Heyecanlı bi şekilde beklerken kapının çalınması üzerine kapıyı sonuna kadar açtım karşımda hardal sarısı elbisesiyle çiğdem çıktı kankaaaaa diyerek bi koala edasıyla çiğdeme yapışmam annemin şunları götürün diyerek elime doluşturduğu poşetler yüzünden bölündü. Ahlaya oflaya ellerimizdeki eşyaları kapının önünde bagajı açmış bekleyen dedeme teslim ettik . tabi ben bunu yapana kadar çiğdem ve Hafsa arabaya çoktan bindi onların üstünden geçerek hedefim olan cam kenarına geçtim.
Kırmızı deri çantamdaki 7 yıllık tabletimi çıkartarak biraz müzik dinledim ve gözlerim kapandı. Çiğdemin rahat edemeyen dizleri yüzünden uyandığımda daracık yerde beni dahada daralttığı için diğer tarafa git diyerek itekledim ve bende ayakkabılarımı çıkararak rahat bi pozisyonda uykuma devam ke dedim.
''Kız kalk kalk suuu hişt'' diyerek beni kaldırmaya çalışan çiğdeme rahat bırak yalvarırım bakışı attım ama tabi o pes etmedi ve böylece uykum yerle yeksan oldu . tozdan turunculaşmış fosforlu sarı çoraplarımı çıkartarak camdan silkelerken çiğdem ,öldürücü bakışlarıyla ben ve masum çoraplarımı baş başa bıraktı. Tozları çıkmadı yaa diye sızlanarak çorapları geri ayağımla buluşturdum . dışarda park ve solunda ki göle- pardon şey di bi kaç metrelik su ama akmıyor ve içi yosun dolu - bakarak ilerledik.
Iyyy iyrençmiş burası diyerek hemfikir bi şekilde kamelyalara oturduk o sırada anneannem elindeki çubuk krakerleri karşıdaki 3-4 yaşlarındaki erkek çocuğa uzattı. Çocuk yerine ablaları krakerleri aldığında çocuk ''bak ayakkabılarıma '' diyerek bez ayakkabılarını işaret etti.-Koptuk tabikisinde- ''yaa gülmemeliyim yaa'' diyerek sağa sola devinen canım kankama gülerken Hafsa gidip anneme durumu izah etti.
Yan sokağa hızla girerek kendimizi pazarın ortasında bulduk vee tatlımı tatlı civciv ve ördekler ''çok ponçik ayyy'' ... Diyerek ördeklere odaklanmışken annem''biraz daha normal davranırmısınız '' - ciddi ciddi böyle dedi - diyerek ilerledi bizde kurbanlık koyun edasıyla peşinden.
Yolda yürürken-ah pardon pazarda- etrafı süzgeç edasıyla süzüyorduk içimden sümsüklüler ya diye geçirirken Annem avını bulan atmaca havasıyla çiğdemi lavobaya yolladı tabi öncesinde sıkı bir tembihleme seansı uyguladı bittocuğuma -malum hassas konular-
Geldiğimiz yoldan geri dönerken annem zınk diye durdu tabi bizde tüm hızımızla ona yapışarak anca durduk nohut alalımmı diyerek sağ tarafındaki nohutçuya baktı. ''Bilmem '' üçümüzden aynı anda gelen cevap üzerine annem yola devam etti 100 metre sonraannem zınk diye durdu tabi bizde tüm hızımızla ona yapışarak anca durduk nohut alalımmı diyerek bize baktı. ''Bilmem '' üçümüzden aynı anda gelen cevap üzerine annem benim elime para tutuşturarak hadi alda gel dedi tabi ben olmaz tavrımı takınarak -üşengecimdir hemde çok - yavaştan yavaştan sıvıştım annem de hafsaya dönerek kolundaki çiğdemle onu gönderdi - konu çiğdemse kıskançlıkta üstüme yok- onları gözden kaybolana kadar dikizledim annem bana dönerek söz ağızdan çıktı bi kere dedi bende ona sahte bi gülücük gönderdim.
O sırada odaklandığım noktada Hafsa ve pazar çantası -pardon çiğdem (!)- ellerinde poşetleri sallaya sallaya geldiler . yolumuza benim attığım triple devam ettik ve parka ulaştık kaldırıma oturarak nohutumuzu kurbağa sesleri eşliğinde bitirdik tabi o sırada annem video çekiyordu bunu fark edemeyen çiğdem vrraaak diye bağırırken kahkahalara boğuldum bana bakarak ne oldu derken annemi işeret ettim. ''Agaaaa rezil oldum '' diyerek arabaya ilerledi bende canım(!) kankamın peşinden arabaya bindim ama sanki fırına girmiş gibi hissettim suyun son damlalarını yudumlayan çiğdeme banada bırak diye seslenerek arkada abur cubur dolu torbayı asıldım . yaniy yaniy diyerek elime aldığım çikolatalı keki açarak içinden vıcıkmış zavallımı ağzıma attım.
Kanka ben çilekli süt istiyorum
-bencağızım-
Bende muzlu istiyorum
-çiğdom-
Napıcaz
-bencağızım-
Dedeme diyek
-çiğdom-
Burda yoktur
-bencağızım-
Vardır vardır
-çiğdom-
Arabada mayışarak süt hayali kurarken içeri Hafsa girdi kulağındaki pembe mavi renk geçişli kulaklığı çiğdoma uzatarak bağra böğüre ay akşamdan ışıhtır yaylalar yaylalar seslerinin anneanneme gitmemesi için insan üstü bir güç sarfettim .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3(×2)
Spiritual...1 haftada bitirdiğimiz 5. paket çitlekin ambalajını rüzgarın kollarına bırakırken betonun sertliği yerine sıcak ve yumuşak bi biçimde oturduğumu fark ettim ve doğrulduğumda onunla göz göze geldim... harika bir ROCKİNİCELOVE eseri...
