•
hwang hyunjin'in, newton ve newton'un bulmuş olduğu hareket prensipleri başta olmak üzere fizik dersi ile gerçekten büyük problemleri vardı.
ama bu problemler, küçük bir yardımla çözülemeyecek büyüklükte sayılmazdı.
•
KÜFÜR İÇERİR.
HIGHSCHOOL!AU
[...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
• •
🎶 one direction — SHE'S NOT AFRAID
• •
"HASPAMA da bak hele, sallana sallana geliyor! Biz panikten dokuz doğuracağız burada, paşam hala endam derdinde! Kahvesini de almış, aman aman. O bardağı yemek borusuna yanlamasına soktuğumda bir daha bir şey yiyip içebilecek mi acaba!"
Aerim, okul binasının kapısında Jisung ve Changbin'le endişe nöbeti tuttuğu sırada büyük demir bahçe kapısından elinde kahveyle içeri girmekte olan Hyunjin'i görünce söylemeye başlamıştı bunları.
Tüm haftasonu genç yüzücüye ulaşmaya çalışmışlar ancak nafile. Üçü de kafayı yemişlerdi yahu! Ne telefonlarına çıkıyordu ne de yazdıkları mesajlara cevap veriyordu. Elbette, Hyunjin hayatı epey yoğun yaşayan biriydi, programı yüklüydü fakat en azından yoğunsa yahut da sohbete katılamayacak durumdaysa gruba gelip yaşamıyorum ama henüz ölmedim de yazar giderdi ya da cevapsız aramalarına geri döner, ben öldüm ya siz devam edin der telefonu kapatırdı. Resmen iki gün boyunca yer yarılmış da içine girmişti mübarek.
Tabii okul cephesinde dedikodular bu süre zarfında yayıldıkça yayılmış, her kafadan bir ses, her sesten apayrı bir dedikodu çıkar olmuştu. Sarılırken gördük ile başlayan dedikodu kazanı, valla ben sınıfın yanından geçerken öpüşüyorlardı seviyesine kadar kaynadıkça kaynamıştı. Uyarmıştım, diye yineledi kendi kendine Aerim. Bu düşünce onun daha da sinirlenmesine sebep oldu. Uyarmıştım amınakoyayım. Kendimden biliyorum bu işi çünkü. Yemin ederim sakal bırakacağım artık, Celalettin Rumi olup çıkacağım, yoksa bu götübokluların beni dinleyeceği falan yok.
Tam arkasından aynı kahve bardağıyla içeri adımlayan Miyoung'u gördüklerindeyse şoktan resmen küçük dillerini yuttular. Bahçedeki diğer öğrenciler, tıpkı binanın önünde birer gardiyan edasıyla dikilen üçlü gibi, okula giriş yapan ikiliye dikkat kesilmişlerdi. Cansız fısıltılar yükselmeye başladı.
"Ee bunlar beraber gelmişler?" dedi Changbin, ama bu çok saçma der gibi bir tonla.
Jisung çenesini sıvazladı. "Kim bilir... Belki de Hyunjin fizik öğrenme ayağına cidden kıza yanlıyordur."
Aerim, gözlerinden alev çıkan bir surat ifadesiyle ikizine baktı. "Ne var?" diye çıkıştı Jisung. "Seyoung ile bir çocuk, ben erkekler tuvaletinden çıkarken konuşuyorlardı, onların lafları bunlar. Hem ben Hyunjin'den beklerim abi," O sırada kablosuz kulaklığında bir şeyler dinlediğini, sağ kulağına dokunup müziği durdurduğunda anlamışlardı. "Eli yüzü düzgün çocuk, flört etmeyi de güzel beceriyor Afrodit'in evladı. Ben Miyoung olsam net düşerdim yani."
