Yeni bölümle karşınızdayımmm! Yıldıza basmayı ve yorum atmayı unutmayın.
Kısa bir bölüm oldu ama kusura bakmayınnİyi okumalar 💓
Sıcak su üstüme akarken kendimi daha iyi hissetmiştim. Duşta biraz daha durup çıktığımda üzerime bornozumu giyinip kuşağını bağladım.
Dünden sonra ne annem ne de babamla konuşmuştum. Ama tek çarem evlenmekti. Her ne kadar istemesemde bugün gidip teklifi kabul edeceğimi söyleyecektim.
Dolaptan seçtiğim kıyafetleri elime alıp giyinmeye başladım.
(Defne'nin kombini.)
Saçlarımda ki havluyu çıkartıp saçımı kuruttum ve tarayıp açık bıraktım. Hafif bir makyaj yaptım ve yüksek topuklu ayakkabılarımı giyinip kombinimi tamamladım.
Aşağı indiğimde ortalıkta kimse yoktu. Bu işime gelirken hızlıca evden çıktım. Arabaya binip hızlıca Baran'ların şirketinin yolunu tuttum.
Arabayı Vural holdingin önünde durduğumda kapıda ki görevliler hızla kapıyı açtılar. Gözler benim üstümdeyken hızlıca holdingin içine girdim. Tam asansöre binecekken görevli bir kadın beni durdurdu.
"Kiminle görüşecektiniz? Yardımcı olayım." Dedi.
"Baran Vural'ın odası hangi katta?" Diye sordum. Kadın merakla bana baktığında cevap verdi.
"Randevunuz var mıydı?" Diye sordu. Ah tabi karısı olucağımdan haberleri yoktu.
"Karı koca arasında randevu olmaz." Dedim gülümseyerek.
"S-siz Baran beyle yani.." derken sözünü kestim.
"Evet tatlım biz Baran beyle evleneceğiz. Davetiye gönderirim. Şimdi sen bana odası hangi katta onu söyle." Dedim.
"Evleneceksiniz ama odasının katını bilmiyor musunuz?" Dedi imalı bir şekilde.
"Peki sen bana bu soruyu hangi sıfatla soruyorsun?" Dedim tek kaşımı kaldırarak. Başını utanarak yere eğdi ve odasının katını söyledi. Bir odanın yerini söylemek bu kadar zor olmamalıydı.
Odanın önüne geldiğimde büyük ihtimalle asistanı olan kadın yanıma gelip odanın kapısını açtı.
Baran Dosyalara bakarken içeri girdiğimi farkedince hiç şaşırmamış gibi bana baktı.
"Neden buraya geldiğini tahmin etmek pek zor değil." Dedi alayla. Sakin olacaktım.
"Zeki şey seni." Dedim bende onun gibi. Rahat bir şekilde karşısında ki koltuğa oturdum ve bacak bacak üstüne attım.
"Sözleşme hazır imzala." Dedi kağıdı masaya koyarak. Tabii ki okumadan imzalamayacaktım.
Sözleşmeyi tek tek okuduğumda tek bir madde gözüme çarptı. Güzel bir kahkaha attığımda Baran'ın kaşları çatıldı.
"Madde dört, Defne Karaman evlendiği an itibariyle Baran Vural'ın sözünden dışarı çıkmayacak ve ne derse onu yapacak." Maddeyi tekrar okuduğumda yine güldüm. Kalemi masanın üzerinden alıp maddenin üstüne çizgi attım. "Gerçekten sen bu maddeyi buraya eklerken hiç düşündün mü? Hayır yani insanlar senin süs köpeğin değil ondan diyorum."
"Benimle evli olduğun sürece başına buyruk davranamazsın." Dedi sadece. Hayırdır İngiltere prensi ile mi görüşüyorum?
"Ama ben ne istersem onu yaparım bunu da bilsen iyi olur." Dedim. Kağıdı imzalayıp önüne fırlattığımda sakin olmak için çabalıyordu.
"Yarın sade bir nikahla evleniyoruz. Hazırlıklarını yapsan iyi olur." Bu kadar çabuk mu evlenecektik? Daha sözleşmeyi yeni imzalamıştım.
"Yoksa benimle evlenmek için çok mu ısrarcısın Baran Vural." Dedim alayla. Dudakları düz bir çizgi hali alınca o devam etti.
"Benim sevdiğim bir kadı-" sözünü bir kadın sesi kesti.
"Baran?"
İnce kıvrık beli, beline kadar uzanan kahverengi saçı ve yeşil gözleriyle güzel bir kadındı. Uzun incelemelerim sonunda Baran kızın yanına gidip sarıldı.
"Bebeğim," diye söze başladı. Sevdiği kızdı. Canından çok sevdiği kadındı. İçimde bir şeyler kopmuş olduğunu hissettim. Kalbi başkasına ait olan bir adamla evlenecektim. Çok kötü bir insandım. Belki şirketimiz batmasaydı onlar evlenebilirdi.
Her zaman ikinci plan olarak kalacaktım. Baran benim ile değilde o kızla evlenmek isteyecekti.
"Seni çok özledim." Dedi en sonunda Baran.
"Evleneceğin kadın bu mu?" Diye sordu kız yüzüme tiksintiyle bakarken. Ama ben senin o bakışlarını alır- sakin sakin.
Baran'ın bir şey demesine izin vermeden söze atladım. "Evet tatlım, Defne ben."
"Mutlu musun Defne? Aramıza girdin! Baran sadece beni seviyor anladın mı? Hiçbir zaman seni sevmeyecek. Onun kalbi bana ait anladın mı? Sen sadece onun için ikinci plan olacaksın!" Dedi kız yüzüme nefretini kusarak.
"Ela, tamam yeter." Dedi Baran sakinleştirmek istercesine.
"Sakin falan olamam! Bu kız yüzünden biz evlenmiyoruz!" Diye bağırdı.
"Benim yüzümden falan diye bir şey yok! Sen hamile kalamadığın için evlenemiyorsunuz!" Dedim dan diye. Kızın yüzü üzgün bir hal alırken dediğim şeyin ne kadar yanlış olduğunu fark ettim.
O bir kadındı ve onu çok kötü bir yerden vurmuştum. Kahretsin!
"Çık dışarı." Dedi Baran sadece.
"Baran, bak dememem gereki-" sözümü kesti.
"Çık dışarı!" Diye bağırdı bu sefer. Hiçbir şeyden korkmayan ben bu sefer korkmuştum. Baran'ın damarına basmıştım. Sevdiği kadını çok yanlış yerden vurmuştum.
Ela Baran'ın kollarında ağlarken ben odayı terkettim.
Ağlamayacaktım. Ela haklıydı herkes için ikinci plan olacaktım her zaman. Şirketten çıktığımda arabamın geldiğini gördüm. Hızlıca valeden anahtarı alıp son süratle arabayı kullanmaya başladım.
Annemi düşündüm. Belki de Yağız doğsaydı beni de severdi. Dadılarla büyümek zorunda kalmazdım.
Arabayı o kadar hızlı sürüyordum ki bir süre sonra her şey buğulanmaya başlamıştı. Gözümden bir damla yaş aktı.
Karşımdan gelen kamyonu gördüğümde frene basmaya çalıştım ama olmadı. Kamyon üstüme üstüme gelirken yön değiştirmesini diledim.
Korkuyordum. Arabanın frenine basıyordum ama durmuyordu kahretsin!
Gözlerimi sıkıca kapattım ve ölüm anımı bekledim. Sonrası ise hissettiğim şey acı oldu. Hiçbir şey duymuyordum. Kulaklarım uğulduyordu.
Sonrası ise karanlık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
REVA
Romance"Defne, ne olursa olsun kalbim senin için atmaya devam edecek." Dedi. Zaman durdu. Bir şey dememe izin vermeden sıcak dudaklarını dudaklarımla buluşturdu. O yavaşça dudağımı emerken ben kendimi karşılık verirken buldum. Kollarımı boynuna doladım...