4.Bölüm

604 10 0
                                    

İçinde bulunduğum şaşkınlığı atamadan az önce yere serdiğim hırsızı göstererek , aklımdan geçen soruları teker teker ona yönelttim.
"Sen. Senin burada ne işin var? Ne zamandan beri buradasın? Beni takip mi ettin? Yoksa bu senin işin mi?"

"İçerdeki hareketini akıllıca planladıktan sonra senin gibi bir kıza saçmalamak yakışmıyor."diyerek yanıt verdi ve yaşadığı kırgınlığı gözlerine yansıtarak konuşmaya devam etti
"Ayrıca bir kadına bunu yapacak kadar kötü birisi değilimdir."
Verdiği cevaplar bir nevi de olsa şüphelerimi gidermemişti.
"O zaman burada ne işin var? Neden senin gibi biri ön kapıdan değilde, arka kapıdan çıksın?" Dedim.

Az önve mahvettiğim üstünü göstererek " Senin aksine ben medyada saygın biriyim ve etrafımda sürekli haber yapma peşinde koşan insanlar var .Beni böyle görmelerine izin vermem.Kıyafetimi böyle mahvettikten sonra kendimi daha da gülünç duruma düşüremem." Dedi.
"İnan bana bundan daha fazla gülünç duruma düşmessin." Dedim ve her şeyi bir anlığına unutup, kahkaha atmaya başladım.

Sinirden seğiren çenesiyle konuşmaya devam etti
"Eğlencen bittiyse artık,şu hırsız problemini halledelim."
O kadar şeyden sonra bu adam bir de bana yardım teklifimi mi ediyordu!
"Senin yardımına ihtiyacım yok.Ben her şeyi hallediyorum."
"Halletmekten kastın birisini öldürmek ise , gerçekten de iyi beceriyor gibi duruyorsun."
Söyledikleri ile bıçağı hala hırsızın boynuna doğrulttuğumu fark ettim. O soğuk metale bakıp belki de Aras gelmeseydi neler yapabileceğimi düşünmek ürpermeme neden oldu.
"Bir kaza olmadan bıçağı bana ver." dedi. Yüzündeki ciddi ifade istemesemde verdiği emre itaat etmeme neden oldu.
Elimdeki bıçağı bana doğru uzattığı avucuna usulca bıraktım.

"Bundan sonrasını bana bırak." dedi.
Hırsızın üstünden kaçmaya çalışmaması için dikkatlice kalktım ve Aras Demirkan benden onu teslim aldı.
"Nasıl halledeceksin peki?"dedim. Meraklı olmak benim için hiç bir zaman kaybedemeyeceğim tek özellikti.

Soruma "Sadece beni burada bekle." diye yanıt verdi. Arkasını döndü ve hırsızı çekiştire çekiştire yaka paça restoranın arka girişinden tekrar içeri girdi.
Sokakta tekrar yalnız kalmamla, arbede sırasında yere düşen çantamın içinden saçılan eşyalarımı toparlamaya başladım. Cüzdan, anahtarlığım derken telefonumu da sonunda bulmuştum. Yere hızlı düşmüş olmalıydı ki telefonum binlerce parça ayrılmıştı. Bunun acısını sonra çekmek üzere aklımın bir kenarına not ettim. Son kalanlarıda toparladıktan sonra Aras Demirkan tekrar arkamda belirdi.

Ben daha sorumu sormadan cevabını
"Restoran görevlerine olanları anllatım. Şimdiye kadar polisi çağırmışlardır. Gerisini onlar halleder." diyerek yanıtladı.
"Her şey hallolduğuna göre artık evime gidebilirim. Hoşçakal." dedim. Caddeye doğru yürümeye başladım.
Sonunda onundan kurtulmuş olmam beni rahatlatmıştı.
Ardımdan bağırarak "Arabam o tarafta değil diğer tarafta." Dedi.
"Bunu bana neden söylüyorsun?"
"Çünkü benimle geliyorsun."diye yanıt verdi.
"Ha?" Beklemediğim sözler ile yürüyüşümü kestim ve arkama döndüm.
"Bu kadar şey yaşadıktan sonra seni tek başına bırakacağımı inanmıyorsundur umarım. Seni evine ben bırakıcam. Ama tekrar saldırıya uğramak istiyorsan bana göre hava hoş." diyerek sokağın ucuna doğru yürümeye başladı. Söylediklerinin doğruluğu ve yaşadıklarımının yorgunlukları bir miktarda olsa beni ikna etmişti. Biran önce kurtulmak istediğim adamla aynı arabada yolculuk yapacaktım. Keşke şu şom ağzını hiç açmasaydın Sinem.
"Hadisene. Kaplumğalar bile senden daha hızlı." diye bağırdı.
Bu yolculuk ikimiz içinde eğlenceli geçiyora benzemiş olacaktı!

Eveet sonunda bir bölüm daha bitti. Ygs den dolayı moralim biraz düştüğü için yeni bölüm gecikti o yüzden üzgünüm. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarınız ve votelarınız benim için çook önemli, lütfen yorum ve vote bırakmayı unutmayın;))
Bu arada medyadaki de Yağmur. Keyifli okumalar:))

Ben Kimim? -Düzenleniyor-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin