mavi

1.2K 48 25
                                    


BİRİNCİ BÖLÜM

'Barış hadi bırak abi şunu bir sürü işimiz var zaten hadi'

Barış elindeki sigarayı,küllük yerine kullandığı bardağa iyice bastırırken ona söylenen Ali'ye baktı.Sabah erkenden okula gelip boş olduğunu tahmin ettikleri kostüm odasına girmişlerdi,burası biraz kuytuda kaldığı için kafalarına göre hareket etmek için uygun bir odaydı -okuldaki diğer odaların aksine- oyun öncesi kostümlü prova yapacaklardı.Ne uykularını aldıkları ne de kahvaltı yaptıkları için Barış bir numaralı silahı sigaraya sarılmıştı kendine gelmek için.

Ali onun zihninin ya kahve ya da sigarayla açıldığını bildiğinden uzanarak Barışın elindeki bardaktan bozma küllüğü aldı

'Ben şimdi iki kahve alıp geliyorum başka türlü odaklanamayacaksın sen belli oldu yanına poğaça da alıyorum midemiz yanmasın geldiğimde ayık göreyim seni.

Barış kafasıyla dediklerini onaylarken sırt çantasından kulaklığını çıkarıp moduna girmesini sağlayacak bir şarkı açtı ve birbirine karışan oyunun text kağıtlarını sıraya sokmaya çalıştı.

^^^

Dicle telefonunun sinir bozucu zil sesiyle güne başlarken yeni güne içinden söverek başlamıştı bile.Gözlerini zorlayıp ekrandaki ismi okuduğunda hissettiği memnuniyetsizlik yüzüne de vurdu.

Biraz bekledi belki bu ısrarlı arayış son bulur diye ama boşa bir çabaydı elbet,Sedef istediği cevabı almadan asla bırakmazdı bir işin peşini.

'Efendim' diye yanıtladı telefonu,sesindeki yorgunluğu belli etmemeye çalışarak

'Dicle..uyandırdım mı canım?'

Sedefin niyetini bildiğinden dün akşamı çaktırmamak için çabaladı Dicle.

'Yok hayır,ben de hazırlanmış okula gidiyordum tam bir şey mi oldu?'

'Aaa süper bekle ben gelip alayım seni yolda konuşuruz hayatım öptüm'

'Yine emrivaki yine Sedef'...diye geçirdi içinden Dicle ve sinirle yataktan kalktı yerde dağınık duran kıyafetlere ve eşyalara basmadan dolabına ulaştı,hışımla kapaklarını açıp üstüne giyecek bir şeyler baktı.

Yarın akşam okulda dönem sonu oyunu sahnelenecekti Dicle de resim bölümünde olduğundan birkaç arkadaşı ile bu oyunun dekorlarını hazırlamakla görevlendirilmişti son rötuşları da yapıp sahneye taşımaları gerekecekti hazırladıklarını,bugün yoğun bir gün olacağa benziyordu.

Dün gece geç yatarken bugünün yoğun geçeceği tamamen aklından çıkmış olmalıydı.

Dün geceki gerginlik uyumasını zorlaştırmıştı.

Üzerine kırmızı askılı bluzunu altına da kot şortunu geçirdikten sonra aynadaki yansımasından kıvırcık saçlarının ne denli kabardığını görünce oflayıp alelacele saçlarını tepeden topuz yaptı.Topuzun ucundan sarkan kıvırcıklarını da önüne doğru eliyle sarkıttı.Yüzünün de çok solgun gözüktüğünü fark edince yanaklarını ve dudaklarını hafifçe renklendirip salona koştu.

Salonun çeşitli yerlerine dağılmış boyalarını ve defterlerini resim çantasında toplayıp hızlıca vestiyere geldi en kolayına gelen converselerini ayakkabılıktan çıkarıp giydikten sonra aşağı indi Sedef kapının önüne yanaşmıştı bile bu kızda sevdiği nadir şeylerden biri dakik olmasıydı.Arabaya doğru yürüdü kapıyı açtı ve bindi.

'Günaydın' dedi Dicle yüzüne tebessüm yerleştirmeye çalışarak

'Günaydın hayatım' diye cevapladı Sedef

Gün IşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin