Ayaklarım hastane koridorlarında yavaş adımlarla tıkırtılarını bırakarak ilerliyorken bir yandan tereddütteydim. Muhtemelen karım şu an uyuyordu ama ben onu o haldeyken bile görsem ağlayacaktım, biliyorum.
Odasının kapısına nihayet vardığımda kapı koluna uzattım elimi. Derince bir nefes alıp tüm gücümü topladıktan sonra açmaya yeltenmiştim ki beni fark eden bedenin arkamdan seslenmesi ile durdum.
"Bay Jeongguk?"
Bakışlarım ona dönerken o bu tarafa geliyordu.
"Buraya geleceğinizi beklemiyordum. Karınıza yarın geleceğinizi söylemiştiniz."
"Evet ama son anda plan değişikliği oldu."
"Anladım ama..."
"Ama?"
"Bayan Lee Hi şu an odasında değil."
"Nerde peki?"
"Ah... Bunu size söylemek istemezdim ama..."
"Ona bir şey mi oldu?"
"Lütfen güçlü olun. Söyleyeceğim şey eğer sizi yaralayacaksa susacağım."
"Bilmek istiyorum! Karımın hal vaziyetini bilmek istiyorum!"
"Ah pekala.. Güçlü durun lütfen. Bayan Lee Hi'yi yoğun bakıma almak zorunda kaldık."
"NEDEN?"
"Yeni bir hastalık türü çıktı kendisinde."
"NE?"
"Bayan Lee Hi kanser, bay Jeongguk. Kanser olduğu için de zorlanıyor. Bunun sonucu olarak alzheimer hastalığıyla pek savaşamıyor, yeniliyor. Böyle olmasını istemezdim fakat bayan Lee Hi zor dönemler geçiriyor."
"SABAH İYİYDİ! BİR ANDA NE OLDU?"
"Bir saniyemizde nelerin olacağı belli olmuyor bay Jeongguk. İki dakika önce gülüyorken iki dakika sonra ağlayabiliriz. İnsanoğluyuz ve hayata karşı yaşıyoruz. Lütfen dik durmaya çalışın. Karınızın size ihtiyacı var."
"Artık soramıyorum bile... O gidecek değil mi? Bırakacak ellerimi. Bırakacak bizi."
"Olumsuz düşünmeyin lütfen. Her an her şey olabilir."
"Şu saatten sonra bana vereceğiniz motive edici sözler artık işlemez dr. Hoseok. Biliyorum, o veda edecek. Kısa bir süre içinde beni yalnızlığımla bırakacak. Yarınlarımı yıkacak."
Bir şey diyemiyordu dr. Hoseok. Üzgün bakışlarını yere eğip aynı üzgünlükle nefes vermiş, elinden bir şey gelememesi yüzünde daha çok üzülmüştü.
"Yoğun bakımdan ne zaman çıkar?"
"Bunu henüz biz de bilmiyoruz."
"O çıkana kadar odasında beklesem?"
"Tabii"
Omuzlarım düşük bir şekilde kapıya dönüp açmış, odaya girmiştim. Halime üzülen dr. Hoseok ise odaya bir kez olsun bakamadan oradan uzaklaşmıştı.
Zaman geçmiyordu ya da belki geçiyordu. Geçip gittiği için elimde hiçbir şey kalmamıştı.
O ölürse nasıl yaşarım, günlerim nasıl geçer diye düşünüyordum elimde olmadan. Böyle düşünmemeliydim. Ne olursa olsun olumlu bakmaya çalışmalıydım. Ne zaman olumsuz baksak peşi sıra olumsuzluklar kovarlardı etrafımızı. Yine de, olumlu düşünsem bile bela üstüne bela çıkıyordu. Yitiriyordum umutlarımı. Elimde olmadan onsuzluğu düşünüyordum.
Onsuz olabilir miydim ki ben?
Bir zaman sonra camdan dışarı bakarak oturduğum koltukta uyuyakalmıştım düşüncelerimle ve yağmur sesiyle beraber.
Kapı ben uyuyorken açılmış, bazı tıkırtılar ve ayak sesleri nedeniyle uyanmama neden olmuşlardı.
Sedyeyle getirilen karımı şimdi yatağına bırakıyorlardı. Uyuyordu.
Yanına yaklaşıp güzel yüzüne baktım.Görevliler giderken peşi sıra gelen dr. Hoseok, "Uyku ilacı verdik. Biraz yoruldu." demişti.
"Sizden bir şey isteyeceğim dr. Hoseok."
"Evet?"
"Eğer ki o, ben dışarıdayken son nefesini verirse lütfen bunu bana telefonda söylemeyin."
"Lütfen böyle şeyleri konuşmayalım. Lee Hi halen yaşıyor."
"Lütfen bay Hoseok."
Sıkkında nefes verip eli cebinde omuzlarını düşürmüştü Hoseok. Sonrasında kafa sallamıştı.
"Tamam"
"Bu gece yanında kalacağım."
"O halde ben çıkayım. Çifte kumruları yalnız bırakmak makbuldür." buruk bir gülümseme ile odadan çıktığında karıma bakmıştım. Ellerini tutup yatağın yanındaki koltuğa oturmuş, yüzüne uzunca izlemiştim.
Özleyecektim. Özleyeceğim. Özlüyorum.
Saçını okşayarak bakışlarımı devam ettirmekten başka bir şey gelmiyordu elimden. Onu buradan çıkarıp gönlümüzün istediğince saçmalıklarla dolaşmak isterdim ama buna ne benim gücüm vardı, ne de onun hali.
"Seni seviyorum Lee Hi. Kendi benliğimden bile çok."
| • | • |
e ama ne yapsın şimdi bu çocuk?
çok zor be :'(
sizin düşünceleriniz neler?
cicili bicili günler bebeklerime 💙
{06.07.2021}
- sweet-kookiem
ŞİMDİ OKUDUĞUN
unutursam fısılda - jjk
Fanfiction"Eğer olur da bir gün hastalığım ilerlerse ve seni unutursam, fısılda sevgilim." bir fısıltı için bile zaman çok dardı...🥀 . 6 Mayıs 2021'de taslağa alınan ama bölümleri yazılmayan o nadide parçalarımdan biri kznfmf yazılmaya başlanma tarihi: 2 Tem...