¿

1.4K 95 6
                                    

-Feridun, Feriduuuunnnnn okula geç kalıcaksın...

Sesiyle uyanmıştım. Yastığım sırılsıklam olmuştu. Ne, rüyamıydı şimdi.Tam kızı öpecekken uyandığım saçma bir rüyamıydı bu. Bi hışımla yataktan doğruldum ve kahvaltıya indim.

Yine o caminin önünde durdum. Bi süre bakındım ama onu göremedim. Yoluma devam ettim. Okulun içine girdiğimde birden bi şeye basıp düştüm. Bastığım şey hizmetlinin küreğiydi.

-Naptığını sanıyorsun sen şu aletlerine sahip çık ortalığa bırakma, diye adama bağırarak doğruldum. Ayağa kalktığımda karşımda onu görmüştüm. Onun burada ne işi var diye düşünmeme fırsat kalmadan konuşmaya başladı.

-Asıl sen Naptığını sanıyorsun babam sabahtan akşama kadar sizin pisliklerinizi temizliyor. Sen önüne bakmadan yürüyorsun diye bu adam azar işitmek zorunda değil...

İlk defa birinin karşısında kendimi bu kadar savunmasız hissediyordum. Hiç bir şey söyleyemiyordum. Sadece susuyordum. Ve sonunda sesini de duyabilmiştim. Bu sesi bütün şarkıcılara tercih ederim. Sadece şu sözlerini bile saatlerce dinleyebilirim.

Aradan biraz zaman geçince düşünebilme yeteneğimi geri kazanmıştım. Ne yani şimdi bu kız hizmetlinin kızı mı? İnanamıyorum, sevdiğim insan nasıl hem bu kadar yakın hem bu kadar uzak olabilir.

Düşünceli bir halde sınıfa girdim. Sıra ve en yakın arkadaşım Kaan hemen farketti durgunluğumu. Ve sordu tabii:

- Noldu oğlum sen hiç böyle girmezdin sınıfa, pederle aran mı bozuldu? Noldu anlat hadi bekliyorum.

- Kaan ne pederi ne saçmalıyorsun sen yaa. Uff şu sana anlattığım kız var ya onu gördüm bu sabah.

- Hadi! Nerede gördün?

- Okul da...

- Ne! Bizim okula mı geliyormuş bu kız.

- Bi dinle öyle birden heyecanlanma. Kız bizim okulda değil, babası bizim okulda.

- Hangi hocanın kızı. Dur kesin Ersin hocanın kızıdır.

- Ne hocası Kaan bi dinle yaa. Kız hizmetlinin kızı.

- Hizmetlinin mi?

- Evet Kaan bu kızı araştırmam lazım adı nedir soyadı nedir bilmiyorum.

- Hizmetlinin de mi adını bilmiyorsun? Oğlum o adamın adını nasıl bilmezsin. Devamsızlık yaptığın haftanın yaprağını sınıf Defterinden yırttığında o adam suçu üstlendi. Müdür kovmasın diye o günden sonra haftalığının yarısını alıyor.

- Peki ne bu adamın adı?

- Mustafa Turan. Ama sen dur araştırmayı ben yapıcam. Sen anlamazsın bu bilgisayar işlerini ben yaparım.

Ertesi gün Kaan la konuştuğumda ne Facebook ta ne de başka bir site de hesabına ulaşamamış. Ama okulunu ulaşmış.

- Hadi Kaan söylesem oğlum, hangi okula gidiyor.

- Üsküdar Anadoku İmamhatip Lisesi...

Devamını dinlemeden telefonu kapattım. Ve hemen onun okuluna doğru yürümeye başladım.

Tam oraya vardığımda dağılıyorlardı. Millet dağılırken ben de onu bekliyordum. Bekledim, bekledim, bekledim...

Okuldan en son o çıktı. Tam kolundan tutacakken ezan okundu. İlk defa bu ses bu kadar ilgimi çekmişti. Dinledikçe huzur buluyordum. Ve Dinledikçe dinleyesim geliyordu. "Lâ ilahe illallah" devamını bekliyordum ama gelmiyordu. Bitti heralde diyerek ona bakındım. Ama yoktu. Birden bire nereye kayboldu...

Arkadaşlar çok kısa, uzun zaman da ve amatörce yazdığımın farkındayım. Bazen nerden bulaştım diye düşünüyorum. Ama allah razı olsun siz beğeniyorsunuz ya o bana yetiyor. Görüş ve önerilerinizi bekliyorum. Allaha emanet olun...

Çatlamamış Ar DamarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin