Dokuz🗝

254 34 57
                                    

Gözlerimi her ne kadar açmak istemesemde içimden açmam gerektiğini haykıran biri vardı. Gözlerimi açtığımda ayak ucumda üzeri çıplak altında ise siyah bir eşofman ile oturan Han vardı. Yorganı üzerimden indirip kıyafetlerimi kontrol ettim üzerimde mi diye. Üzerinmdeki kıyafetlerin aynı olduğunu görünce rahat bir nefes aldım. Han benim uyandığımı görünce toparlandı.

"Uyurken seni sonsuza dek izleyebilirim. Tanrıya seninle geçen  her saatime, dakikama, her saniye ve saliseme teşekkür ediyorum. Bir gün sende benim için tanrıya dua eder misin diye hayal kuruyorum."

"Evet ediyorum senden kurtulmak için sana akıl vermesi için merak etme hayalin gerçek oldu "

Han bir anda üzerime çıktı. Üzerimden itmek için ellerimi çıplak göğsüne koydum onu itekledikce  üzerime ağırlığını biraz daha veriyordu. Onu itekleyecek gücüm azaldıkça korkuyordum.

"Sana şuracıkta sahip olurum karıcım ama sen istemedin sürece dokunmayacağım sen beni arzulayıp isteyene kadar sana sahip olmayacağım. Ama eğerki beni kışkırtacak bir hareket yaparsan ve ben kendime engel olmazsam günah benden gider ona göre adım at karıcım"

Han bu sözleri söylerken her cümlesinde bana biraz daha yaklaşıyordu. Dudaklarımızın değmesine ramak kala üzerimden kaktı. O kalkınca üzerimden beş tır ve o tırların içinde tonluk öküzler kalktı. Hemen yaptığım yerden kakıp banyoya kaçtım. Kapıyı kilitleyip yere oturdum.

"Tanrım sen yardım et. Yoongi yaşıyor olsun. Yoongi yaşıyor olsun ve beni burdan bu pis adamın elinden kurtarsın. Tanrım sen sesimi duy."

Yerden kalkıp üzerimdeki şoku atmak için elimi yüzümü yıkadım. Saçlarımı toplayıp topuz yaptım. Dışarı çıkmak istemiyordum. Kapı çalınca istemsizce irkildim. Han'ın alaycı sesi tüm benliğime nüfuz etti.

"Hadi sevgili karıcım kahvaltı yapalım. Bu güzel başlangıcı lezzetlendirelim."
Cevap dahi verme gibi bir miteyim yoktu. Klozetin kapağını kapatıp üzerine oturdum. O gidene kadar burda kalacaktım. Gittiğinde ise kaçacaktım. Kapıyı kibarca çalmayı bırakıp yumruklamaya başladı. Ben ise hâlâ istifimi bozmadan öylece oturuyordum. Taki öküz gibi kapıyı kırıp içeri girene kadar. Kapıya omuz attığı için omzu kanıyordu. Bana doğru gelip karışımda durdu öfkeli bakışları endişe doluydu. Bir anda kanlı ve çıplak kolları arasına aldı. Sırtımda hissettiğim ıslaklık ile ağladığını anladım.

"Sana bir şey oldu sandım çok korktum beni çok korkuttun birtanem. Sensizliğe dayanamam."
Duyduklarıma ve gördüklerime inanamıyordum kocaman adam ağlıyordu hemde bebekler gibi hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Han bana Yoongi'yi hatırlattı Yoongi'yi düşünürken ellerim Han'ın başına gitmiş saçlarını okşuyordu . Yaptığım şeyin farkına varınca ellerimi indirdim. Han koluma bir iğne batırmıştı. Batırdığı şeyin ne olduğunu bilmediğim için tüm vucudumu endişe sardı.

"Han sen ne yapıyorsun? Yaptığın iğnenin içinde ne var, ne için bu iğne?"

Han sadece bana gülümsüyordu hiç bir şey söylemiyordu. Dizlerimin bağı çözüldü sanki. Ayaklarım üzerinde duramıyordum kendimi yere bıraktım ama yere düşmedim Han beni tutmuştu. Benimle birlikte o da yere diz çöktü.

" Seni seviyorum bebeğim beni sevmen için canını biraz yakmış olabilirim özür dilerim. Seni elde etmek için her şeyi yaparım en yakın arkadaşımı bile öldürürüm. Yoongi benim arkdaşımdı derdimi anlattığım sırdaşımdı ortağım kardeşim sandığım insandı. Ama sana aşık oldu. Bana ihanet etti. Onun için çok şey yapmıştım. Annesini öldüren adamı bulmuştum. Ona sana nasıl aşık olduğumu anlattım. Nasıl sevdiğimi senin için her şeyden vaz gelebileceğimi sana zarar verenin tek göz yaşına bakmadan öldüreceğimi anlattım. Ama o anlattıklarıma rağmen seni sevdi sana aşık oldu seni benden aldı ama artık bitti. Sana olan hasretim de özlemim de bitti. Yoongi artık yok aramıza giremeyecek. Sen ebediyen benim olacaksın. "

Han bunları söylerken gözlerini gözlerime kenetledi işin garip yanı ise benim de gözlerimi ondan ayırmayayım diye başımı elleri arasına almıştı. Her sözü ile sanki beni hipnotize ediyordu. Sanırım verdiği ilaç yüzünden. Onların ilaç firmasının ürettiği ilaç. Beyne giden tüm sinirleri dondurarak karşısındaki kişinin ki kölesi gibi her istediğini yerine gitirir. Ellerini çekti ve cebinden bir şey çıkardı. Bu Yoongi'nin fotoğrafıydı.
  "Şimdi üçe kadar sayacağım ve yoongi'ye dair her şeyi unutacaksın ona karşı kin ve nefret besleyeceksin. Beni benim seni sevdiğim gibi seveceksin. Karım olduğun için çok mutlu olacaksın."

Han ellerini havaya kaldırıp birden üçe kadar sayamaya başladı

"Bir "

"İki"

"Üç"

Han parmağını şıklattı ve benim için dünya karardı.

                   ****

"Aşkım uyan kendine gel"

Gözlerimi Han'ın kollarında açtım. Başım çok acıyordu ama kalbim kalbim daha çok acıyordu. Neden böyle acıyordu.

"Han ne oldu? Senin kolun neden kanıyor, canın yanıyor mu? Kalk pansuman yapalım sevgilim."

Uzun bir zamanın ardından yeni bölüm geldi umarım beğenirsiniz

Bölüm biraz saçma Oldu galiba ya. Hatta baya saçma Oldu gibi

Yorum atın olur mu?

@namijoon

Takip etmeyi unutmayın diğer kıtaplarıma da bakar mısınız

Sizi sevirem

Piskopat myg (2.kitaptır)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin