinirle yürürken. Ne demek yeni okul? Buradaki arkadaşları, düzeni bir şey ifade etmiyordu sanki ailesine. Hiçbir zaman da etmemişti. Yavaşça yatağına otururken az önce yaptığı gürültüye uyanmış olan golden retrieverı layla onun yanına geldi. Jake sinirine rağmen gülümsedi en yakın dostuna.
''Pardon seni uyandırdım değil mi?"
Layla onu gördüğüne inanılmaz mutlu olmuş, uykusunun bölünmesini umursamadan kuyruk sallıyordu Jake'e. Jake'in gülümsemedi büyüdü ve Layla'nın altın renki, yumuşacık tüylerini okşadı oturduğu yatağına uzanırken. Layla ona ailesinden bir hediye olarak alınmıştı. Bir ara not ortalaması yüz olmuş, ailesi de istediği bir şeyi ona alacaklarını söylemişti. Jake de bir köpek diye atlamıştı. Ailesi sözlerini tutmuş, bir sonraki gün gidip yavru köpeklere bakmışlardı. Layla'yı sahiplenmekten asla pişman değildi Jake, hatta verdiği en iyi karar olabilirdi.
Derin bir nefes aldı Layla'yı sevmeye devam ederken ve aklındakileri toplamaya çalıştı. Ailesinin onu bütün adı duyulmuş okullara yazdırmaya çalışmak gibi bir huyu vardı ne yazık ki. Onun istediği pek sorulmazdı. Dansı da bu sebepten bırakmıştı zaten. Sarıldığı Layla'dan ayrıldı aklına gelenle.
''Off nasıl unuturum. Seni gezdirmem gerekiyordu.''
Layla konuşabilse muhtemelen şöyle bir şey söylerdi: ''Bu akıl sağlığıyla unutman çok normal, dert etme.''
Ama ne yazık ki konuşamıyordu. Jake uzandığı yerden kalktı, Layla'nın tasmasını taktı ve koridordan annesine seslendi.
''Laylayı dolaştırıp geleceğim.''
Annesinin onaylar mırıltılarından sonra derhal dışarı attı kendini. Dış kapıdan çıktıktan sonra bir süre büyük bir gayretle kulaklığını aradı cebinde. Sonunda bulduğunda bir zafer ifadesiyle sırıttı ve karışık listeden müzik açtı. Gelen şarkı enchanted'dı. Jake merak etti, acaba kendisi hiç bu şarkıdaki gibi birine vurulacak mıydı, bu hisleri böyle hissedecek miydi. Hissetmezsem ayıp olur, dedi kendi kendine. Anlaşılacağı üzere büyük bir Taylor hayranıydı.
Muhtmelen o hisleri hiç hissetmeyecekti ve bütün hayatı manyak gibi ders çalışarak geçecekti. Eh, diye düşündü, başarılı olmak da bir şeydir. Tabii ki başarılı olmak önemliydi ama böyle duyguları hissetmeyi gerçekten isterdi Jake.
Her şarkıda düşündüğü konu değişirken Layla ile biraz yürüyüp geri döndü ve biyoloji çalışmaya başladı.
✧
"Neden teyzeme haber vermiyoruz anlamadım"
Sunoo ve Daniel, balkonda oturuyorlardı. Daniel'i arayıp evine gelmesinin üstünden üç saat geçmişti ve henüz hiçbir şey anlatmamıştı kuzenine. Daniel'in tek bildiği şey Sunoo'nun onunla olduğunu annesine ya da teyzesine haber vermemesi gerektiğiydi.
"Uzak kalmak istiyorum"
"Benden sonra sıra ailende mi yani?"
Daniel az önce ağzından çıkanları fark etmesiyle anında başını eğdi Sunoo'nun tepkisini görmemek adına. Sunoo'nun zor zamanlar geçirdiğini biliyordu ve yanında olmasına izin vermemesine sinirliydi. Fakat amacı Sunoo'ya kendini kötü hissettirmek değildi. İki senedir içinde tuttuğu şeyleri ağzından kaçırmamak için kendisini ayarlaması gerekiyordu şu an.
"Elimde olduğunu mu sanıyorsun?"
Kafasını yavaşça kaldırdığında Sunoo'nun gözlerindeki endişeyi gördü Daniel. Dudaklarını birbirine bastırdıktan sonra kuzeninin eline uzandı ve sıkıca tuttu. Bu sefer beni itmene izin vermeyeceğim, diye geçirdi içinden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
something super sweet ⋆୨୧˚sunki
Fanfiction"Senin aksine ben yalnızlığı pek sevmem. Ayrıca sabahtan beri hiçbir şey yemedin. Acıkmadın mı?" ⚠️ bu fic kilo problemleri, diyet, self hate gibi ağır konular içerdiğinden bu konularda hassasiyetiniz varsa okumamanızı tercih ederim. 29.06.2021...