''yüce beomgyu hazretleri bu teneffüs ne bok yemeyi planlıyorsunuz''
''bilmiorum karina aşko, sanırım kang taehyun'un üstüne dökmek için yeni aromalı süt çıkmasını beklicem''
ve işte gördüğüm kadarıyla elinde kokonat aromalı sütüyle melekler meleği yejim geldi yanındada yunası ile beraber. gözlerimi onlardan ayırmadan karinaya laf attım
''hatta bir meleğin elinde geliyor''
karina nereye baktığımı anlamış olacaktıki gülerek bana cevap verdi
''umudu kes bebeğim o meleğinin en sevdiği aromalı süt''
''ıy kes kesini be senin winterın yok mu, git yat bacaklarına saçlarını okşasın baş ağrını alır''
''ay yerim benimi düşünüyorsun sen''
ellerini yanağıma koyup lastik çekiştirir gibi çekiştiriyordu ve sanırım yanaklarım tanrı katına çıkacak kadar uzamıştı
''çek elini, gidiom ben''
''babay aşkım''
ayağa kalktıktan sonra arkamı dönüp ona öpücük attım ve yejinin yanına ilerlerdim
varış noktasına ulaştığım kolumu hemen yejinin omzuna atıp ağzımı yayarak konuşmaya başladım. en nefret ettiği şey buydu ve böyle konuştuğum zaman beni yanından kovmak için her şeyi yapardı
''selam güzellik, buralardan geçiyordum seni gördüm gözlerim kamaştı ama sonra sanındaki depresif siyahlığı görünce kör oldum''
yeji anıra anıra gülerken yuna boş gözlerle bana bakıyordu
''bana bak kaşar ilk önce o elini sewimin omzundan indir sonra ise bana bulaşma 3 saatlik matematik dersinden çıktım sikerim belanı''
tam ağzımı açıcakken ensemden bir elin beni çekiştirmesiyle bir anda havaya kaldırılmış kedi gibi malca sürüklendim. en sonunda sürükleme durduğunda okulun arka tarafında olduğumu anladım ve önüme dönüp karşımdkine saymaya başladım
''ulan babsını siktiğim öylemi tutulur sen gel konuşalım desen ge-'' a pardon karşımdaki kang taehyunmuş
''babasını siktiğim ne be'' bana iğrenir bakışlarını yolluyordu bunu derken
''ben anaları sikmem analara saygım sonsuz he bide gayim ya o yüzden''
''neyse bunu boş ver neden beni buraya getirdin''
aslında yeonjun hyungun izlediği dizilerde böyle yerlerde adam çağırttılırıp dövülüyordu o yüzden içimde azda olsa bir korku vardı ama veya vaz geçtim ne biraz korkusu aq götüm tutuşacak
dediğimi bitirmemle kafasını olduğu yerde değişik hareket yaparak bana uzattı ve buratıma baktı. yakından bakılınca daha yakışıklı oluyor pezevenk acaba daha önce içimden geçirmişmiyimdir
''hm hiç sadece yedek oyuncumla konuşmak istemiştim''
yedek mi oyuncumu. oyuncu ne be sanki futbol oynuyoruz, dur bi dakika o bana yedek mi dedi
''şimdi kardeşim ilk önce''
bir parmağımla onu omzundan geri ittirmeye çallıştım ama gücüm yetmedi. o yüzden ikinci parmağıda araya soktum ve onu geri ittim
''yedek değilim ben'
''ama jisoo noona öyle demiyor'' pezvenge bak yarım ağız sırıtıyo birde
''daha çok zamanımız var kang taehyun dikkat et de sonradan yedek oyuncu rolüne düşme''
acayip yapma olan gülüşümle ona gülümseyip yejilere yürüdüm
''perdelerin arkasından beni izlemek eğlenceli olucaktır choi beomgyu!'' arkamdan bağırması sinirlerimi hareketlendirmişti bende gitdim yejinin elinden sütü almak maksatıyla çektim, içindeki pipeti çıkarıp beni çok seven romeo itine püskürttüm
''sen bu gidişle romeo değil sütcü olucaksın kang taehyun!''
-
bide baktımki oda neğ sürü sürü bir sürü çileğğ
neyse bu kelepem istio die attım
hiç kontrol etmedim umarım beğenmişsinizdir aşkolar
beomgyu'yu kendime benzetiom
neyse kısa biliom ama bunlada yetinin
409 kelime en ezun bölümlerimden
