Yeah I wish that I could do it again
Turnin' back the time, back when you were mine''chris lütfen gidelim!''
changbin ve felix'in aldığı altı kişilik konser biletlerinin ikisini kapmak için yaklaşık on dakikadır chris'e yalvarıyordu hyunjin.
''hyunjin yorulmanı istemiyorum.hem ben dört tane çok güzel filmlere bilet aldım,onlara gitsek ya?''
''gerçekten yormayacağım kendimi, lütfen.onlara da gideriz...''
changbinlerin evinde toplanmıştı altı arkadaş. changbin, felix'in dizlerine yatmış saçlarını sevdirirken; seungmin de minho'nun parmaklarıyla oynuyordu yavaşça. o sırada hyunjin
dizlerinin üstüne çöküp chris'in ellerini tuttu, dudaklarını büzerek kırmızı saçlı çocuğa bakmaya devam etti. chris derin bir nefes aldıktan sonra kendisine yavru kedi gibi bakan sarışınına baktı.
''tamam ama kendini yorgun hissettiğin an eve döneceğiz, anlaşıldı mı?''
felix ve seungmin aynı anda alkış tutarken hyunjin de heyecanla kafasını sallayarak chris'in boynuna doladı ellerini.
''seni seviyorum, seni seviyorum, seni çok seviyorum.''
''o zaman hazırlanalım!'' dedi felix heyecanla changbin'i itekleyip ayağa kalkarken.
minho yavaşça ayağa kalktı ve çok fazla konuşmayan sevgilisini de elinden tutarak kaldırdı.
''biz eve geçip hazırlanalım... bir saat sonra metro istasyonunda buluşalım.'' dedi minho ve ''tamam min.'' diye hızlıca yanıtladı chris onu.
''ya! buradan giyinseniz olmuyor mu?'' dedi felix üzüntülü sesiyle. ''hem beklemek zorunda kalmazdık hemen giderdik.''
''sevgilim üzülüyor! buradan giyinin.'' diye bağırdı changbin.
seungmin ''olur mu ki öyle...'' diye mırıldanınca felix kaşlarını çatmıştı.
''ya sen ne zaman alışacaksın bize?'' diye resmen cırladı. ''gitme bebeğimizin üstüne, o bizim en küçüğümüz.'' diye ikilinin arasına girmişti hyunjin ve sevgililerini izleyen diğer üç çocuğun yüzünde tatlı bir gülümseme vardı.
felix'in iknaları sonucu herkes felix ve changbin'in kıyafetlerini karıştırmaya başlamıştı.
minho,chris ve changbin yaklaşık on dakika içinde hazırlanmışlardı fakat diğer üç çocuğun hazırlanması en az bir saat sürerdi.
''hyunjin! rahat dur rimel gözüne girecek şimdi.'' diye bir cümle duydu chris ve kaşlarını çatarak changbin'e döndü.
''felix... hyunjin'e makyaj mı yapıyor?''
changbin telefonuna bakmayı kesmeden kafasını salladı ve cümlenin farkına vardığında hızlıca ayağa kalktı.
''felix makyaj mı yapıyorsun yine...?'' diye mırıldanarak hâlâ hazırlanmaya çalışan üç çocuğun odasına girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
12345 / hyunchan ✔️
Fanficson kez; bir,iki,üç,dört ve beş..... hwang hyunjin! christopher bang -angst!-