HATIRA

Aptal Sarışın

Tenefüs zili çaldığında sınıfta kimse kalmamıştı cılız ve benim dışımda. Muhabbetin iyice dibini sıyırıyorduk ki sarışın içeri girdi... Allah'ım yok böyle bir karizmatiklik.Boy desen 1.20 ye yakın, saçlar desen öğrenci tıraşı ve en önemlisi dişler...Süt dişlerinin hepsi yerinde... Beslenme çantasından çıkardığı çubuk krakerden cılıza ikram ederek girdi sınıfa. Sanki ben orda baççavuşun eşeğiyim ya, ondan bu havalar. Hiç bozuntuya vermesem de bozulmuştum bayaa...
Her neyse günler geçtikçe derslere girip çıkmaya alıştık, sınıftakilerle iyice cıvık cıvık samiyetler kurduk...Tuhaf gelecek ama andımızı da ezberlemiştim. Yani sınıfta ki herkesle aram iyiydi sadece sarışın hariç. O benle hiç konuşmazdı. Bende onla konuşmazdım zaten. Uzaktan uzaktan bakışırdık, kokulu silgilerime adını falan yazardım. Arada bir sataşırdık birbirimize.Ki bu o zamanların en büyük sevgi göstergesiydi. Saçımı çekerdi, bazen laf sokardı, bazen dalga geçerdi ve anlıyordum sevgimin karşılıksız olmadığını. Bariz belliydi beni sevdiği, yoksa neden ben çöp kutusunun yanında kalemimi açarken yanıma gelsin ki...Haksız mıyım?
Günler haftaları, haftalar ayları postalıyor derken biz koca bir dönemi yedik bitirdik. Hepimizin karnesi kurdeleleli ve beş bayramı varmışçasınaydı. Hayat bilgisinden matematiğe kadar tüm derslerim beşti. Gerçi zaten toplam 4 ders vardı.Matematik, türkçe, hayat bilgisi ve beden eğitimi. Ha arada birde sınıf hocamız flüt çalabildiği için kendini müzik öğretmeni ilan ederdi... İşte böyle bir karne gününde özgüven patlaması yaşayıp sarışının yanına gittim. Senin karnen nasıl diye sordum onun da hepsi beştir diye. Ama öyle değilmiş, hayat bilgisi dörtmüş ve buna üzülüyormuş. Tüm odunluğumdan vazgeçip boşver sen üzülme dediğimi hatırlıyorum. Sonra konuşmaya devam ettik ve ben mücadelenin galibi oldum. Emelime ulaşıp, benimle neden hiç konuşmuyorsun diye sordum lakin cevap vermedi. Bende içimde ki kezbana sahip çıkamayıp " Aptal" diyip ukalaca çıktım sınıftan. Çıkış o çıkış 15 tatil boyunca barbie bebeklerime onu anlattım... Hiç sıkılmadan tek tek saydım okulların açılış gününü ve sabreden derviş misali 2. Dönem 2. Bir şans gibi başlamıştı çocukluk aşkıma...